09. Çilekli Dudak Balmı

73 16 52
                                    

Bugün güneş bir ayrı ışıldıyor gerçekten. Çünkü Han Jisung'un aklında yine şeytani planlar var. Bugün öğlen arasında mutlaka Felix'i yakalayıp görüşmem gerekiyordu. Planlarımın en önemli parçasını günışığımız oluşturuyor. Felix'e onunla görüşmem gerektiği konusunda fazlasıyla ısrarlı bir mesaj attıktan sonra hazırlanmaya başladım. Bugün dersim yoktu ama hem Felix'le görüşmek hem de Minho'ya dişimi göstermek için okula gidecektim.

Evden çıktıktan sonra doğruca Changbin'lerin kafeye geçmiştim. Zaten Felix de buraya gelecekti. Changbin'den beleş kahvemi de aldıktan sonra telefonumu kurcalamaya başladım.

"Merhaba Jisungie."

"Merhaba Lix. Benim gün ışığım bugün ne kadar da yakışıklı olmuş."

"Kesin benden canımı sıkacak bir şey isteyeceksin."

"İltifat da edilmiyor amı-"

"Sen birine işin düşmezse iltifat falan etmezsin. Tanımıyorum sanki seni."

Mümkün olan en sevimli halimi takınmaya çalışarak gülümsedim. Felix'i ikna etmem çok önemliydi. Benim için altın değerinde bilgiler vereceğine emindim.

"Felix ben senden bir şey isteyeceğim."

"Hayır."

"Oğlum önce bir dinlesene."

"Hayır dedim."

"Felix ya. İşim düştü sana diyorum."

"Hayır."

"Gün ışığıymış götümün gün ışığı. Sen anca lav falan olursun."

"Hah şöyle işte. Söyle bakalım yine başımı belaya sokacak ne istiyorsun?"

Yüzümde kocaman bir piç gülümsemesi oluştu. İstediğimi elde etmeme çok az kaldı.

"Benim için hain olabilir misin?"

"Nasıl yani?"

"Bana abinin nelerden rahatsız olduğunu söylemen lazım. Yani ne gibi şeyler onu çileden çıkarır."

"Hayır."

"Ama Felix-"

"Hayır dedim. Ben hala yaşamayı seviyorum Jisung."

Felix bir anda ayaklanarak gitmeye çalışınca koluna yapışıp yerine geri oturttum. Bana yardım etmesi gerekiyordu. Başka çarem yoktu. O şerefsizi çileden çıkarmam için bu bilgileri almalıydım.

"Felix lütfen, lütfen, lütfen. Bak ne istersen yaparım."

"Ne istersem mi?"

"Ne istersen?"

"Seni buna pişman ederim. Ben Minho'nun kardeşiyim."

"Pişman olmam gereken çok şey yaptım, Lix. Henüz pişman olduğum olmadı."

"Bunu sen istedin. Önce git bana kahve al. Ağzım kurudu."

Offf, gerçekten bu ikisi kardeşti. DNA testine falan gerek yok. Aynı uyuzluk. Birden bana emir vermeye başladı, it herif. Gidip kahvesini aldıktan sonra sandalyeme geri oturdum.

"Hadi anlat. O pisliği nasıl sinir ederim?"

"Jisung, Minho benim abim farkındasın değil mi?"

"Off be tamam. Minho Bey'i nasıl sinir edeceğim söyler misin?"

"Dur bir düşünmem gerekli." Elini alnına götürüp ovuşturmaya başladı. Ben ise heyecanla bana vereceği bilgileri bekliyordum.

"Çilekli dudak balmı."

Çilekli Dudak Balmı / MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin