Düştüğüm yerden ayağa kalktım ejderha bana bakıyordu
Dragon'un insan hali bile ürkütücüydü ejderha olunca daha fazla korkmaya başladımBen onun gözlerine bakarken kuyruğu ile beni yakaladı yüksek sesle bir çığlık attım ve kurtulmaya çalıştım ama o beni daha da sıktı
Geniş kanatlarını açıp bir kaç kez kapatıp açtı ardından kendini uçurumdan bıraktı
Demek ki uçuruma gelmemiz bu yüzdendi rahat havalanabilmesi için
Bide adama rezil olmuştum nerden bileyim adamın ejderha olduğunu hem ejderhalar masallarda değil miydiYüzüme sert hava vurunca kendime geldim ve aşağıya bakmamaya çalıştım çünkü bu kadar yükseğe hiç çıkmamıştım
Bir ejderha ile uçmak farklı bir hismiş
Şu an kendimi rüyada gibi hissediyordumBir süre sonra uçmaya alıştığım İçin kendimi kasmayı bırakıp uçmanın tadını çıkarmaya başladım
Saatlerce uçtuktan sonra taştan yapılmış büyük bir şatonun önüne indikBen büyülenmiş şekilde şatoyu izlerken Dragon kuyruğunu açtı ve yere düştüm nezaket denen şeyden ona uğramamıştı anlaşılan
Yerden kalkıp üzerimi düzelttim
Dragon dönüşünce çırılçıplak kaldı ben ağzım açık önümde ki manzaraya bakıyordum tamam kaslı adam görmüştüm ama kas yığını ilk defa görüyordum
Gözümü aşağıya indirmemek için kendimle savaşıyordumBakışlarımı yüzüne çıkarıp bakınca sert ifadesiyle bana baktığını gördüm
"Daha önce hiç mi erkek görmedin ne bakıyorsun"
Yok canım her gece başka başka erkekler gördüm
Bunu da kim şımartmışsa kendini bir halt zannediyordu
Benden cevap gelmeyince"Beni takip et"
Önümden yürümeye başlayınca sırtına bakarak yürümeye başladım ama gözüm her yerine kayıyordu ne yapayım
Yere bakmasam önümü göremez yıkılabilirdimŞatonun içine girince herkesin başının yerde olduğunu gördüm Dragon'u takip edip bir odanın önüne geldim
"Burası senin odan bu gece burda kal yarın gece asıl kalacağın yeri sana gösterecekler"
"Tamam"
Eliyle kapıyı açıp arkasına bakmadan yürümeye başladı
En azından kapıyı açmıştı nazik ejderha
Bu arada ben bu Ejderha olayına nasıl bu kadar kolay alışmıştımDragon artık nasıl nalet bir şeyse ejderhaların dünyada yaşadığına bile şaşıramaz hale geldim
Odaya girip her yerini inceledim küçük bir tuvalet ve duş almak için yer vardı
Pencerenin önüne gelip dışarıyı seyretmeye başladım önceden sarayın giriş katlarında sürünüyordum artık şato'nun giriş katlarında sürünüyorumGüneş batmış yerini akşama bırakmıştı sabahın yemeği ile ayakta durmaya çalışıyordum
Bir süre daha dışarıyı seyredip yatağın üzerine oturdumKapı çalınca irkildim ayağa kalkıp kapıyı açtım hizmetçi olduğunu düşündüğüm bir kız elinde tepsi ile içeriye girdi bana kocaman bir gülümseme sunup
"Bu tepsiyi majesteleri Kral'ın isteği üzerine getirdim alın ve yiyin afiyet olsun"
Kızın elinden tepsiyi alıp
"Teşekkür ederim"
Kız bana gülümseyip yürümeye başladı bende kapıyı kapatıp yatağın üzerine oturdum ve yemeğimi yemeye başladım
Dragon odundu modundu ama yemeğimi güzel yollamıştı
Acaba beni besiye çekip sonra yiyecek miydiNeyse en azından aç aç ölmezdim tepsiyi komodinin üzerine koyup ayaklarımı uzattım
Bir süre sonra yine aynı hizmetçi gelip tepsiyi aldıGece uykuya dalmam çok zor olmuştu sabah kapının sesine uyandım ve kapıyı açtım yine aynı hizmetçi kız gelmişti kahvaltı mı verip gitmişti tepsiyi komodinin üzerine koyup tekrar yatağa uzandım bir süre dönüp durdum uyuyamayacağımı anlayınca oturup kahvaltı mı yaptım
Saatler geçiyordu ama kimse gelmiyordu güneş batmaya başlarken kapım çalındı ayağa kalkıp kapıyı açtım karşımda her zaman gelen hizmetçi ve yanında başka bir kadın vardı
"Merhaba ben Kral'ın kadınlarını süsleyen kişiyim ismim Helga"
Kral'ın kadınlarını süsleyen kadınla benim ne işim vardı yoksa Kral beni yatağına mı alacaktı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderha Kral'ın Tutsağı
Fantasy"Kral Arthur" diye kükredim Kral bana bakıp ne diyeceğimi beklemeye başladı "Seni bu savaştan kurtarırsam güzeller güzeli kızın Helena'yı benimle evlendireceğine dair anlaşmıştık neden vazgeçtiğini söyleyip kızı başkasına verdin, şimdi bu krallığı...