Yine sarı saçları, mavi gözleri ve uzun kusursuz bedeniyle herkesi büyülüyordu bu kızın namı ta dünyanın öbür ucundan duyulmuş ve uzak diyarlardan prensler bile gelip onu istiyor evlenmek için servetini önüne seriyorlardı ama babam vermiyordu
Çünkü kafasında farklı planları vardıYine gizlice bir baloya katılmış en köşelerde saklanarak baloyu izliyordum genç kız olduğum için merak ediyordum ne yapayım
Balolara katılmama izin vermiyorlardı bende gizlice baloya katılmayı tercih ediyordumGüzel elbiselerim ve pahalı mücevherlerim yoktu ne yapayım bilmem kaçıncı cariyenin kızı olursanız pek değeriniz olmuyordu
Az önce bahsettiğim kız kim mi?
Ben olduğumu sandınız değil mi?
Aslında değildim ben siyah saçlı kahverengi gözlü 170 boylarında güzel sayılacak bir kızdım
Az önce ki sarışın olan kız ablam daha doğrusu üvey ablam prenses Helena'ydıGerçekten çok güzel bir kızdı bir gören onu bir daha unutamıyordu
Ama beni bir gören dönüp bir daha bakmaya tenezzül bile etmiyordu sağ olsunlarAnneme çirkin miyim diye soruyordum ama çok güzel olduğu mu söyleyip beni mutlu ediyordu
Anne yüreği işte kirpi bile olsa yavrusunu pamuğum diye severdiBalo bitmeden koşarak dış kapıya yöneldim
Arkamı kontrol etmek için dönünce bir duvara çarptım en azından ben öyle zannettim bir kaç metre geriye sendeleyip popo üstü yere düştümÖnüme dönünce koca ayakkabılar beni karşıladı acımı unutup şaşkınlığımı gidermeye çalıştım bu adam kaç numara ayakkabı giyiyordu Tanrı aşkına
Ayakkabılara bir süre bakıp bakışlarımı yavaşça yukarıya çıkarmaya başladım
Bak bak yol bitmiyordu ne boy varmış adamda be en az iki metre vardı iri yapılıydı bana burdan bi vursa dünyayı turlayıp tekrar buraya gelip düşerdimEn son yüzüne baktım aman tanrım oda neydi gözleri aynı kitaplarda gördüğüm ejderha gözleri gibiydi böyle göz ilk defa görmüştüm ve hayran kalmıştım
"Ne mal mal bakıyorsun aptal kız koşarken önüne baksana senin yüzünden kıyafetim buruştu"
Kaşlarım şaşkınlıkla ve sinirle çatıldı
Ellerimi yere koyup destek aldım ve ayağa kalktım"Biraz nazik olmak sizi öldürmez sizin önümde olduğunuzu bilseydim çarpmazdım herhalde ayrıca hadi ben önüme bakmıyordum siz niye beni görmediniz"
Hayranlık ve şaşkınlığım sinire dönmüştü adam yerinden sendelememişti bile bide ukalalık yapıyordu ne değerli kıyafetleri varmış
Popomu elimle hafif ovarak yüzümü buruşturdum gerçekten acıyordu sert düşmüştüm
"Özür dileyeceğin yerde hala konuşuyorsun aptal kız"
Tam başımı kaldırıp cevap vereceğim sırada adamı önümde bulamadım dönüp arkama bakınca adamın poposuyla bakıştım popo da popoydu yani sıkı ve kıvrımlıydı (ama konu bu değildi)
Adam beni umursamadan çekip gitmişti fiziği güzeldi ama adam olamamıştı neyse Tanrı bir daha karşıma çıkarmasındı
Popomu tutarak sendeleye sendeleye cariyeler için hazırlanmış köşke döndüm annem beni görünce kaşlarını çatıp
"Yine gizli gizli baloya mı gittin"
"Ne yapayım merak ediyorum anne"
"Neyini merak ediyorsun kızım süslenmiş kız ve erkekler eş avına çıkıyor baban seni bi görse kulaklarından tavana asar valla"
"Gelen misafirlerle o kadar ilgiliydi ki beni görse tanımazdı bile"
"Ah Perla bir gün ölümüm senin elinden olacak"
"Tanrı korusun anne sensiz ben ne yaparım giderken benide götür"
Annemin yanına yaklaşıp ona kocaman sarıldım ve yalakalık yapmaya başladım annem beni kovalayarak
"Deli kız" diye bağırdı
Bende kahkaha atarak odama geçtim ve yüz üstü yatağa uzandım çünkü popom hâlâ ağrıyordu
Bide Ejderha olan kurgulara el atayım dedim umarım beğenirsiniz ☺️☺️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderha Kral'ın Tutsağı
Fantasy"Kral Arthur" diye kükredim Kral bana bakıp ne diyeceğimi beklemeye başladı "Seni bu savaştan kurtarırsam güzeller güzeli kızın Helena'yı benimle evlendireceğine dair anlaşmıştık neden vazgeçtiğini söyleyip kızı başkasına verdin, şimdi bu krallığı...