22. Hayır Jisung!

41 14 16
                                    

Savaşta önemli olan soğukkanlı ve planlı olmaktır. Hiçbir hamle düşünmeden öfkeyle atılmamalı. Burada da devreye Minho giriyordu. Malum ben pek sakin bir insan değilim. Jeongin'den aldığımız bilgiler doğrultusunda konseyi toplayıp güzel bir plan yapmıştık. İlk hedefimiz kızı yanımıza çekmek ve güvenini kazanmak olacaktı. Aksi halde kız korktuğu için bir şey anlatmaz bizim planlarımız da suya düşerdi. Fakültenin arkasına otlağa salınmış inekler gibi yayıldığımızda planın ilk aşaması başlamıştı. Jeongin yanında Soie, Yeji ve Yuna'yla yanımıza yürüyordu. Felix ve Hyunjin'in hiçbir şeyden haberi olmasa da, önemli olan sıcakkanlı olmalarıydı. Bundan dolayı planın ilk aşamasına farkında olmadan hizmet edeceklerdi.

"Merhaba güzel abilerim."

"Merhaba Jeongin, Soie." Yüzümü kızlara çevirdim. "Bizi hanımefendilerle tanıştırmayacak mısın?"

"Hanımefendi mi? Bu dağ ayısı ne ara bu kadar kibarlaştı." Minho kurduğumuz çemberin karşısından densiz densiz konuşmuştu. Fakat buna gülen Yuna'yı görünce yaptığını anlamıştım. Jeongin hızlıca bütün ekiple yeni kızları tanıştırmıştı. Hedefimiz tam yanıma oturmuştu. Malum zaten bölümün en ünlü ve son sınıf öğrencisi olan ben varken başka yere oturması da beklenemez. Okul içi popüleritem baya yüksek. Hiç bahsetmesem de okulun en dikkat çeken ve arasına girilmek istenen ekibiyiz. Durduk yerde övünmek istedim. Hani atmosferi anlayın diye sadece. Ben geçerken insanlar beni parmaklarıyla gösterirdi. Oooov abartma Aleyna. Neyse Yuna'nın ilgisini benim çekmem doğal yani.

"Siz üçüncü sınıftaydınız değil mi? Bizim haytanın sınıf arkadaşları."

"Evet, Jeongin ikilerle okusa da bazı dersleri hala bizimle ortak."

Jeongin'in yanaklarımı avuçlayarak bir süre suratımı inceledi. Ne yapıyor bu çocuk? Ardından şaşkın bakışları Chan'a döndü.

"Hayta falan Chan abiyle vücut mu değiştirdiniz? Bu dede söylemleri nerede görsem tanırım. Chan abi bu."

Yanaklarımı kurtardıktan sonra kafasına temiz bir şaplak attım. Küçük diye de tepemize çıktı iyice. Yine de bu bütün aptalca hareketlerimiz Yuna'nın eğlenmesini sağlıyordu.

"Eee, Yuna anlat bakalım son senenize yaklaşıyorsunuz ne iş yapmak istiyorsun okul bitince."

"Aslında ben bir şirkette stajyerlik yapıyorum şu an."

"Vayy. Hangi şirket?"

Gerizekalı Jae bir de ünlü olma ihtimali olan bir kıza mı çatmış. Bu hiç iyi olmadı kızı ikna etmesi daha zor olacak. Stajyerken bu tarz skandallara bulaşmak iyi değil. Neyse Jisung sen bu işi halledersin yiğidim.

"Phoneix ent."

"İdol olacaksın yani?"

"Yok hayır yanlış anladın. Ben radyo sunuculuğu ve sahne önü eğitimi alıyorum."

"Ahh, bendensin yani."

"Sen benden çok iyisin abi. Ben henüz eğitim alıyorum. Şu an gitsen şirketler seni havada kapar. Üstelik sadece radyo da değil, muhtemelen televizyon önü program sunuculuğu falan yaparsın."

"Yuna yavaş öv şunu. Sonra biz uğraşacağız. Götü kalktı mı indirmesi çok zor." dedi Chan.

"Seni övmüyor diye kıskandın mı, dede?"

"Sorma kahrımdan ölüyorum galiba." Yüzünü Seungmin'e çevirdi. "Hayat öpücüğüne ihtiyacım var."

Bu korkunç görüntüye herkes kahkaha atmaya başlamıştı. Benim arkadaşlarım gerçekten salak. Bir ara Minho ile göz göze gelmiştik. Kendimi tutamayıp öpücük atmıştım. Umarım kimse görmemiştir. Adam karşımda heykel gibi duruyor ne yapabilirim? Tamam laf sokmakta çok zevkli ama daha zevkli şeyler de var. Benim yine aklım bel altıma doğru yol almışken hızlıca kendime geldim.

Çilekli Dudak Balmı / MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin