29. Bölüm

864 55 8
                                    

3 gün sonra

"Sarayda mutlu musun anne"

"Değilim aslında benim mutlu olduğum tek yer senin yanın"

"O zaman kal lütfen anne"

"Bende bugün bu konu hakkında seninle konuşacaktım kalmaya karar verdim"

Gözlerimi sevinçle açıp çığlık attım
Annemin boynuna sarılıp onu nefessiz bıraktım
Annem benden ayrılıp

"Öldüreceksin beni deli kız"

"Ben değil ama biraz daha bakarsa şurada ki muhafızların başı seni bakışlarıyla öldürecek"

Annem 40 yaşında çok güzel bir kadındı hâlâ etrafında ki erkekleri büyülüyordu
Bana hamileyken 19 yaşındaymış 20 olmadan beni kucağına almış

Aslında hamile kalması beklenmedik bir seymiş çünkü Kral fazladan çocuk istemiyormuş sorun olur diye ama bir kaç kez kendini kaybetmiş anlaşılan Çünkü 1 tane daha cariyesinden iki çocuğu vardı

Annem dönüp muhafızların başına baktı adam yapılı yakışıklı annem yaşlarında görünüyordu
İkisi bir süre bakışınca öksürerek ilgiyi kendi üzerime çektim

"Adam dan etkilendin sanırım anne gözünü ayıramıyorsun"

"Ne alakası var Perla"

"Bilemiyorum artık"

"Hadi annene laf yetiştirme yat dizime saçını okşayayım"

Annemin dizine yatıp saçlarımı okşamasının tadını çıkarmaya başladım
Bir süre sonra 'perla" diye Dragon'un kalın sesini duyunca olduğum yerden sıçradım

Ayağa kalkıp Dragon'un bana yaklaşmasını seyrettim
Dragon kaşları çatılmış şekilde bana baktı

"Bu kadar erkeğin içinde uzanmana kim izin verdi"

Şaşkınlıkla etrafa baktım bir kaç muhafız dışında kimse yoktu ayrıca onlar da bize bakmıyordu

Annemin sesiyle kendime geldim

"Bir şey mi oldu majesteleri ona dizime uzanmasını ben söylemiştim"

Dragon yüz ifadesini toplayıp anneme baktı

"Sizin niyetiniz iyi olabilir ama bu kadar erkeğin içinde Perla'yı bu şekilde görmek istemiyorum"

Sorun çıkmaması için Dragon'un elini tuttum

"Bir daha olmaz lütfen konu uzamasın"

Dragon başını sallayıp şatoya doğru yürümeye başladı
Derin bir nefes alıp anneme döndüm
Annem gülümseyerek bana bakıyordu

"Bu kralı kendine aşık etmişsin"

"Öyle mi diyorsun"

Aslında bence değildir

"Tam olmasa bile kalbinin kapısını açmışsın sana aşık olması an meselesi"

Annem anlar mıydı aşık birini

"Sen hiç aşık oldun mu anne"

"Bilmiyorum ben babanla açtım gözümü beni saraya 17 yaşındayken aldırdı köyden geçerken görmüş beni ve beğenmiş hemen cariyeleri arasına ekletmiş"

"Anlıyorum anneciğim"

Günümün çoğu annemle geçiyordum ve kalmaya karar verdiği için şimdiden sonra da günümün çoğu onunla geçecekti

Akşam yemeğinden sonra Helga'nın yanına uğradım beni güzelce süsledi
Önceden önemsemiyordum ama artık Dragon beni beğensin diye değişik gecelikler giymeye başlamıştım

O yüzden Dragon hiç bir geceyi boş geçmiyor beni her gece seviyordu
Gençliğimin vermiş olduğu hevesle onunla olmak bana da mutluluk veriyordu
Tenim sürekli ona çekiliyordu

Dragon'un odasının önüne gelince kapıyı çaldım içerden Gel kelimesini duyunca içeriye girdim Dragon yavaşça yürüyerek elini belime attı

"Geldiğin zaman kapıyı çalma bebeğim o mahrem çizgiyi çoktan aştık"

Dragon'a gülümseyip parmak uçlarımda yükseldim ve yanağına bir öpücük bıraktım

"Beni böyle kandıramazsın Perla hanım bahçe de bir daha uzandığını görürsem seni cezalandırırım"

Biraz zilli olmak sanırım sorun olmazdı
Ellerimi ensesinde birleştirip dudağına bir öpücük kondurdum

"Im bana ne ceza vereceksin"

"Ben sana ceza mı verecektim"

Dişlerimi göstererek sırıttım

"Az önce öyle söyledin"

"Ha evet bugün annen yanında olmasaydı gösterecektim ben sana"

"Neyi"

Elimi ensesinden alıp aşağıya indirdi ve erkekliğinin üzerine koydu

"İşte bunu"

Şeyini sıkarak onu inlettim

"Sen yaramaz bir Kralsın"

"Öyle miyim"

Ellerimi üzerinden çekip bir kaç adım geriye gittim ve sabahlığımı çıkardım
Dragon beni beğeniyle süzüp

"Kesinlikle öyleyim" diyerek hızla yanıma gelip elimi tuttu ve beni yatağa sürükledi

Gerisi malûm +18 ☺️

Ejderha Kral'ın Tutsağı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin