The Old Love.

64 2 0
                                    

26 Ağustos 2022

Charlotte. Charles'ın sevgililerinden iyi anlaşabildiğim tek kişi...
Kısa bir zaman çıkmalarına rağmen iyi toparlamıştı. Charles günün sonunda Alexandra'ya geri dönmüştü ama Charlotte iyiydi. Her zaman Charles'ın Alexandra'ya bağımlı olduğunu söylüyordu. Sanki büyü yapılmış gibiydi. Bunu düşündüğüm zaman ona gerçekten aşıkmışım gibi gelmiyordu. Bu sadece çok büyük bir takıntıydı çünkü onu istemiştim ama elde edememiştim ve bu ona karşı olan takıntımı daha da büyütmüştü. Etrafımdaki herkes de beni yüreklendirmişti, kimse durmamı söylememişti. Kimse bunun sağlıksız olduğunu söylememişti. Kimse fark etmemişti, ben dahil. Charlotte ve Charles ayrıldıktan kısa bir süre sonra Charlotte ile arkadaş olmuştuk. O gerçekten çok tatlı, sevecen ve anlayışlıydı. Gerçek bir melekti, beni defalarca uyarmasına rağmen aklım başıma gelmemişti. Takıntımdan vazgeçememiştim. Belki de vazgeçmek istememiştim. Arabadan inip anahtarı valeye verdikten sonra Monaco'nun o meşhur kafesine girdim. Kızlar çoktan rezerve ettiğimiz masaya geçmişti. Takımdan gönderildiğim zamandan beri daha fazla görüşüyorduk. Ve bu sefer aramızda Alexandra yerine Charlotte vardı. Charlotte büyük bir mimarlık projesi üzerinde çalıştığı için bu aralar pek evden çıkamıyordu. Açıkçası onu zar zor ikna etmiştik. Diğerlerinin ya işi oluyordu ya da önceden verilmiş sözleri vardı. Benim ise...şey, ultra yakışıklı erkek arkadaşınız yarış için dünyanın öbür ucuna gitmemişse ve size bütün günü evde geçirmek için bir sebep de sunuyorsa evde kalırdınız. Ben dışarıdayken o da evde boş oturmak istemediği için spora gitmişti.
"Selam." dedim her birine sarılırken. Hemen siparişlerimizi verdikten sonra konuşmaya başladık.
"Carlos ile nasıl gidiyor?" diye sordu Kika sırıtarak. Bende tam beni ne zaman sorgulamaya başlayacaklar diye düşünüyordum.
"Güzel gidiyor, her şey yolunda." dedim kahvemden bir yudum almadan önce. Ama onlar sırıtmaya devam ediyorlardı. "Ne?" diye sordum.
"Sizin sevgili olacağınızı hiç düşünmezdim. Gerçekten hiçbirimizin aklına gelecek bir fikir değildi. Ama tatlı oldunuz." dedi Charlotte da gülümseyerek. "Seksiniz nasıl?" dedi o da sırıtarak.
"Hey! Erkek arkadaşımla olan özelimi sizinle paylaşmayacağım!" dedim utanç içinde, yanaklarım kızarmaya başlamıştı bile.
"Hadi ama! Seksiniz eminim mükemmeldir." dedi sırıtmaya devam ederken. Yüzüm şu an tamamen domatesin rengindeydi. Homurdanıp yüzümü sıvazladım.
"Evet mükemmel. Hatta mükemmel ötesi. Şimdi mutlu musunuz?" dedim sinirle onlara bakarken.
"Sen mutlu musun? Carlos ile?" diye sordu Charlotte. Gülümseyip başımı salladım.
"Hiç olmadığım kadar..." Konuyu iyice dağıtıp sohbet etmeye devam ettik. Bir saat sonra eve dönmüştüm, elimdeki alışveriş torbalarını kapının girişine bırakıp salona ilerledim. Carlos daha spordan dönmemişti, kıyafetlerimi değiştirip yüzümdeki makyajı çıkarttım ve salondaki koltuğa uzandım. Üstümde garip bir yorgunluk vardı, bütün gün televizyon karşısında pineklemek istiyordum...
Daha sonra Carlos geldi, çantasını yere bıraktı ve ayakkabılarını kenara koydu.
"Hoş geldin." dedim salondan. Fakat o hızla yanıma gelip beni kucağına aldı ve kalçamdan tutarken yatak odasına taşıdı.
"Bugün hiç kardiyo yapmadım. Yardım eder misin?" dedi beni yatağa yatırırken. Sırıtıp başımı salladım.
"Yorgun değil misin? Bildiğim kadarıyla spordan gelen insanlar yorgun oluyor."
"Ha ha hiç yorgun değilim. Aksine, spordan sonra soğuk duşumu aldım ve çok açım..."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Babydoll || Charles LeclercHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin