☆
Barış
-Günaydın.
-Uyuya kalmışım dün okuyamadım, sağol.
05:10"Abi, bu saatte hangi avel mesaj atar ya? Güneş bile doğmamış!" bağırarak telefonu elime aldım.
"Ay, barışmış." ne yazacağımı düşünürken tekrar bir mesaj geldi.
Barış
-Bağırışların odama kadar gelmese bu saatte uyanık olduğunu düşünücektim..
Bh saatte bjr insdn lalkmaz zateb genelde
Antrwnmana galjba? hadi yatiypm ben kolsy gelsjb-Sen hala uyuyorsun bence.
ne diyob barjş
-Bir de benim Türkçem'e laf ediyordun.
-Ne yatması kızım? Kalk, gidiyoruz.Anlsmadjm?
uyicsm ben gprüsüruc👋🏻👋🏻-ŞWMFĞWJGĞWJGİQJF
-Kalk hadi, 10 dakikaya kapındayım.
görüldü.-Atma bana görüldü, kalk diyorum.
-Ayrıca hava soğuk sıkı giyin.Pf Barjş yaaaaa
bati uykuda sal be adsm-Hadi be lülelim, kalk artık.
"Lülelim? Ay, lülelim dedi!" Gözlerim şaşkınlıkla açılırken yatağıma bir kaç tekme atıp yastığıma ufak çığlıklar attım. Hemen ayağa kalkıp gündelik işlerimi acele ile halletim ve dolaptan kendime kıyafet bakmaya başladım. Bir anda aklıma dünkü yaşadıklarımız geldi.
Normalde sürekli bana sataşan Barış'tan eser yoktu. Küçük bir çocuk gibiydi. O anları gözümün önüne getirdikçe gülümsemeden edemedim.
Ellerimi saçımı götürdüğümde Barış'ın saçlarımla oynadığı an aklıma geldi. Kafamı sağa sola sallayıp düşüncelerimden ayrıldım. Siyah diz üstü kalın bir elbise, üstüne de siyah kabanımı giydim. Yeterli olurdu herhalde ya. Tarzımdan ödün veremezdim. Fransa biraz ikon görsün canım.
Yanımda getirdiğim düzleştirici ve saçlarımla birkaç dakika bakıştık. Saçlarıma her baktığımda Barış'ın dalgalı buklelerimi parmağına dolaması aklıma geliyordu. Ani bir kararla saçlarımı düzleştirmeye karar verdim.
"Hadi Asel, yaparsın."
-☆
Kan ter içinde saçlarımla savaşırken kapım çalındı. Düzleştiriciyi fişten çıkardıktan sonra aynada son kez saçlarıma baktım. Tamamen düzleşmişti artık. Memnun olmuşcasına gülümsedim ve ardı ardına çalınan kapıyı açmaya gittim.
"On dakikayı geçeli çok oldu Asel Hanım." dedi Barış. Omuz silktim ve çıkarken giymek için köşeye bıraktığım kabanımı giyindim.
Barış, siyah bir boğazlı kazak giymişti. Boğazlı kazak üzerine de siyah bir atkı, altına da siyah bir pantolon giymişti. Elinde de çok şaşırtıcı bir şekilde siyah bir kaban tutuyordu.
Bu adam ya keko gibi giyiniyor ya da simsiyah giyiniyordu. Acilen tarzını değiştirmesi lazımdı.
Ben kabanımı giyerken Barış, yüzünü buruşturmuş bir şekilde beni seyrediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Impossible ☆ Barış Alper Yılmaz
FanfictionI'd burn this world for you. Just hear you calling out my name ★ 𓈒 ⊹ Karşımda ki koltuğa oturmuş düşünceli gözleri ile bana kenetlenmişti. "Ben seninle ne yapacağım be yavrum." Derin bir iç çekip yavaş adımlarla yanıma geldi. Rüzgar gibi e...