12. Bölüm

1.3K 86 29
                                    

Sabah uyanır uyanmaz sabahlığımı giydim ve Dragon'un kıyafetlerini hazırladım
Dragon spordan gelip direkt banyoya girdi
Yine havlusu ile çıkıp yatağın yanına geldi

İç çamaşırını ona uzattım giyinmesini bekledim
Çamaşırı giyince pantolonu giydi
Üst kısmını elime alıp arkasına geçtim
Ellerini kıyafetten geçirip giydi omuz kısmını düzeltip düğmelerini bağladım

Yine nefesi yüzümdeydi ve nefesi bile güzel kokuyordu
Adamın her şeyi kusursuzdu
Böyle bir adamın benim gibi bir cariye kızı ile evlenmesi mucize olurdu

Bir soylu ile eş değerdim ama bir Kral için yetersizdim bunu Dragon'un halkı bile kabul etmezdi onlara prenses lazımdı

"Ne düşünüyorsun"

Dragon konuşunca hayal dünyamdan çıktım

"Efendim"

"Derinlere dalmış neyi düşünüyorsun"

"Sizin benim gibi bir cariye kızını neden kabul ettiğini düşünüyorum majesteleri"

Dragon gözlerimin içine bakıp

"Başka seçeneğim yoktu"

Kalbim neden kırılmıştı seçeneği olsaydı elbette beni seçmezdi

"Haklısınız"

Arkamı dönüp giysi dolabına yöneldim içinden kıyafetleri mi alıp kapı sesini duymayı bekledim kapı kapanma sesi duyunca pencereye doğru yürümeye başladım
Bir süre dolu gözlerle bahçeyi seyrettim

Branda odanın kapısını çalınca hemen açtım bu odada bir dakika daha dursam hüngür hüngür ağlayacaktım
Branda yüzüme bakıp

"İyi misiniz hanımım"

Başımı evet anlamında sallayıp girişte ki odama indim üzerime uzun bir elbise giydim
Kahvaltı da pek bir şey yiyemedim
Brenda bana garip garip baksada bir şey sormadı

Kahvaltıdan sonra Brenda ile arka bahçeye çıktık
Brenda ile çimenlerin üzerine oturup sessizce etrafı seyretmeye başladık

"Brenda" diye sert bir ses duyunca o tarafa baktık

Üniformalı sert bakışlı yeterince yakışıklı bir adam bize bakıyordu Brenda'ya benzediği için abisi olduğunu anlamak zor değildi
Zaten abisinin komutan olduğunu söylemişti
Branda hemen ayağa kalkıp

"Efendim abi"

Gözlerimi yere dikip konuşulanları dinlemeye başladım

"Seninle konuşmak istediğim bir şeyler var hanımefendi kim"

"Kral Dragon'un..."

"Gözdesiyim" evet öyleydim belki de gözdesi bile değildim gözdeler genellikle güzel olur ve el üstünde tutulur mecburiyetle el altında tutulan kadınlar olmazlardı

Adam şaşkın gözlerini gözlerime çevirdi bu kadar açık sözlü olmamı büyük ihtimalle beklemiyordu başka zaman olsa bu şekilde kendime hitap etmezdim ama şu an kendimi o şekilde görüyordum

"Adım Perla"

Adam ilk şaşkınlığını üzerinden atıp

"Memnun oldum bende Sheldon"

"Teşekkür ederim bende memnun oldum Sheldon"

"Buralı gibi durmuyorsunuz isminizde farklıymış"

Beni farklı bir ülkeden annemin koynundan söküp getirdiler diyemedim

"Doğu krallığından geliyorum buraya bir hayli uzak"

"Anlıyorum izninizle"

"İzin sizin"

Sheldon bana başını sallayıp Brenda'yı az ileri götürdü
Gözüm ister istemez onlara takılıyordu ben prens abimden bir sevgi yada her hangi bir şey görmemiştim her ailede böyle zannediyordum ama değilmiş

Sheldon ara ara dönüp bana bakıyordu bende utanıp bakışlarımı uzaklara çevirdim yani duvarların izin verdiği kadar uzaklara
Bir süre sonra Brenda yanıma geldi
Zaten saatim dolduğu için içeri girdik

Brenda arada bir şeyler soruyor bende cevaplıyordum
Akşam yemeği vakti gelince yemeğimizi yedik
Brenda beni Helga'nın yanına bırakıp gitti

"Hadi sen duşunu alıp gel"

"Bugün duş almak istemiyorum Helga regl dönemimdeyim"

Duygusallığım o yüzden tavandı
Bahçeden dönünce regl olduğumu görmüştüm
Brenda bana gerekli malzemeleri getirdi sağolsun

"Anlıyorum o zaman kendi odana dönebilirsin canım"

Yanlış duymamıştım dimi odama geri dönmemi söylemişti

"Gerçekten odama geri dönebilir miyim"

"Evet bu şekilde Kral'ın işine yaramazsın" diyerek bana göz kırptı

Şu an heyecandan helga'ya sarılabilirdim bu gece kendini beğenmiş Dragon'u görmeyecek olmak beni çok mutlu etmişti

" O zaman iyi akşamlar Helga ben odama dönüyorum"

"İyi geceler canım"

İçimde buruk bir sevinçle odama girdim üzerime uzun bir eşofman ve sıfır kol bir atlet giydim kendimi yatağa bıraktım

Ejderha Kral'ın Tutsağı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin