18. Bölüm

1K 72 19
                                    

Dragon'dan

Perla'yı ilk gördüğüm yer doğu krallığıydı ben oraya gelinimi görmeye gitmiştim ama bir kızın bana çarpması ile hayallerimden sıyrılmış önümde ki esmer kıza bakıyordum kız güzeldi ama esmer kızlar bana göre değildi

Ona önüne bakmasını söylerken bana hayran bakışları gitmiş yerine burnunu dikleştiren cadaloz bir kız gelmişti beni bir güzel azarlayıp poposunu ovuştururken çok tatlı görünüyordu

Balo olan salona ilerleyince Kral'ı bulup selamlaştım ardından bana güzel kızı sarışın mavi gözlü Helena'yı gösterdi kızın güzelliği dillere destandı ve gerçekten hakkını veriyordu onunla evlenmek için gün saymaya başlamıştım bile

Ertesi gün Helena beni bahçede gezdirirken yine o esmer kızı gördüm beni görünce kaşları çatıldı ardından umursamayıp elmasını yiyerek gözden kayboldu kim olduğunu merak etsemde sormadım zaten bir daha göreceğimi zannetmiyordum

O gün saraydan ayrılıp kendi şatoma döndüm ve annemle konuşup düğün hazırlıklarına başlamasını istedim Helena için koca bir savaştan galip çıkmıştım

Saraydan ayrılalı üç hafta olmuştu ki Helena'nın başka biriyle evlendiğini duydum bu haber beni o kadar sinirlendirdi ki o sarayı başlarına yıkmaya and içmiştim

Bir düzine adamımla saraya gittim
Arthur beni içeriye çağırınca tek girdim bana bir şey yapamazlardı
Tam Arthur'u gebertmek üzereyken iki muhafızın kolunda o esmer kızı görünce şaşırdım ben ona dikkatle bakarken Arthur'un aklına onu bana vermek gelmişti

Ben aslında onu istemiyordum ama evli bir kadınla uğraşmaya gerek olmadığını düşünüp Arthur'un ısrarıyla onu krallığıma götürmeye karar verdim hiç yoktan iyiydi
Hemde kan dökmek zorunda kalmazdım

Onu şatoya getirip Helga'nın onu benim için hazırlamasını istedim birde esmerin tadına bakardım sıkılınca bırakırdım
Perla ilk odama girince çok çekingen davranıyordu ilki olacağımı anlamak zor değildi

Elimi sabahlığının ipine atınca 'lütfen yapma' dedi ama onu dinleyecek değildim o benimdi artık
Bana karşı gelmeyi bırak diyerek ellerini ittirdim
Tekrar ellerimi sabahlığın iplerine atınca korkuyla titremeye başladı

Üzerinde ki sabahlığı çıkarıp onu bir güzel süzdüm fiziği çok güzeldi göğüsleri dolgundu beli ince ve poposu kalkıktı
Bu kızın tadına kesinlikle bakacaktım ama bu kadar korkarken değil ben tecavüzcü değildim onu odamda bulunan kafese yönlendirdim

Kafesi en beğendiğim kadınlarım için hazırlatmıştım arada fantazi içinde kullanıyordum onları yatağımda uzanıp izlemeyi seviyordum ama en çok izlediğim kız kuşkusuz Perla idi o diğer kızlardan farklıydı onlar benimle olmak için deli olurken Perla benden kaçmak için yollar arıyordu

Ama bilmediği şey benden kurtulamayacak olmasıydı ilk defa bir kadının suyuna gidip onu etkilemeye calışmaya başladım benim kaba sözlerimden sonra bana tiksinti ile bakıyordu ve haklıydı

Bana neden beni şatoya getirdin dediği zaman ona saçma bir sinirle 'seçenek yoktu' dedim ve o an pişman oldum Perla'nın bir suçu yoktu
Perla kırgın gözlerle bana bakıp 'haklısınız' dediği zaman içimden bir şeylerin koptuğunu hissettim tam bir aptaldım

Perla bana sırtını dönünce odadan çıkmanın iyi olacağına karar verdim ve ordan ayrıldım
Akşam odaya döndüğüm zaman bir süre gelmesini bekledim ama saatler geçmiş o yine gelmemişti bu beni sinirlendirdi ve hemen odasına indim

Perla dalmış olmalı ki kapı sesine korkuyla sıçradı oturur pozisyona gelip olayları anlamaya çalıştı kolunu tutunca kurtulmaya çalıştı ama çok sinirli olduğum için kolunu çok sıktığımı fark edemedim ve onu odama götürdüm
Sabah kolunda morluk görünce ne kadar hayvan olduğumu düşündüm ve onun için krem hazırlattım bu vicdanımı biraz olsun rahatlatırdı

Bir kaç gün sadece öpücükle yetindim Perla'nın da benden etkilendiğini biliyordum Perla'nın en son giydiği takım beni son raddeye getirmişti o gün ona sahip olmazsam kafayı yiyecekmiş gibi hissediyordum
O gece olan olmuş onu yatağa sürükleyerek baştan çıkarmış sonrada ilkini elinden almıştım

Ten uyumu denen şeye inanmayan ben gerçekten Perla'nın teninde kaybolmuştum her zerresini sevip okşamak sahip olmak istiyordum teni büyülü gibi bir şeydi beni kendine çekiyordu

30 yaşıma kadar bir çok kadınla olmuştum ama Perla da hissettiğim duyguları onlarla hiç hissetmedim Perla beni büyülüyordu ondan kolay kolay vazgeçeceğimi zannetmiyordum...

Şimdi ki zaman

Bugün annem yanıma uğrayıp bana uygun bir eş adayı bulduğunu söyledi ne kadar reddetsem de onu şatoya çağırıp benimle tanıştıracaktı gelin adayı ejderha türünden olduğu için kesinlikle tanışmamı istiyordu

Annem Helena'yı biliyordu onunla evlenme mi hiç istemiyordu insan bir gelinin bize uyum sağlayamayacağını söylüyordu
Belki de haklıydı!!!

Annem başımı şişirdiği için bir an önce odama koşup Perla'nın eşsiz tenine dokunmayı ve geceyi onunla bitirmeyi istiyordum

Ejderha Kral'ın Tutsağı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin