10. Bölüm: İstanbul
|Yorum sınırı 60|
Atahan'ın küçüklüğü.
Yüzüme çarptığım soğuk suyla elimi yüzümü yıkamaya başladım. Çok sürmeyen banyo faslından sonra kurulanmış ve kıyafet dolabının önüne doğru ilerlemiştim. Üzerime beyaz tişört, altıma da siyah bir pantolon giydiğimde geceliklerimi de yerine yerleştirmiştim.
Saçlarımı da suyla ıslatarak düzleştirdiğimde artık hazırdım. Kahvaltı için dakikalar önce hazır olduğu belirtilmiş ben de şimdi hazırlanarak hazırlanan o masanın etrafına dizilmiş sandalyelerden birisine oturmuştum. Annem ve babam çoktan oturmuştu. Benim gelmemle servis başladığında, aile konuşmalarından uzaklaşmak için sınavlarımı düşünmeye başladım.
Bugün yani cuma günü girdiğim son sınavım da güzel geçmişti. Hepsinin çok iyi geleceğini biliyordum. Zaten ona göre çalışmış, bütün gayretimi vermiştim.
"Kahvaltın bittiyse atları sevmeye gidebilirsin."
Annemin sesini duymamla başını o tarafa çevirdim ve bana gülümseyerek bakan suratıyla karşılaştım. Ben de gülümsedim ve başımı onaylayarak sandalyeden dikkatlice indim. Sandalyenin boyu büyük olsa da bu yaşta olmama rağmen boyum büyüktü. Sınıfın en büyüğü bendim. Anne ve babamın genlerini almayı unutmamıştım.
Dışarıya çıktığımda evin çalışanları günaydın demiş ben de karşılık vermiştim. İçlerinden birisi yardım edebileceğini söylese de reddetmiştim. Atların olduğu yer eve çok uzakta değildi. Bu yüzden yalnız yürümeyi de tercih ettim denebilirdi.
Atların sesini duymamla epey yaklaştığımı anladığımda haraya girdim ve hayvanların haricinde bir kız sesi daha duydum. Küçük bir kız sesiydi. Bizim evin çalışanlarının bir kızı vardı da haberim mi yoktu?
Sesin geldiği tarafta doğru ilerlerken, yeni doğmuş olan atın yanında olduğunu gördüm. Kahverengi saçlar upuzundu. Beline kadar uzanan saçları karşısında şaşkınlığa uğrarken sesini tekrardan duydum.
"Ama benim artık gitmem lazım, beni burada daha fazla görürlerse kızarlar."
"Kim kızacakmış?"
Titreyerek bana doğru döndüğünde gözleri kocaman oldu. "Buranın sahipleri."
Omuzlarımı gerdim. "Ben kızmam."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİRAZ DUDAKLI
ChickLit"Kirazın mevsimi değil ama tatmam lazım." diyerek dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı. Sıklaşan nefeslerim onun sakin nefeslerine karışırken, belime sıkıca sarılan parmaklarla tedirginliğim gittikçe artmaya başladı. Birisinin görecek olması korkuma...