15. Bölüm

1.4K 99 10
                                    

Dragon'un yüzüne iki gündür bakmıyordum beni gerçekten incitmişti ben ona karşı gelecek bir hareket yapmamıştım ama kolumu  morartacak kadar sıkmıştı

Şimdi odasının önüne gelmiş içeri girmeyi bekliyordum odanın kapısını tıkladım
"Gel" sözünü duyunca derin nefes alarak odaya girdim
Odanın ortasına yürüyerek beklemeye başladım

"Yanıma gel"

Yatağa doğru ilerledim Dragon'un önünde durdum
Dragon elini sabahlığımın iplerine atıp çözdü
Şu an başı göğüslerimin hizasındaydı
Sabahlığı çıkarıp yere düşürdü

Bir süre sessiz kaldı

"Üzgünüm seni incitmek istememiştim"

Beni kucağına çekince sendeleyip üzerine düştüm oda sendelemiş olmalı ki yatağa düştü bende üzerine düştüm ellerimi göğsüne yaslayıp gözlerine baktım
Gerçekten üzgün görünüyordu ama bu beni tatmin etmiyordu beni gerçekten üzmüştü

Elini saçıma atıp okşadı saçım kenarlardan akarak yüzünün iki yanını kapatmıştı
Saçımı biraz okşayıp elini enseme koydu beni kendine doğru çekti
Dudaklarını dudaklarıma bastırıp alt dudağımı çekiştirdi

Aralık kalan dudaklarımın arasına girip alt dudağımı emmeye başladı hem şaşkınlık hem garip bir hisle ona bakmaya devam ettim
Gözleri kapalıydı
Şu an burda ne oluyordu bu adam benim dudaklarımı mı emiyordu

Önce alt dudağımı ardından üst dudağımı sulu şekilde emdi arada iki dudağımı dudakları arasına alıp sömürdü
Dudaklarım onun hareketlerine uyum sağlasada karşılık vermedim zaten ilk defa bir erkek beni öpüyordu

Dakikalarca dudaklarımı öptü ve dudaklarını geriye çekti
Gözlerini açıp bakışlarını gözlerime dikti
Bakışları tuhaftı hem üzgün hemde merhamet doluydu

Herkesin özür dileme şekli farklıydı kimisi direk özür dileyemez hareketleri ile kendini affettirirdi bir Kral'dan özür beklemek sanırım tuhaf olurdu ama Dragon üzgün olduğunu söylemişti

Düşüncelerimden sıyrılıp tüm konsantrasyonu mu Dragon'a verdim
Bir süre sonra pozisyonumuz aklıma gelince kalkmaya çalıştım
Dizimi hızla kaldırınca Dragon ah diye acıyla karışık bir inleme bıraktı gözlerim şaşkınlıkla büyüdü

Aman tanrım şeyine mi vurmuştum bilmeden, kendimi yana atıp üzerinden kalktım
Dragon şeyini tutup oturur pozisyona gelince

"Ben üzgünüm yanlışlıkla oldu iyi misin"

Dragon hafif tebessüm ederek

"İyiyim merak etme" dedi

Koskoca Kral'ın doğmamış çocuklarını öldürmüş olabilirdim bunu nasıl yapardım ülke veliahtsız kalacaktı benim yüzümden

Neyse bu herifin üremesine çokta gerek yoktu
Soyu kurusa da olurdu
Pis ejderha

"Sanırım intikamını aldın ödemiş olduk"

Ben kızmasını beklerken o ödeştik diyordu ben yanlışlıkla yapmıştım o ise bilerek yapmıştı
Neyse bu konuyu daha sonra düşünürdüm

"Öyle mi olmuş"

Benim bundan niye haberim yoktu

"Evet gerçekten acıdı"

"Kalkarken oldu üzgünüm majesteleri"

"Sorun yok Perla uyuyabilirsin"

"İyi geceler"

"Sana da"

Kafesime girdim bir süre düşündüm nedense kendimi mutlu hissediyordum iki gündür üzerimde olan kara bulutlar dağılmıştı

Ne ara uykuya daldım bilmiyorum ama sabaha huzurlu uyanmıştım
Kafesim den çıkıp yatağa baktım Dragon her zaman ki gibi odada yoktu

Eşyalarını ayarlayıp yatağın üzerine koydum
Dragon gelip önce bana baktı ardından banyoya girdi
Duşunu alıp havlu ile odaya girdi
İç çamaşırını ona uzattım elime temas ederek çamaşırı aldı

Kolay affetme Perla diye kendimi uyarmaya başladım bu adamın tatlı yüzüne kanma

Dragon pantolonu giyince bende üst kısmını giyinmesine yardımcı oldum
Acaba benden önce ki kızlar bu işi yapıyor muydu merak ediyordum

"Yanında Brenda olduğu sürece şatonun içinde ve ön bahçede gezebilirsin ama tek başına çıkma başının belaya girmesini istemiyorum"

Bu adamın başına taş mı düşmüştü neden bana iyi davranıyordu

"Gerçekten izin veriyor musunuz"

"Veremem mi veriyorum işte, sen bir insansın ve burası ejderha insanlarla dolu o yüzden sakın tek çıkayım deme"

"Tamam majesteleri"

Dragon beni şaşkınlığımla baş başa bırakıp odadan ayrıldı bu adamın hatasını anlaması için illa ona yüzünü mü dönmek gerekiyordu

Ejderha Kral'ın Tutsağı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin