Başlama Tarihi: 11/06/2024
Bir insan hayallerinin peşinden ne kadar gidebilir? Ne kadar süre boyunca bu hayallerini kovalayabilir? Küçüklüğümden beri tek hayalim Formula 1 pilotu olmaktı. Abimin de tek hayali buydu. Ben bu hayalin peşinde koşarken...
Bu yıllardır devam eden bir takıntıydı fakat bunu anlaşılır bir şekilde yazıya dökebilmem için biraz geriye gitmemiz gerekecek. Babam eski bir Formula 2 pilotuydu. Babam daha gençken yarışa katılan annemi görmüş ve bu inanılmaz aşk başlamış. Motor sporları takıntımız babam sayesinde başladı, bize arabaları ve nasıl çalıştıklarını öğretti. Parçaların nasıl çıkarılıp tekrar takıldığını, arabayı nasıl modifiye edebileceğimize kadar her şeyi öğretti. Bu süreç mükemmel bir şekilde ilerledi, ta ki daha sekiz yaşındayken abimle beraber annemin arabasını kaçırmamıza kadar. Tabi bu o zamanlar kulağa saçma yerine eğlenceli geliyordu şu ankinin aksine. Eve döndüğümüzde ise karşılaştığımız manzara bambaşkaydı. Annem kaldırıma oturmuş ağlıyordu, etrafını polis memurları ve komşular çevrelemişti, söylediğine göre kaçırıldığımızı sanmıştı. Bu yaşanılan durumdan sonra annem ikimize de arabalara yaklaşmama cezası verdi fakat bu ne abimi ne de beni durdurdu. Kısa bir süre sonra abimin gittiği kurslara gidip onun gibi karting kariyerime başladım. Karting'den hemen sonra Formula 3'de daha sonrasında da Formula 2'de yarışmaya başladım. F2'de Red Bull Junior Team ile anlaştıktan sonra Carlin Team isimli takım için yarışmaya başladım. "Anna telefonun çalıyor." Abim mutfaktan bağırdı ve telefonu hemen yanıma, salondaki kanepenin üstüne attı. "Bu bir yastık değil, telefon Daniel!" Telefonu fırlattığı kanepenin üstünden kapıp aramayı cevapladım. Telefonun diğer ucundaki takım müdürümün sesini duymam ile başımı kaldırıp gözlerimi gergince camdan dışarıya diktim. "Merhaba Bay Marko. Nasıl yardımcı olabilirim?" Sesimden bariz belli olan gergin tonu bastırmaya çalıştım. "Yarın önemli bir toplantı yapılacak Bronie. Toplantıya Red Bull takımından birkaç mekaniker, strateji uzmanı ve Christian Horner katılacak. Christian özellikle senin de toplantıda olmanı istedi." Telefonda toplantıyla ilgili kısa bir süre daha konuştuktan sonra bu haberi abime vermek için salondan çıkıp evin terasına açılan geniş kapıdan içeri girdim. Terasın kapısından içeri girerken koridordaki halı yüzünden ayağım kayıp yere düşüyordum o ayrı bir konu. Son zamanlarda hiç olmadığım kadar sakar olmuştum. Tanrıya şükür bu yarışlara yansımıyordu. "Bil bakalım biraz önce kim aradı?" Kafasını terasa kurduğu simülasyon düzeneğinden birkaç saniyeliğine kaldırdı. "Siktir git Anna, çalışıyorum." Küfür etmesini umursamadan koltuğa kuruldum. "Biraz önce Marko aradı. Yarın yapılacak önemli bir toplantıya katılmamı istiyor. Toplantıda Red Bull'un strateji uzmanları ve mühendisleri de olacakmış. Bir de Christian Horner. Aynı odada Christian Horner ile toplantıda olacağım! Ve en bombası da şu: Christian Horner özellikle toplantıda benim de olmamı istemiş!" Abim bir süre cevap vermeden boş boş bana baktı. Daha sonra karşısındaki geniş ekrana döndü ve oyundan çıktı-abim hayatında ilk defa simülasyonun ortasında çıkmıştı.- "Şaka yapmıyorsun değil mi? Eğer gerçekten şaka yapıyorsan Annabelle Tanrı şahidim olsun kimse seni elimden alamaz." Tehditini umursamadım ve toplantının gerçek olduğunu tekrar ettim. "Sana yemin ediyorum şaka yapmıyorum. Yarın idolümle beraber aynı odada aynı toplantıda olacağım!" Abim oturduğu sandalyeden kalktı ve sandalyeyi ayağıyla kenara itti. Sıkı sıkı sarılırken bir diğer yandan da sorular soruyordu. "Ses kaydına alsan fark ederler mi? Ya da gizlice fotoğrafını falan çeksen?" "Abi!"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
