Ah benim güzel annem! Senin bu oğlun neler çekiyor bir bilsen. Annemle selamlaşıp bir süre sonra konuştuktan sonra odama çekilmeye karar verdim ve mutfak kapısının tam karşısında olan üst katın merdivenlerine yöneldim. Şuan tek derdim yatağıma uzanıp tavanı öylece seyretmek ve gerçekleşmeyecek olan hayallerimi, hayal etmek. O Mert denen herif her seferinde karşıma çıkıyor şu sıralar, Soner bitti bu başladı. Kaan, kendine gelmen lazım yoksa o çok sevdiğin Aslı başkalarının olabilir...
Kaan'ın gözleri anında tavandan ayrılır, pencereye doğru kayar.
(İç geçirir)
Ne güzel yağıyor...Aslı, odasının penceresinden dışarıyı seyrediyordu. Yağmuru çok sevdiğinden dolayı pencerenin önüne oturmuştu. Gökyüzü kap kara bulutlar ile doluydu. Sanki bulutlar bile olayın farkındaymış gibi hiç durmadan delicesine her yere yağdırıyordu damlalarını. Aslı'nın içinde de bir hüzün bulutu vardı. Bakışları, duruşu,oturuşu kırgın bir kalbe sahip kişi gibiydi.
Ne ara tutulmuştu bu çocuğa bu kadar? İşte bu bilinmiyor..
Kalbini herkesten sır gibi saklayıp zırhlarla saklayan kız, bir anda aşık bir kadın olmuş ve ilk defa yağmuru hüzünle seyrediyordu.Telefon çalmaktadır..
Arayan kişi "Büşra"
Fakat Aslı bu aramayı reddetmişti bile çoktan.—Üzgünüm Büşra, şuan seninle konuşacak gücüm yok... (Mırıldanır)
Birkaç gün sonra...
Yaz tatiline son 3 gün kalmıştı. Uzak memleketlerden gelen insanlar evine döneceği için çok mutluydu, kimisi ise mutsuzdu. Mutlu olanların büyük bir çoğunluğu mutlu aileden gelen, sevgiyle büyüyen çocuklardı. Peki diğerleri neden mutsuzdu?
Çünkü onlar mutsuzluk ve umutsuzluğun olduğu evde büyüyerek buraya gelmişlerdi. Hepsi kendi çabalarıyla ailelerinin destekleri olmadan, tırnaklarıyla her bir yeri kazıya kazıya gelmişlerdi. Kimisi yanlış seçimler yaparak mutsuzluklarına mutsuzluk katarak hayatına devam ediyordu, zorla bile olsa da...
Gel gelelim bizim Aslı ve Kaan'a..
Aslı son günlerini hüzünle geçiriyordu çünkü Kaan'ı belki de uzun bir süre boyunca göremeyecekti. Bunu düşünmek onun üzülmesine yeterde artar bile. Ha bu arada aklından kötü senaryolarda geçmiyor değil.
MESELA: YA KAAN'IN, BU YAZ TATİLİNDE SEVGİLİSİ OLURSA!! gibi senaryolar Aslı'ya pek rahat vermiyor. Hatta son 3 gündür bunu düşünüyor ve geceleri uyku nedir bilmiyordu...1 Ay Sonra..
Güzel şehrim, canım memleketim (istediğiniz memleketi düşünebilirsiniz.)
Her ne kadar güzel olsanda, bu şehir de o yok. O yüzden gözüme eskisi kadar güzel gelmiyorsun, beni çaresiz hissettiriyorsun canım şehrim. İstanbul’u normalde sevmem aslında ama o, o var diye İstanbul bana o kadar güzel görünüyor ki anlatamam..İstanbul’u özledim..Yani seni özledim Kaan...acaba şuan neredesin? Neler yapıyorsun? Senin yüzünden tatilim seni düşünmekle geçiyor...umarım senin de tatilin benimki gibi beni düşünmekle geçiyordur. Aksini düşünmek bile istemiyorum. Yoksa canım çok yanar...söndüremem.Aslı, karanlığın ve onun tam tersi olan sokak lambalarının verdiği aydınlık ile sahilin bir kaldırım kenarında bunları düşünerek yürüyordu...derin bir nefes aldı içli içli.
Dalga sesleri içini bir nebze de olsa rahatlatıyordu derken arkasından birisi ona adıyla seslendi...
Arkadaşlar bu bölüm biraz kısa oldu, bu seferlik böyle olsun;)❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kiraz Altında
General FictionGözlerim, gözlerine hapsolmuş, kalbim kalbine kenetlenmiş...onun bana her bakışında gölgede bile kavrulmuştum.. Aşk bu muydu?