Birkaç kez kapıyı çaldıktan sonra yavaşça araladım. Tamam, arsızım demiş olabilirim ama belli başlı nezaket kurallarına hakimim. Tabii bilmekle uygulamak benim için pek doğru orantılı işlemiyordu. Profesör Yunho eliyle gel işareti yapınca karşısındaki koltuğa oturup konuşmasını bekledim. Sonuçta beni çağıran oydu.
"Hala laf dinliyorsun en azından."
Dişlerimi sıkarak gülümsedim. Yunho hoca beni zorlama konusunda üniversitedeki en iddialı hocaların başında geliyordu. Ne kadar inatçı ve terbiyesiz olduğumu bildiğinden genelde otoristesiyle benimle dalga geçmeyi severdi. İlerde ben, amına koyayım.
"Hala okuldan mezun olmak gibi planlarım var diyelim."
Gevşek gevşek gülerek sandalyesinden kalkıp karşıma oturdu. Bacak bacak üstüne atıp cebinden çıkardığı sigarayı yaktı. Elindeki paketi bana uzattığında çok kısa bir an düşündüm. Fakat o kadar kısaydı ki anlatamam. Hızlıca yakıp derin bir nefes aldım. Profesör Yunho bölümümüzün en geç hocası olduğundan pek de çekinmemiştim. Bildiğim kadarıyla otuz dört yaşında olmalıydı.
"Sana terbiye vermek için ne yapmamız gerekiyor."
"Bildiğim kadarıyla terbiye küçük yaşta veriliyor. Geçti artık yani."
"Ben seni radyo programın hakkında konuşmaya çağırdım. Şimdilik terbiye işini rafa kaldıralım."
Şimdi sıçmış olabilir miydim? Yunho hoca üniversitenin radyosundan sorumluydu. Benim radyoda yaptığım fazlasıyla bel altı yayınlar öğrenciler tarafından sevildiğinden pek sıkıntı yaşamamıştım ama şu Minwo'nun siki mevzusu bardağı biraz taşırmış olabilirdi.
"Ne konuşacaksınız?" Biraz gerildiğimden sesime de yansımıştı. Yunho hoca benim için en önemli şeyin programım olduğunu bildiğinden gerginliğimi komik bulmuştu.
"Gerilmene gerek yok. Senin programına yeni bir köşe eklememiz gerekiyor."
"Neden ki?"
"Okul öyle istiyor. Diğer bölümlerden öğrencilerin de radyo programına katılmasını ve bölümleri hakkında konuşmaları gerekiyor."
"Profesör benim programım pek de öyle tanıtım yapılacak bir yer değil gibi."
"Biliyorum Jisung ama beni de mecbur bırakıyorlar."
Sigaramdan gergin bir nefes çekip ortamızda duran küllüğe söndürdüm. Hyunjin ve Chan'ın programı buna daha uygundu. Neden beni seçiyorlardı ki?
"Hyunjin ve Chan'ın programına eklesek olmaz mı?"
"Maalesef ille de seni istiyorlar."
Aslında tam şu an kendimi övüp ne kadar mükemmel olduğumdan bahsetmeliydim ama programımın içine edeceklerdi.
"Neyse duyduğuna göre gerekli ayarlamayı yapıp en kısa sürede programa o köşeyi ekle. Şimdi gidebilirsin."
Yıkılan hayallerim ve sönen neşemi de alarak kampüs bahçesinde yürümeye başladım. Güneş henüz batmaya başlamış öğrenciler çoktan evlerine gitmişti. Bir kaç öğrenci grubu çimenlerde sohbet ediyor olsa da ortalık fazlasıyla tenhaydı. Diğer öğrenci öbeklerinden uzak olduğuna emin olduğum bir noktaya çöküp telefonumu çıkardım.
~🧎🏻♂️Sefiller🧎🏻➡️~
Jisung
Ne yapıyorsunuz şerefsiz herifler.
S. Daddy
Kaşınma Jisung
Jisung
Abi sana demedim biliyorsun.
Canım sıkkın zaten gelme üstüme
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çilekli Dudak Balmı / Minsung
Fanfiction"Ama baksana çilekli dudak balmıyla birleşince tam öpülmelik olmamışlar mı? Hani benimle ilgileniyordun ya. Belki öpmek isteyebilirsin." Minho yüzünü bana yaklaştırarak bir süre öne uzattığım dudaklarıma baktı. Çilekli dudak balmına bu kadar minnett...
