Kapı pat diye açılınca sıçrayarak uyandım ne oluyordu sabah sabah oturur pozisyona gelip kapıya baktım gözümü ovuşturup tekrar baktım lanet olsun yine Ana kraliçeyi görüyorum
Hızla yataktan çarşafı alıp üzerime sardımŞu an hiç müsait değildim şort takımı vardı üzerimde
Yere inip başımı saygıyla eğdim"Kaldır başını"
Başımı kaldırıp ona baktım yüzünde küçümser bir ifade vardı
Yaşlı başlı demeyecen ağzını yüzünü dağıtacan
Göz ucuyla beni baştan sona süzdü ve memnuniyetsiz bir ifade ile gözlerime baktı"Demek Dragon'un yeni oda süsü sensin
Sen olduğun için odalardan geç çıkmaya başlamış hatta kıskandığı için kolundan tutup kimseden çekinmeden seni şatoya sokacak kadar değer veriyor""Şey efendim..."
"Kes ve beni dinle senin gibi çok kız gördü geçirdi bu saray koskoca bir Kral'ın gelini olabileceğini mi düşünüyorsun o küçük beyninle?
Sence bu mümkün mü?
Ben buna izin verir miyim onu güzeller güzeli bir prensesle evlendireceğim senin gibi bir cariye parçasının kızı ile değil""Beni yanlış anlıyorsunuz..."
"Ben seni çok iyi anlıyorum oğlum senden hevesini alınca bırakacak yani burdan gitmen çok yakın boşuna heveslenme"
"Lütfen majesteleri benimle bu şekilde konuşmayın" dememle yüzüme tokatın inmesi bir oldu
Başım sağ omuzuma düştü gözlerim doldu
"Sen kimsin sürtük bana cevap veriyorsun bu gücü Dragon dan mı alıyorsun"
Bu kadının şu an yüzünü görmek dahi istemiyordum hiç cevap vermeden gitmesini bekledim yoksa bu konuşmanın sonu yoktu
"Ayağını denk al gidici olduğunu unutma cariye parçası"
Kapının kapanma sesini duyunca ağlayarak yere oturdum bacaklarımı kendime çekip başımı dizlerimin üzerine koydum şu an kendimi bir hiç gibi hissediyordum
Ana kraliçenin söyledikleri doğruydu bende annem gibi bir cariyeydim değeri olmayan bir cariye
Dakikalarca ağlayıp durdum
Bir süre sonra birinin beni ayağa kaldırmaya çalıştığını hissettim ama ona bakacak gücüm yoktuBrenda hem benimle ağlayıp hem beni kaldırmaya çalışıyordu ağlamam hiç kesilmiyor giderek çoğalıyordu
(Biri ağlarken onu teselli etmek kesinlikle yanlış bir seçim yanında olup desteğini hissettirmek yeterli)Brenda baş edemeyeceğini anlamış olacak ki kapıdan hızla çıkıp gitti bir süre sonra birinin beni kucağına aldığını hissettim
Beni yatağa yatırıp yanıma uzandı saçımı hafifçe okşayıp ben sakinleşinceye kadar okşamayı bırakmadıBiraz sakinleşince Dragon'un korkuyla bana baktığını gördüm gözlerimi kapatıp dinlenmeye çalıştım
"İyi misin Perla"
"Lütfen majesteleri şu an konuşmak istemiyorum"
Dragon'dan
Sabah onun yanından ayrılırken huzurla uyuyordu şimdi bu kıza ne olmuştu böyle
Uykusunu bölmemek için kendi kıyafetlerimi bile kendim giyiyordum artık çünkü geceleri onu çok yoruyordum bu benim suçumduBrenda koşarak taht odasına gelince bir şeylerin ters gittiğini hemen anlamıştım çünkü ona Perla'ya bir şey olursa bana haber vermesini emretmiştim
Bana Perla'nın kendinden geçmiş şekilde ağladığını söyleyince koşarak odaya geldim hemde önemli bir toplantım vardıAslında şüphelendiğim bir kişi vardı ama bunu teyitlemem lazımdı benim özel hayatıma karışmak neymiş sorardım ben ona
Saatlerce yanında uzanıp uyanmasını bekledim
Yanımda kıpırdama olunca o tarafa baktım
Perla güzel gözlerini açıp bana baktı ağlamaktan gözleri şişmiştiHepsi benim yüzümden olmuştu şimdiden sonra Perla için iki muhafız görevlendirecek kim ona yaklaşırsa beni haberdar edeceklerdi
Perla gözlerini açıp üzüntüyle gözlerime baktı
"İyi misin"
"Bilmiyorum"
Sabah kahvaltısı etmediğini biliyordum o yüzden bir an önce bir şeyler yemesini sağlamalıydım
Ayağa kalkıp kapıyı açtım benim güvenliğimden sorumlu özel muhafızlarım dan birini el işareti ile yanıma çağırıp Brenda'yı bulup odama kahvaltı tepsisi getirmesini söyledim
Muhafız hızla uzaklaştı Perla'nın tarafına geçip yatağın kenarına oturdum elimi omuzuna atınca kendini ileri attı
Bu nedense beni kızdırmak yerine incitmiştiNormal zaman olsa bunu hoş karşılamazdım ama Perla'nın üzüntüsü kendine yeterdi
"Niye böyle davranıyorsun Perla"
"Beni yanlız bırakın majesteleri"
Ben bu kıza bana majesteleri demesini mesafeli saygı kelimelerini yasaklamıştım kızdığı zaman eski haline geri dönüyordu
"Benim bir hatam mı oldu niye beni istemiyorsun"
"Biraz yanlız kalmaya ihtiyacım var"
Derin bir nefes alıp verdim
"Tamam ama önce kahvaltı yaptığını görmek istiyorum sonra gideceğim"
"Şu an yiyecek durumda değilim lütfen ısrar etmeyin"
Biraz şımartayım dedim ama bu kız beni kızdırıyordu bu işin altından kim çıkarsa acayip şekilde onunla uğraşacaktım
Onu üzmek istemediğim için soru sormuyordum ama sadık muhafızlarım dan gerçeği öğrenecektim
"Yemezsen gitmem üstüne birde soru yağmuruna tutarım seni"
"Asla pes etmeyeceksin değil mi"
"Beni doğru tanımışsın"
Bir süre sessizlikten sonra kapı çalındı kalkıp kapıyı açtım bunu da ilk kez yapıyordum bugün her şeyimin ilkiydi sanırım
Brenda elinde tepsi ile kapının önündeydiKenara geçip içeri girmesini bekledim
Başını saygıyla eğip içeri girdi bende peşinden girip Perla'nın yanına gittim"Otur Perla"
Perla biraz homurdansa da oturur pozisyona geldi Brenda'nın elinde ki tepsiyi alıp kucağına koydum
"Ye"
Perla biraz bekleyince kaşlarım çatıldı
"İstersen ben yedireyim ne dersin"
"Tamam yiyorum majesteleri"
Perla eline çatalı alıp yemeye başladı çok yemesede onu idare edecek kadar yediğine emin olup tepsiyi alıp Brenda'ya verdim ve dışarda ki muhafızlardan birine vermesini söyledim
Perla'nın Brenda'ya ihtiyacı vardı
Brenda çok iyi bir kızdı mütevazı ve gözü yüksekte değildi onu o yüzden Perla'nın yanına vermiştim ona iyi geleceğini biliyordumBrenda tepsiyi verip odaya dönünce
"Perla'nın yanından ayrılma akşam yemeğimi onunla yiyeceğim ona göre hazırlık yapılsın"
Brenda saygıyla eğilip
"Emredersiniz majesteleri"
Dönüp Perla'ya baktım yatağa bakıyordu
"Kendini topla Perla sorun neyse halledeceğim tamam mı"
Perla gönülsüz şekilde başını sallayıp beni onayladı
Bu normal bir durumda kabul edeceğim bir şey değildi ama Perla'nın şu an beni bile takacak hali yoktu o yüzden umursamayıp odadan ayrıldım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderha Kral'ın Tutsağı
Fantasy"Kral Arthur" diye kükredim Kral bana bakıp ne diyeceğimi beklemeye başladı "Seni bu savaştan kurtarırsam güzeller güzeli kızın Helena'yı benimle evlendireceğine dair anlaşmıştık neden vazgeçtiğini söyleyip kızı başkasına verdin, şimdi bu krallığı...