aspera büyük bir kasaba değildi. kuzey sınırına yakın olması, tercih edilmemesi için yeterli bir sebepti.
bu "tercih edilmeyen" kasaba, halk tarafından hoş karşılanmayan nükleer santralin kurulması için mükemmel araziye sahipti ve nükleer santralin denetlenmemesi ise beraberinde bir çok sorun getirmişti.
kasabanın eski cadısı jusia, nükleer santral kurulana kadar kasaba halkı tarafından saygı görürken, santralde çalışan sevgilisi onu hamileyken terk ettiğinde halkın gözünde basit bir orospudan farksız olmuştu.
evi defalarca yakılmaya çalışılmıştı. kasaba halkı bir büyünün etkisindeymişcesine bir cadının canına kastediyordu, işler bu kadar ironikken doğmuştu wooyoung.
ailesinin büyü yeteneğine sahip ilk erkeğiydi ve jusia, oğlunun lanetli olduğuna emindi. kendi annesi ona, erkeklerin bu genleri miras alamayacağını defalarca söylemişti ama gerçekler kaçınılmazdı, wooyoung ailesindeki tüm kadınlardan farklı bir kutsamaya sahipti.
jung wooyoung
annesinin ölümünden sonra bile yeteneklerinin "lanetinden" kurtulamadı. defalarca öldürülmeye çalışılmasına rağmen aspera'nın gençleri arasında gönül işleri için ona sık sık ulaşan bir kesimde var.kang yeosang
wooyoung'un "biricik" kuzeni.
sıradan biri gibi görünmesine karşın saçında doğuştan yeşil tutamlara sahip olmasını annesinin lanetlerinin karmasına bağlıyor olsada sakladığı bir şeyler var gibi görünüyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
aspera
Fanfiction"bu yüzden iyi bir cadının hak ettiği tek kader ölümdür" aspera'nın gençleri, dört gözle bekledikleri mezuniyet partilerinde bir ölüme şahit olacaklarını akıllarının ucundan bile geçirmezdi. ölen oğlanın kasabanın tek büyücüsü jung wooyoung'un berba...