3. BÖLÜM

1.9K 99 24
                                    

3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

3. Bölüm: Kaçırıyorum

Yanlış düşünebilir, yanlış anlayabilir veya yanlış yapabilirsin; ama yanlış hissedemezsin.

Atahan.

Derin bir nefes aldığımda hala nefessiz hissetmeme neden olan adamdı. Dudaklarımın arasından çıkan kelimeleri titreterek heyecanımı ortaya çıkaran, kalbime peş peşe gelen duyguların sahibiydi. Birkaç kez göz göze gelişin bu kadar anlamlara neden olması tuhaftı. Ondan kaçmak istediğimde ona daha fazla yaklaşmam saçmaydı. Görünmez bir bağın bizi sürekli birbirimize doladığını hissediyordum. Uzaklaşmama sebebimiz de düğümü onun atması mıydı bilmiyordum?

Derin bir soluk.

Dudaklarım arasından kaçan sıcak buhar onun yüzüne dağıldığında, bu kadar yakınımda olması işimi epey zorlaştırıyordu. Çok kısa kalmama rağmen gözlerine bakabilmek için başımı yukarı kaldırmam, başını eğmesi gerekiyordu. Çenemdeki parmakları varlığını hatırlatmak için tenimde hareket ettiğinde rotası boynumu buldu. Gerdanımda gezintiye çıkan elleri durduğunda, cevap verebilmek için söylediklerini hatırlamaya çalışıyordum. Gözleri ve yakınlığı beni alabora etmişti. İçerisini su sızmaya başlayan bir gemi gibi batıyordum.

"Ne zamandır yüzümü görmek istiyorsunuz?" diye sordum aniden gelen cesaretimle. Onun yanındayken yanıp sönen tek şey cesaretim de değildi. Ona tokat atan kadındım, bu yüzden kendimi yapabileceklerim konusunda küçümseyemiyordum. Ama ben doğruyu yapmıştım, öyle değil miydi?

"Yıllardır desem, inanır mısın?" sesi pusluydu. Geceye kayıp giden sert sesinden eser kalmasa da gıdıklayıcı ses tonu pek gidecek gibi durmuyordu. Karnımın karıncalanmasına neden oluyordu, parmak uçlarım hareket ettiresim geliyor ve bakışlarımı ondan başka her yere çevirmek istiyordum. Yıllardır... Anlamıyordum. Onunla karşı karşıya gelmem birkaç gün öncesine aitti. Onunla daha önceden tanışmadığıma eminken yıllardan bahsetmesine bir anlam veremiyordum.

"İnanmam." Dedim başımı olumsuz anlamda iki yana sallayarak. Emin konuşmamın ardından alaylı bir gülüş dudaklarında yer edindi. Kalın dudaklarının yanında çıkan çizgileri ilk defa görüyordum. Zaten yeni gördüğün adam hakkında bunu bilmemen normal diyen iç sesime çokça hak verdim.

"Göstersem inanır mısın?" dediğinde gözlerim telaşla gözlerinde dolaştı. Ne demek göstersem? Nasıl gösterecekti? Neyi gösterecekti?

Bizi abluka altına alan karanlığı ufak bir hareketle hafifçe aydınlattığında, gözlerim ışığa alışarak kıpraştı. Dik durmaktan ağrıyan bedenim kasılmaya başladığında ayakta kalabilmek için yanımdaki cama tutundum. Gözleri gözlerimdeyken parmakları tişörtünü kavrayarak çıkardı. Gözlerimi göğsüne bakmamak için kaçırdığımda yanıma doğru adımladığını işittim. Kanıma karışıp kalbime ulaşan heyecan küt küt atmasına sebep oluyordu. Çeneme yerleşen parmaklarıyla göz temasımız kuruldu. Hareket ederek bir adım daha yaklaştığında sanki o değil de yangın bana sıçrıyormuş gibi hissediyordum.

KİRAZ DUDAKLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin