14. Bölüm

1.4K 96 13
                                    

Gece geç saatte uyumuştum sabah üzerimde bir ağırlıkla uyandım sanki üzerimden tır geçmiş gibiydi
Yavaşça elimi ağzıma götürüp esnedim
Yatağa bakınca Dragon'un oturmuş beni izlediğini gördüm

Çatılmış kaşlarımla ona baktım sonra bakışlarımı örtüye dikip yerden destek alarak ayağa kalktım
Kafesin kapısını açıp elimi yüzümü yıkamak için banyoya ilerledim
Banyoda işimi halledince odaya döndüm

Sabahlığım ipek olduğu için kırışmıştı ama umrumda bile değildi
Giysi dolabının önüne gelip kapağını açtım
İçinden lacivert bir takım çıkardım yatağın yanına yaklaşıp yatağın üzerine koydum

Yan taraftan hareketlenme hissedince bile dönüp bakmadım giysileri askıdan çıkarıp pantolonu giymesini bekledim
Pantolonu giyince arkasına geçip üstü kısmını ona giydirdim

Araya mesafe koyup nefesinin bana değmesine bile müsaade etmedim
Ellerimi düğmelerinden çekip bir kaç adım geriledim ve odadan çıkmasını bekledim

Kapı sesi duyunca derin bir nefes aldım çıkıp gitmişti
Brenda gelene kadar bomboş gözlerle dışarıyı izledim

Brenda gelince onunla odama indim üzerimi değiştirdim
Birlikte kahvaltıya gitsekte pek bir şey yemedim sonra odama dönüp yatağıma uzandım

Brenda beni ayakta beklemeye başlayınca

"Otur Brenda ayakta durma"

"Dışarıya çıkmayacak mıyız hanımım"

"Bugün iyi hissetmiyorum çıkmak istemiyorum dinleneceğim"

"Size ilaç getirmemi ister misiniz"

"Gerek yok iyiyim"

Brenda yatağın kenarına oturdu

"Size hikâye anlatmamı ister misiniz"

"Evet"

Brenda anlatmaya başlayınca memnuniyetle onu dinledim
Ben burdan gidersem en çok Brenda'yı ve helga'yı özleyecektim ikisi de harika insanlardı

Brenda bana çeşitli hikayeler anlatıp düşüncelerimi dağıttı ona minnettardım

"Sence ben güzel miyim Brenda"

Yatakta doğrulup oturur pozisyona geldim

"Bence çok güzelsin hanımım esmer güzeli kralımız ilk defa esmer güzeli bir kız getirdi şatoya"

Mecbur getirdiğini saymazsak evet getirdi

"Gerçekten mi"

"Evet daha çok sarışınlarla yada kumrallarla takılıyordu"

"Anlıyorum"

Brenda hem hizmet olarak hemde arkadaş olarak çok iyiydi
Bana büyük bir bardak bitki karışımı çay getirmişti yavaş yavaş çayı içtim
Bir süre sonra kendimi çok daha iyi hissetmeye başladım karnımın ağrısı bile hafiflemişti

Brenda'ya teşekkür ettim bir süre sonra akşam yemeğine gittik karnım aç olduğu için açlığımı bastıracak kadar yedim
Sonra Helga'nın yanına gittim

Duşa girip çıktım yatağın üzerinde ki dize kadar olan yarım kol pijama takımını giydim
Sandalyeye oturunca Helga geldi
Koluma dokununca irkildim

"Koluna ne oldu senin"

Bakışlarımı aynadan Helga'nın yüzüne çevirdim üzgün görünüyordu

"Önemli bir şey değil kapıya çarptım"

"Bana yalan söyleme Perla dün gece kızım rahatsızlandı apar topar evime gitmek zorunda kaldım Kral'a senin odaya gidemeyeceğini haber vermeyi unuttum yoksa o yüzden mi kolun bu hale geldi yani bunu kral mı yaptı"

Gözyaşlarımı geriye itip

"Önemli değil Helga"

"Bunun için çok üzgünüm normalde odasına seni göndermediğim için geçerli bir sebebim olduğunu bilmesi lazımdı neden böyle davrandığını bilmiyorum"

Ben biliyordum ona inat edip odaya gitmediğimi düşünmüş olmalıydı
Neyse artık olan olmuştu takmayacaktım

"Önemli bir şey yok Helga üzülme"

Helga saçımı kurutup taradı yüzümü hafif renklendirdi aslında boşuna zahmet ediyordu ama neyse

"Kral'ın böyle davrandığını ilk defa görüyorum aranızda kötü bir şey mi oldu"

"Olmadı lütfen kendini rahat bırak her şey zamanla yoluna girecektir"

Üzerime sabahlığımı giyip Helga ile odadan çıktım
Odanın önüne gelince derin bir nefes aldım

"Çok üzgünüm Perla"

"Git artık Helga"

Helga üzgün şekilde yanımdan ayrıldı
Bu onun suçu değildi adam olamayan Dragon'un suçuydu
Bu kapının önünde ağaç olmayı şu an yeğlerdim içeri girmektense

Kapıyı tıklayıp bekledim
"Gel" sesini duyunca hala gebermediğini öğrenmiş oldum

Kapıyı açıp içeriye girdim odanın ortasına doğru yürüdüm ve beklemeye başladım

"Sabahlığı çıkar yanıma gel"

Hay şansımın içine tüküreyim bana dokunmasına şu an tahammül edemezdim
Yavaşça yürüyüp önünde durdum
Elime dokununca irkilip elimi çektim

Dragon derin bir nefes alıp verdi

"Otur yatağa"

Yatağa oturdum ellerimi dizimin üzerine koydum
Elime bir kutu sıkıştırınca şaşırdım

"Bunu al moraran yerine sür iyi gelecektir"

Hem morartıyor hemde iyileşmesi için uğraşıyordu
Bir süre sessizce kutuyu izledim

"Şimdi sür"

Sürdüğüm den emin olmak istiyordu
Kutunun kapağını açıp biraz parmaklarımla alıp moraran kısma sürdüm kapağını kapattım

"Şimdi uyuyabilirsin"

Yataktan kalkıp kafesime girdim kapıyı örtüp uzandım

Ejderha Kral'ın Tutsağı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin