"İyi misin Brenda"
Lucas benim sevdiğim adam abimin en sadık askerlerinden biri
Ona deli gibi aşıktım ama onun ne hissettiğini bilmiyordum
"İyiyim Lucas verdiğin karışımlar sayesinde ağrım minimum seviyede benim için endişelenme"
Benim için endişe etmesi beni mutlu ediyordu kendime gelince ilk Lucas'ı gördüm herhalde öldüm ve cennete düştüm diye sevinip el çırpmış sonra tekrar bayılmışım
Perla hanımım benimle sürekli dalga geçiyor kaş göz işareti yapıyordu Lucas'ı sevdiğimi hemen anlamıştı tabi anlaşılmayacak gibi de değildi abimde bir şeyler seziyordu ama bozuntuya vermiyordu
"Ağrın olursa söyle yeni karışımlar hazırlarım"
"Söylerim teşekkür ederim"
Lucas bir şey söylemek ister gibi kıvranmaya başladı ama bir türlü söze giremiyordu
"Bir şey mi söylemek istiyorsun"
Lucas biraz düşünüp
"Yok"
Yüzüm hayal kırıklığı ile düştü
"Erkek arkadaşın var mı"
Bir anda sorduğu soruyla afalladım
"Yok senin"
"Senden hoşlanıyorum, oh sonunda söyledim be"
Acaba saldırı sırasında kulaklarımda mı zarar görmüştü yoksa Lucas benden hoşlandığını mı söylemişti şaşkınlığı üzerimden atıp
"Gerçekten benden hoşlanıyor musun"
"Hayır yani evet hoşlantıdan çok daha fazlasını hissediyorum seni seviyorum Brenda"
Gözlerim sevinçle dolu
"Bende seni seviyorum hemde uzun zamandan beri"
Lucas da şaşkınlıkla bana baktı
"Senin gibi özel bir kız beni mi seviyor yoksa yanlış mı duyuyorum"
Gülümseyerek başımı yukarı aşağı salladım
Lucas sevinçle dudağıma bir öpücük bıraktı hemen çekildi
"Şey ben özür dilerim heyecandan ne yapacağımı bilemedim"
"Sorun değil Lucas"
Birbirimizi sevgiyle izlerken bir öksürük sesi duyup o tarafa baktık
Hanımım tam karşımızda gülerek bize bakıyordu
"Birazdan Sheldon burda olur toparlayın kendinizi şu an sevgi yumağı içinde görünüyor sunuz"
Hanımım bize buruk bir tebessümle bakıyordu Kral'ı özlediği o kadar belliydi ki
3 gün sonra Perla'dan
Dışarda oturmuş elimde ki odun parçasıyla toprağı eşeliyordum aklım sürekli Dragondaydı onu çok özlemiştim ve tabiki annemi de
"Bebeğim" diye kulağıma dolan Dragon'un sesiyle gözlerim doldu sonunda delirmiş Dragon'un hayali sesini duymaya başlamıştım
"Neden dönüp bakmıyorsun beni özlemedin mi"
Hızla oturduğum yerden kalkıp arkamı döndüm tüm karizması ile Dragon karşımdaydı
Heyecanla koşmaya başladım
Dragon da hızlı adımlarla bana doğru yürüyordu
Ortada buluşunca Dragon'un kucağına atladım beni sıkıca sarıp yanağımı saçımı öpmeye başladı başımı Dragon'un omuzundan çekip
"Öpme kir pas içindeyim"
"Şu an senin kokun dünya da ki en güzel koku bebeğim şaka mı yapıyorsun"
Bana olan özlemi sesinden bile belliydi yaklaşık bir aydır onu görmüyordum ve çok özlemiştim
Tekrar yüzümü boynuna gömdüm her şeyini özlemiştim
Dakikalarca sarıldıktan sonra ondan ayrıldım
Gözlerinin içine bakıp
"Annem nasıl"
"Merak etme çok iyi heyecanla senin dönmeni bekliyor"
Bugün tüm güzel şeyler üst üste geliyordu
Üzüntümün yerini çoktan mutluluk almıştı
"Brenda nasıl diğer herkes iyi mi"
"Brenda'nın yaraları var ama iyi Sheldon ve Lucas'ta iyi"
"Yuvamıza dönelim artık bebeğim seni çok özledim"
"Dönelim aşkım" diyerek dudaklarına yapıştım
Dragon hiç beklemeden öpüşüme karşılık verdi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderha Kral'ın Tutsağı
Fantasy"Kral Arthur" diye kükredim Kral bana bakıp ne diyeceğimi beklemeye başladı "Seni bu savaştan kurtarırsam güzeller güzeli kızın Helena'yı benimle evlendireceğine dair anlaşmıştık neden vazgeçtiğini söyleyip kızı başkasına verdin, şimdi bu krallığı...
