rize

567 58 19
                                    


'Barış sence göbeğim biraz büyümüş mü?' 

Barış'ın evinde uyanmıştık bugün. Yataktan iç çamaşırlarımla çıkıp aynanın karşısında kendimi izliyordum son birkaç dakikadır Barış'ın yataktan kalkmasını beklerken. Sağa sola dönerek hangi açıdan nasıl durduğuna bakıyordum karnımın. Sonunda uyanabilmiş yatağın kenarında oturuyorken bana çevirdi uykulu bakışlarını. 

'Sanki biraz büyüdü gibi duruyor.' derken gözlerini açmaya çalışan sevgilime ilerledim ve bacaklarının arasına girdim. Kafasını yukarı kaldırıp bana bakarken ellerini kalçama çıkarıp beni kendine çekti. Yanağını karnıma dayayıp belime sarıldığında ellerimi saçına attım.

'Annen bu aceleyle seni erkenden doğurur.' diye fısıldadı karnıma uykulu sesiyle. 

'Büyümemiş mi yani?' diye sordum. Kollarını gevşetmeden kafasını olduğu yerden kaldırmış ve yüzüme bakarak konuşmuştu.

'Kızım büyümemiş tabii ki daha bir aylık.'

'Bir ay bir hafta.' diye düzelttiğimde beni tekrar ederek karnıma yanağını koymuştu tekrar.

'Bir ay bir hafta. Duydun mu işte bu kadarlıksın daha.' diye fısıldadı tekrar. 

Belime sarılı kolları beni çekip dizine oturtmuştu. Ellerimi çıplak omuzlarına yerleştirirken yeni uyanmış yüzünü inceliyordum.

'Çok heyecanlıyım Barış.' Yüzünü bana çevirip konuştu.

'Ben buradayım ne heyecanı? Çok güzel geçecek.' 

'Söylemeyecek miyiz emin misin?' 

'Sonra söyleriz.' diyerek beni geçiştirdiğini biliyordum.

'Ama Barış sonra niye söylemediniz diyecekler. Ne yaparız?'

'Kahvaltıya dışarı çıkalım mı?' 

'Barış konuyu değiştirmesene. Hamile olduğumu sonra öğrendiklerinde daha büyük tepki verirlerse ne olacak?'

Belimdeki ellerinden birini çekip, saçlarına götürüp karıştırdı.

'Bilmiyorum Defne. Onlara şimdi söylemek istemiyorum çünkü biliyorsun evlenmemizi isteyecekler. Ben böyle olsun istemiyorum.' düşen yüzümle sordum.

'Nasıl yani?'

'Hayır güzelim sakın beni yanlış anlama. Zorunda kaldığımız için evlenelim istemiyorum. Bu bizim kararımız olmalı.' dediğinde ellerimi sakallarına çıkarıp okşadım. 

'Evet öyle olmalı. Ama ailenle iyi anlaşmak istiyorum. Ya sonra beni istemezlerse.' dediğimde yüzüme baktı sertçe.

'Saçmalama.'

'Sen demiyor musun evlenmemizi isterler diye. Söylemedim diye beni sevmezler diye düşündüm ben de.'

'Ben seviyorum seni. Çok seviyorum yetmez mi?' yine beni geçiştirdiğini biliyordum ama üstüne gitmemeye karar vermiştim. Çünkü köşeye sıkışmış hissetmese beni geçiştirip durmayacağını biliyordum.

Tuttuğum omuzlarından itip yatağa sırt üstü yatırdım onu. Ardından dizinden kalkıp kucağına yerleştim.

'Yetmez.' dediğimde elleri kalçama çıkmıştı alışkanlıkla. İşaret parmaklarımla karın kaslarının arasında gezmek severek yaptığım bir aktiviteydi. O da buna alıştığı için oynamama izin veriyordu. 

Parmağımı yine şekilli karnında gezdirerek aşağıya indirdim ve boxerının kenarına soktum. Bakışlarımı gözlerine dikip konuştum.

'Daha çok sev.' dememle doğrulup hızla yerlerimizi değiştirdi. Kafasını boynuma sokup öpücükler bırakmaya başladığında kafamı geriye atıp ona alan açtım.

VAGANOVA  🦢 barış alperHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin