13 Şubat 2022
Sabah alarmım çalar çalmaz hızlıca dün akşamdan dolabımın kapağına astığım kıyafetlerimi giydim ve yine akşamdan hazırladığım sandviçimi mideye indirmek için koşar adım mutfağa gittim. Evden çıktıktan sonra dış kapıyı arkamdan kapattım. Arabamın kapısını açıp deri koltuğa oturdum, çantamı yan koltuğa koydum. Konumu girdikten sonra arabayı gösterilen rotada sürmeye başladım. Hava soğuktu bu yüzden ısıtıcıyı açtım ve gidene kadar ısınmayı umdum. Haritadaki mekanik ses yaklaştığımı haber verdi ve şöyle bir etrafa bakıp park edebileceğim yerleri inceledim. Güzel bir park alanı bulduktan sonra eşyalarımı aldım, arabadan indim ve arabayı kilitledim. Büyük bir binanın önünde duruyordum, binanın dışı gri ve beyaz ağırlıklıydı ve camları da kaplamalıydı fakat ön kapıdan içerideki arabalar gözüküyordu. Binanın önünde "Red Bull Racing" yazan büyük bir tabela vardı. İçeriye girip hemen karşıdaki bankoya yürüdüm. "Red Bull Racing'e hoş geldiniz. Size nasıl yardımcı olabilirim?" Kadına gülümsedim ve konuşmaya başladım.
"Saat ikide toplantım vardı. Helmut Marko ile."
"Siz Bayan Bronie misiniz?" dedi. Şaşırdığı her halinden belliydi.
"Evet ta kendisiyim."
"Tamam. Hemen bir arkadaşımı çağırıyorum, sizi Bay Marko'ya yönlendirecek." Başımı salladım ve masada duran telefonda bir numarayı çevirdi. Kısa bir süre bekledikten sonra başka bir kızın yanıma yaklaşması ile ona döndüm.
"Size buradan sonra ben yardımcı olacağım. Bu taraftan lütfen." Uzun kıvrımlı koridorlardan geçtik ve toplantı odasının kapısına ulaştık. Kız kapıyı çaldı, başını açtığı kapıdan uzattı ve benim geldiğimin bilgisini verdi. Kapı tamamen açıldığında yavaşça içeri girdim ve ayakta duran Bay Marko'nun uzattığı elini sıktım.
"Hoş geldin Bronie." Sandalyelerden birine oturdum ve Bay Marko da karşımdaki yerini aldı.
"İçecek bir şeyler ister misin? Kahve, çay, su."
"Kahve güzel olabilir. Teşekkürler." Başını salladı ve telefona uzanıp iki americano ve su istediğini söyledi. Arkama yaslandım ve kahvelerimiz gelene kadar kendimi tanıtmamı istedi. Kahvelerimiz geldiğinde bir yudum aldım ve yutkundum. Dikkatimi masada oturan diğer insanlara vermeye çalıştım. Fakat odaya giren Christian Horner ile herkes ayağa kalktı ve onu selamladı, Marko Hariç,
"Hoş geldiniz." Herkesi kısaca selamladı ve toplantı başlamış oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Babydoll || Charles Leclerc
FanfictionBaşlama Tarihi: 11/06/2024 Bir insan hayallerinin peşinden ne kadar gidebilir? Ne kadar süre boyunca bu hayallerini kovalayabilir? Küçüklüğümden beri tek hayalim Formula 1 pilotu olmaktı. Abimin de tek hayali buydu. Ben bu hayalin peşinde koşarken...