Birbirimize sarılmış deri koltuğa serdiğimiz örtü üzerinde uyurken üzerimde uzanan Yoongi'nin saçlarıyla oynayarak göğsümdeki yüzünü izliyordum.
Sert mizacının yumuşamış olması garipsememe sebep oluyordu. Saçlarındaki parmaklarım yavaş hareketlerle sırtına inerken parmak uçlarım sırtında gezinmeye başlamıştı.
Gözlerini açmadan mırıldanmıştı. "Hoşmuş."
"Uyanık mısın?" sorduğum soruyla mahmur gözlerini bana çevirerek başını kaldırmıştı.
"Çoğu zaman uyuyamam. Yorgunluktan uyumuşum o kadar. Saat kaç?"
Telefonumu elime alarak saate bakmıştım.
"9.40, sanırım birazdan okula gitmek zorundayız."
"Hm.. haklısın." telefonumu alarak yüzüme tutmuş, açılması ile yavaş ritimli bir şarkı açarak ekranı kapatıp yanumıza indirmişti.
"Ama neden gidelim ki?" muzip sırıtışı yüzünü ele geçirmişken yavaşça üzerimde hareketlenmiş, kucağıma oturduğunda onu belinden kaldırıp ben de kendimi doğrultarak daha dikey bir uzanma pozisyonuna geçmiştim.
Kucağıma yeniden oturttuğum Yoongi, boxerımın sınırlarını zorlamaya yemin etmişti resmen. Gözlerim onun üzerinde gezinirken izlerimle dolu göğsünü okşamıştım baş parmağım ile.
Fazlasıyla yorgun olmasına karşın asla bitmeyen bir enerjisi vardı."Sıra bende." dediğiyle gözlerimi kırpıştırmış, gözlerinin içine bakmıştım.
"Daha önce hiç.."
"Alta geçmedin mi?" dediğimle şaşırmıştı. "Çokça uke vibe'ı veriyorsun halbuki. Şaşırtıcı."Gülmüştüm. Dudaklarımı yalayarak onu koltuğa uzatmış, üzerine çıkarak bacakları arasına sokulmuştum. Bacakları belimi sararak beni kendisine bağlarken derin soluklarım boynunda geziniyordu.
"Yoongi hyung.. dün gece altımda çokça kıvanırken hiç de uke gibisin demiyordun."
"Jeon, sınırlarını zorluyorsun." Nefeslerimiz birbirine karışırken dudaklarına bıraktığım birkaç ıslak öpücük sonrası yavaşça üzerinden kalkarak ahşap dolabı açmış, üzerime siyah bir tişört geçirmiştim.
Altıma dün gece çıkardığım pantolonu geçirirken Yoongi'nin kıyafetlerini de üzerine atmış, beni izlerken ağzına yayılan sırıtışa son vermiştim.
"Kalk hadi, basketbol dersinden kalmak istemiyorum."
"Seni bırakmaları için elimden geleni yapacağım Kook." dediğiyle gülerek üzerine eğilmiş, ellerimi iki yanına koyarak dudaklarına yaklaştığımda fısıldamıştım.
"O zaman başına yeni bir bela almış olursun. Sonuçta senden ders almak zorunda kalacağım."
somurtarak suratıma bakarken elini enseme yerleştirmiş, dudaklarımızı birleştirmişti.Islak öpücüklerimiz yavaşça yerini uzun bir öpüşmeye bırakırken koltukta oturan bedenin bacakları arasına yeniden yerleşmiş, kendi kendime 'Bir turdan daha zarar gelmez.' diyerek altımdakilerden yeniden kurtulmuştum.
Sonrası ise.. diyebileceğim tek şey biz Yoongi ile yan yana geldiğimizde asla tek bir turla yetinemediğimizdi.
...
-jimin'in ağzından.-
Gözler görür müydü her şeyi?
Hayatın akışı her ne kadar normal gelse de benim için öyle değildi.
İnsanlar ne kadar şanslı bir ailede doğduğumu, ne kadar özenilesi bir insan olduğumu söyleyip dururken şu anda hayatımın biricik aşkının eski eşi ile odasında aslında hiç de eski olmadığının kanıtını görüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐀𝐑𝐄 𝐘𝐎𝐔 𝐒𝐔𝐑𝐄? | 𝐲𝐨𝐨𝐧𝐤𝐨𝐨𝐤.
Fiksi PenggemarÜniversitedeki gizli aşkı Taehyung'un katilini bulmaya çalışan Jungkook, kalbini yeni birine kaptırır. . .