itiraf

968 67 5
                                    


Asansörün içinde evimin olduğu kata varmayı bekliyorduk sessizce. Omzunun üstünden asansörün aynasına baktığımda geniş omuzlarının bir tarafına konmuş küçük bir kuş gibi görünüyordum. Boynuna sarılmış koluma baktım. Ensesine kadar uzanan kıvırcık sarı saçlarında gezdirdim gözlerimi. Burnuma güzel kokusu doluyor, beni mest ediyordu.

'Asansörde indirebilirdin. Yorulmuşsundur çok.' dedim. Kucağında benle birlikte epey yürümüştü. 

'Kızım sen ne kadar hafif olduğunun farkında değilsin herhalde.' dedi hızla konuşurken yüzüme dönmüştü yüzü. Yakın yüzlerimiz ikimizin de dikkatini dağıtmış olacak ki onun da benim yaptığım gibi dudaklarıma baktığını yakalamıştım. 

Açılan kapının ve kata ulaştığımızı söyleyen sesin ardından kendimize gelmiş birbirimize bakmıştık. 

'Sağ taraftan.' demiştim gözlerimi gözlerinden çekmeden. Dışarıdan bakan biri maç izlemeye giden iki kişiden daha fazlasını görebilirdi. 

'Sağ taraftan.' diye tekrarlamıştı beni. İleri çevirdi bakışlarını, komut almış bir asker gibi. 

Kapıya geldiğimizde elimle işaret edip 'Burası.' demiştim. Beni yere indirdiğinde küçük çantamdan anahtarımı çıkarıp kapıyı açmamı izledi. 

Önden ben ardımdan da o içeriye girdik. 

Kapıdan girince sağda pek vakit geçirmediğim küçük amerikan mutfağım ve karşısında salonum bulunuyordu. Mutfağın salona bakan adasının yanında dans etmek için boş bıraktığım küçük bir oda vardı. Odanın tam karşısında, salonun diğer tarafında yatak odam, onun yanında yani giriş kapısının solunda da banyom vardı. 

'Geç lütfen, rahat ol.' dedim salona doğru geçmesini işaret ederken. Etrafa bakınarak salona ilerledi. 'Evin çok güzelmiş.' demişti duvarlardaki eserleri incelerken. 

'Teşekkür ederim.' demiş ve devam etmiştim. 'Maçı izleyeceğimiz platformu ayarla istersen televizyona. Ben pek bilmiyorum.' demiştim. 

'Olur.' demiş orta sehpadaki kumandaya uzanmıştı. 'Ne yemek istersin?' diye sordum. 

'Bir şeyler söylerim şimdi, gel otur.' dedi. Ev sahibi oymuş gibi hissetmiştim. 

'Evde pek bir şey yoktu zaten. Gösteri için sıkı bir diyetteydim.' dedim. Gereksiz bilgiler veriyordum. 

'Ne gösterisi?' 

'Balerinim ben.' dedim.

'Öyle mi? O zaman seni iyi bi doyuralım bugün.' demişti bacaklarına koyduğu dirsekleriyle ve elinde tuttuğu kumandayla televizyonda bir şeyler yapıyordu. 

'Ben bir üstümü değiştirip geleceğim olur mu?' demiştim odamın kapısına geldiğimde. 

'Yardım gerekirse seslen.' demişti kumandayı bırakırken. İşi bitmiş miydi?

'Banyo ne tarafta?' diye sordu yanıma yaklaştığında. Ona kapıyı gösterdiğimde gitmişti. 


****

Üstümü değiştirip salona gelmem uzun sürmüş olacak ki yemekler çoktan gelmiş ve hatta Barış onları orta sehpaya açıp dizmişti. Odamdan çıkıp yavaşça ilerliyorken gözleri beni bulmuş ve baştan aşağı süzmüştü. Üzerime omzu düşük salaş kısa bir tişört ve altıma da aynı salaşlıkta bir şort giymiş, dizlerimin üstüne kadar gelen yumuşak çoraplarımı da ayaklarıma geçirmiştim. Dizlik taktığım bacağımdakini aşağıda bırakmış diğerini yukarı kadar çekmiştim.

'Kim yiyecek bu kadar şeyi?' diye sordum yanındaki yerimi alırken. Belimi ve kolumu tutup 'Yavaş.' diyerek yardım etmiş ardından tekrar konuşmuştu. 

'Bugün diyet yok, maç var. Güzelce ye bakalım.' demişti yüzüme tatlı tatlı bakarken. 

Patateslere uzanıp bir tanesinden bir ısırık alıp konuşmuştum. 'Sen diyet yapmıyor musun hiç?' 

'Hayır yapmıyorum. Çok severim yemek yemeyi ben.' diye cevapladı. Önüme bir şeyleri ittiriyordu. 

'Maç başlıyor.' demiştim dikkatimi çeken düdük sesiyle. 

****

45 dakikadan biraz daha fazladır maç izliyorduk. Ben daha çok Barış'ı izlemiştim tabii. Güya bana neler olup bittiğini anlatacaktı. O kadar odaklanmıştı ki maça, hop oturup hop kalkıyordu onlarla. İlk yarı bittiğinde girdiği transtan çıkmış gibi ona gülümseyerek bakan bana dönüp gülümsemişti o da.

'Ne oldu?' 

'Hiç. Nasıl geçti maç?' diye sordum hala gülen yüzümle.

'Sen de izledin ya.' dedi önünde kalan patateslerden ağzına atarken. 

'Hiçbir şey anlamadım ki ben.' dedim kıkırdayarak. 'Sen anlatacaktın güya, daldın gittin.' 

'Öyle mi oldu?' dedi gülerken elini ensesindeki saçlara atıp karıştırmış yere bakmıştı. Ardından gözlerini sehpaya çıkarınca konuştu tekrar.

'Bu ne sen hiçbir şey yememişsin.' 

'Yedim bir sürü saçmalama bak.' diye kanıtlama çabasına girmiştim ona yediğim şeyleri gösterirken. 

Cık cıklayıp arkasına yaslanmış bacaklarını açmıştı iki yana. Aşağıya uzattığım sakat bacağımın aksine diğerini altımda toplamıştım ben de. 

'Nasıl oldun?' diye sordu. 'İyi tedaviler iyi geliyor.' diye cevapladım hızlıca onu.

'Onu sormuyorum.' dedi yüzüme bakarken. Neyden bahsettiğini bildiğim için gözlerimi yerden kaldırmıyordum. Yüzüne bakarsam yine ağlarmışım gibi hissediyordum.

Yaslandığı yerden kalkıp biraz yanıma yaklaştı. Kucağımdaki ellerimi bir eliyle tutup diğer eliyle yüzüme düşen saçlarımı arkaya attı. 

'Bugün sen beni kucağına alınca, onları anımsadım. Ailemi yani.' biraz duraksamıştım. Göğsüm üzüntüyle dolmuştu yine ama etrafımı sarmalayan kokusu bana güç verir gibiydi. 

'On bir yıl önce bir araba kazası geçirdik.' dediğimde hasiktir diye fısıldadığını duymuştum. 

'O kazada kaybettim annemle babamı.' derince bir nefes alıp vermiştim. Islanmış gözlerimi gözlerine çıkardığımda onun da gözlerinin dolduğunu görebiliyordum. 

'Kimseye anlatmamıştım böyle daha önce.' 

Ellerimdeki ellerinden birini kafama çıkarıp saçlarımı okşamıştı. O an kapattığım gözlerimden bir damla yaş düştü. Elini sırtıma götürüp beni kendine çekti. Ait olduğum yere dönmüş gibi boynundaki yerimi almıştım yine. Elimi omzuna çıkarıp tutunduğumda sessizce ağlıyordum. Bir şey demiyordu. Sertçe yutkunduğunu duydum. 

'Teşekkür ederim.' dedi. 'Benimle paylaştığın için.' saçlarımı okşamaya devam ederken omzundan destek alarak kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Sonra dudaklarına. 

Elini çeneme yerleştirip kafamı biraz yukarı kaldırmıştı. Gözlerime baktığında dudaklarına baktığımı gördü ama beklediğimi yapmadı. Baş parmağı yanağımdaki yaşları sildikten sonra beni tekrar göğsüne çekmiş ve arkasına yaslanmıştı. 

Burnuma dolan kokusu ve kulağımdaki kalp atışıyla gözlerimin ağırlaştığını hissedebiliyordum. Yıllar sonra çekeceğim en huzurlu uykudan bir haber gözlerimi kapattım. 


𓆩♡𓆪

imanın oğlu barısa haram teklif ha ⚔️⚔️

nasıl gidiyoo beğeniyor musunuz yorum bırakmayı unutmayın görüşlerinizi yerim 

öptmmm  ༘⋆🌷🫧💭₊˚ෆ

VAGANOVA  🦢 barış alperHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin