•Zamanda Yolculuk•

239 16 3
                                    

•Zamanda Yolculuk•
-Bölüm 26-

Eflin'den*
(1 ay sonra)

Artık bebeğim 4 aylık olduğu için karnım birazcık daha belirginleşmişti pantolonlarım yavaş yavaş olmamaya başlamıştı. Bu yüzden bizde baloyu yapmaya karar vermiştik. Davetiyeler bastırıldı ve dağıtıldı. 1 buçuk hafta sonraydı. Yani ayın 18'inde.

Bebeğin cinsiyeti şu an belli olabiliyordu ama Asil'le sürpriz olmasını istiyorduk. Doğduktan sonra öğrenmek heyecanı daha dorukta tutuyordu bence. Bebek başlı başına bir heyecan ama işte bu histe farklı bir heyecan.

Organizasyon şirketi son dokunuşlar için kiraladığımız şatoya girdiklerinde konuştuk. Konuştuk derken Selin ve ben. Asil çalışıyordu. Selin'le aşırı yakın arkadaş sayılmayız ama gerçekten modadan anlıyordu. O yüzden ondan yardım istemiştim.

Selin, "Bence masa düzenini değiştirmeli-" diyecekti ki sözünü kestim. "Hayır, Selin Kılıç'la oturmayacaksın."

"Pekala," dedi ve organizatörlere odaklandı.

☀️

(Bir buçuk hafta sonra)

Makyajımda bittiğinde ayağa kalktım ve elbisemi düzelttim. Yan odadaki Asil'e bakmaya gittim.

Eflin'in elbisesi (1920'lerin elbisesi böyle oluyordu o yüzden Eflin böyle giyindi. Siz bu tarz başka bir şey hayal edebilirsiniz.);

Kapı kenarından seslendim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kapı kenarından seslendim. "Asil?"

"Eflin bu gerçekten çok değişik bir fikirdi ve benim hâlime bak! Büyük ihtimalle beni bu saç stiliyle gördükten sonra benden ayrılacaksın."

"Hadi ama sevgilim senden ayrılmama imkan yok." Asil bana doğru döndüğünde saçını biraz garipsemiştim ama yakışmıştı. Etrafımda döndüm, "Ben nasıl olmuşum?" dedim.

"Mükemmel!" dedi ve bana doğru geldi. "Ve hatta mükemmelin de ötesi." belimden sarılınca genişçe gülümsedim ve dudaklarına uzunca bir öpücük bıraktım.

"Herkes geldi sayılır. Salonu görmen lazım tam bir The Great Gatsby vibe'ı var!" dedim heyecanla.

"O hâlde gidelim." dedi ve elini bana uzattı, elini tuttum.

"Arkadaşlarınla tanışacağım değil mi?" diye sordum merakla.

"Evet, tanışacaksın ama sende beni tanıştırırsan?" dediğinde derin bir nefes aldım. Arkadaşım yoktu ki. Vardı ama benim için hepsi sahteydi. Sayılır mı bilmiyorum ama tek arkadaşım Kılıç, Batuhan ve Afra'ydı. Asil'i saymama gerek bile yok. O benim her şeyim.

Sana DairHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin