[1]

52 9 41
                                    

bölüm bir:
zaman her şeyi iyileştirir. ama      zamanın olmadığı yerlerde bu işi büyü halleder

tahta baraka / wooyoung 15.04

“son kez söylüyorum, sik uzatma büyüsü yapmıyorum amına koyayım”

wooyoung, her hafta istisnasız duyduğu büyü isteğiyle beraber dış kapının yanına dayadığı süpürgesini alıyor eline.

“çok bir şey istemiyorum ki. 16yı 26 yapsan nolur? ”

alt dudağını dişleyip sabır çekerek başını geriye yatırıyor bu kez. “henüz katil olmak istemiyorum, kimseyi delmene yardakçılık etmeyeceğim. ”

“ya wooyoung, parasıyla deği-? ”

elindeki süpürgeyi karşısındaki adamın cümlesini bitirmesine izin vermeden kafasına geçiriyor ve adamı tam anlamıyla kapı eşiğinden kafasına süpürgeyle vura vura kovalıyor.

“sen broşürü okudun mu? aşk, bağlama ve aileyi susturma büyüsü yapıyorum ben. standartlarım var amına koyayım git çeke çeke uzat”

“yaparsın demişlerdi”

“moonbyul'a söyle meme büyütme büyüsü de yapmıyorum”

adam, wooyoung'un son sözlerinin ardından sonunda kasabaya giden patikaya girdiğinde derin bir nefes alıyor wooyoung. süpürgesini verandaya yaslayıp yeniden içeri giriyor ama bu kez kapısı ardına kadar açık.

“süpürgeler sadece uçmaya yaramıyor”

masanın üzerinde duran kristal küresini alıp deri koltuğuna uzandığında rahatsız edeceği kişiyi seçerken pis pis sırıtmaktan alamıyor kendini.

“binnieeee”

changbin'in yerinden sıçrayıp yataktan düşüşünü izlerken daha da keyifleniyor.

“beni özledin mi hayatım? ”

“özleminden yataklara düştüm wooyoung”

“evet, görüyorum. yataklardan bile düştün”

wooyoung kıkırdadığında kendini tutamayıp güldü changbin'de. “mezuniyete gelecek misin?”

arkadaşı onu görmüyor olsada dudağı büzüldü. “gelip hakkımda ileri geri konuşan sürtükleri susturmam gerek aslında ama siz benim için hallediyorsunuz. bunun için teşekkür hediyesi yollayacağım yeonjun ve sana”

yüzünü buruşturdu changbin. “yine kapımda sırtlan desenli, üzerinde mor parıltılar olan dildo görmek istemiyorum. sen mümkünse hediye yollama”

“ne var? gayet güzel hediye! kıymet bilmiyorsun”

“ferihalığı bırak hadi, hazırlanmam lazım”

“git süslen” wooyoung, dudağını büzük kristal küresini masaya bıraktı tekrardan.

hazırlanması gerekiyordu, fethedilecek bir parti, ağlatılacak bir exi vardı.

mingi'nin evi / yunho 15.22

bu yakıştı mı? ”

mingi, yunho'nun denediği üçüncü takım elbiseye aynı hayranlıkla bakmadan edemiyor.

“yaklaş bakayım, gözüm görmüyor”

yunho ona doğru birkaç adım atıp mingi'nin oturduğu kanepenin önünde durduğunda, beline dolanan kol ile kendini mingi'nin kucağında buluyor. bir sırıtış yayılıyor dudaklarına. “yeterince yakın mı? ”

asperaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin