•Sırlar Yola Seriliyor•
-Bölüm 28-
"Her şeyini aldığından emin misin?" dedim son bir kez daha.
"Böyle dediğine göre kesin bir şey unuttum. Ne unuttum?" dedi tereddütle.
"Kıyafetlerini aldın mı?"
"Sana oradan salak gibi mi görünüyorum, Asil?" dedi kızgınlıkla. "Hayır, sevgilim."
"Diş fırçası, şarj aleti, makyaj malzemeleri, cilt bakım ürünleri, ayakkabı, aksesuar... Bunlar arasından almayı unuttuğun bir şey var mı?"
Dudaklarını ısırdı ve kafasını kaldırıp bana baktı. "Hepsini unuttum."
"Tamam ben hallederim." dedim ve valizi geri açıp toplamaya başladım.
"Pembeyle açık pembeyi nasıl ayırt edeceksin? Ben yaparım."
"Sevgilim makyaj malzemesinden ya da kombinlemeden falan anlamıyor olabilirim ama renkleri biliyorum. Açık pembeyle pembeyi ayırt edebilirim."
"Gerçekten bazen kiminle olduğumu unutuyorum," dedi ve arkasına yaslanıp koltukta uyudu. Bende valizleri toparladım.
...
"Sevgilim seni uyandırmak istemezdim ama uyanmalısın." gözlerini zar zor açarak kalktı ve "Uyumuyordum ki gözlerimi dinlendiriyordum." dedi. Onun bu hâline dayanamadım dudaklarını uzunca öptüm.
"Bak şimdi ayıldım." dedi ve öpüşüme karşılık verdi.
"Artık yola çıkmalıyız otele giriş yapmamız lazım." dedim öpücüklerinin arasından. Geri çekildi ve evin kapısını açıp beni bekledi. Valizleri alıp asansöre koydum ve evden çıktık.
"Şimdiden söyleyeyim; yan tarafında poşet var eğer kusmak istersen diye arabayı da durdurabilirim ama her ihtimale karşı, torpido da atıştırman için yiyecekler var." arabayı çalıştırdım ve yola çıkmış olduk.
"Sen nasıl bir adamsın! Araba kullanmasaydın seni yiyebilirdim! Ayrıca sevgilim uçakla gidebilirdik saatlerce araba koltuğunda yorulmana gerek yoktu."
"Özellikle arabayla gitmek istedim çünkü bu yolculukta birbirimizi tanıyacağız." dedim. Aslında Eflin beni tanıyacaktı. Çünkü hastanede geçen o konuşmadan sonra hiçbir sırrın gizli kalmayacağını ve peşimi bırakmayacağını anladım.
"Zaten birbirimizi tanıyoruz."
"Hayır, birbirimiz hakkında her şeyi bilmiyoruz ve bebeğimiz olacak, bence birbirimizi daha çok tanımalıyız."
"Pekala ilk ben! Sana soracağım. Doğum günün ne? Bebeğimiz olacak ve babasının doğum gününü kutlamak isteyecek ama biz senin doğum gününü bilmiyoruz." dedi ve merakla cevabımı bekledi.
"18 Eylül." yalan söyledim. Doğum günümün kutlanılmasını sevmiyorum Eflin'de sevmediğimi biliyor ama yine de kutlayacak o yüzden kimliğimdeki doğum tarihini bilse yeter.
"Doğum günün geçmemiş! Geçti ve kutlayamadım diye çok korkmuştum."
"Senin bana anlatmadığın ne var mesela? Şu an aklımda soru yok. Herhangi bir anını da anlatabilirsin."
"The Princess Bride filmini biliyorsun. Her gece izliyoruz neredeyse."
"Artık ezberledim desem?" dedim gülümsemeyle.
"Onun kitabı annemde vardı ve her gece yatmadan önce bana okurdu ama benim hemen uykum geldiği için sonunu asla getiremiyordum. O yüzden en sonunda dayanamayıp annemden gündüz okumasını istemiştim o da beni kırmayıp okumuştu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana Dair
Ficção Geral"Sizi sürekli yenidoğan yoğun bakım ünitesinin önünde görüyorum. Neden?" diye sorumu yönelttim. Bakışlarını bebek kuvözlerinden asla ayırmıyordu. Yüzü kuvözleri daha da inceler bir hâl aldı. "Sizce de garip değil mi?" diye bir soru yöneltti. Sorus...
