•Son Sayfa•

52 3 0
                                    

•Son Sayfa•
-final-

Rüzgar'dan*

"Sessiz ol tamam mı? Annen duymasın." diyince Defne heyecanla kafasını salladı. Defne'yle beraber pankek yapmıştık ve yaptığı ilk şey olduğu için annesinin tepkisini çok merak ediyordu.

Defne kapıyı açıp yatağa atlayınca arkasından ben girdim. "Günaydın anne!" dedi ardından "Baba bu ne?" dedi yataktaki kanı görünce.

"Defne, annen yatakta boya yapmış bizim bunu temizlememiz lazım o yüzden sen şimdi Aysel ablanın yanına git tamam mı?" Defne annesini öpüp yataktan indi ve koşa koşa odadan çıktı.

Eflin'in baş ucuna geçtim hızlıca ve telefonumu çıkardım, ambulansı aradım. "Arama," dedi ama aramaya devam ettim. O kadar terlemişti ve titriyordu ki beni durduramıyordu bile. Her ne kadar elimden telefonu almak istese bile yapamadı. "Elimi tut." dedi zar zor solurken.

Elini iki elimle sıkıca tuttum ve öptüm. Bir elimle elini tutuyordum diğeriyle de bezle birlikte alnındaki terleri siliyordum. Evde ona verebileceğim herhangi bir ilaç yoktu. Entübe edilmesi gerekiyordu ve gerekli malzemeler yoktu evde. Tek çarem ambulansta ilk yardımı görmesiydi.

"İzin ver gideyim." dedi ama nasıl bırakırdım ki onu?

"İyi olacaksın, Eflin." kimi kandırıyordum ki? Gözleri ve ten rengi sarıydı çünkü ciğerleri iflas etmişti. Kanaması var ve nefes alamıyor. Benimle birlikte uzayan saçları benimle birlikte kısalmıştı. Kemoterapiyi bıraksa bile uzamadı. Haftalardır bu yatakta yatıyordu. Yemek bile zar zor yiyordu. Yani iyi falan olmayacak.

"Sizi seviyorum." dedi.

"Acıyor mu?" dedim.

Gülümsedi ve gözünün kenarından bir yaş süzüldü. "Artık acımıyor." dedi. Sonrasında gözleri kapandı nefesiyle verdiği savaş sona erdi.

"Eflin? Sevgilim? Uykuya daldın sadece değil mi?" nabzını kontrol ettim ve yoktu. Yerden kalkıp kalp masajı yapmaya başladım.

Kaç dakikadır kalp masajı yapıyordum bilmiyorum ama ambulans gelmişti. Elini bir saniye bile bırakmamıştım çünkü elini ölse bile bırakmayacağıma söz vermiştim. Ambulans'ta ne kadar onu hayata döndürmeye çalışsalar bile başaramadılar. Eflin gitmişti. Benim biricik sevgilim artık sonsuzluğuna kavuşmuştu. Yıllarca eğitim aldım ve ne içindi? Daha sevdiğim kadının sorununu bile anlayamadım. Daha erken fark etseydik her şey çok farklı olabilirdi.

Eflin'le vedalaşmam gerekiyordu artık ama ilk önce babasını aramalıyım. "Âgah Bey, hastaneye gelmeniz gerekiyor. Telefonda konuşmayalım şimdi bunları."

Hazır olmalıydım biliyorum ama elimden gerçekten gideceği fikrini düşünememiştim. Kendimi onun tanrıça olduğuna o kadar inandırmışım ki mucizevi bir şekilde iyileşeceğini falan düşündüm sanırım.

...

Babası Eflin'le vedalaşmıştı ve gerçekten zor olmuştu onun için. Ayakta durmakta zorlandığı anlaşılıyordu. Helen bebek olduğu için daha anlamayacak ama Defne'ye nasıl anlatacağım bilmiyorum. Hiçbir şey düşünemiyorum bile.

Çok kötü bir rüya görüyormuşum gibi hissediyorum. Sanki hiçbiri olmamış uyanınca yanı başımda Eflin'i göreceğim. Yine bana bakacak orman gözleriyle.

Sana DairHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin