Just You & Me | JenLisa (G!P)

thirty (M)

Biraz geçmişi okuyalım bu bölümm

Yorum istiyorum arkadaslar lütfen

-

"Sen nereye gidiyorsun bu saatte? Akşam oldu görmüyor musun?" Annem yine başımda dikilip söylenmeye başladığında büyük bir of çektim.

"Beni rahat bırak." dedim ondan bıktığımı belli ederek.

"Neredeyse evlenecek yaştasın hâlâ dışarılarda sürtüyorsun! Git kendine adam akıllı bir koca bul bari!" Bu kadar geri kafalılık fazlaydı cidden. Ne dedi o? Koca mı?
Söylediklerini bir kez daha aklımdan geçirip güldüm.

Lezbiyen olduğumu bilseler kim bilir neler yaparlar...

Beyaz spor ayakkabılarımı giydim ve o arkamdan bağırmaya etmeye devam ederken kendimi dışarı attım. Açıkçası 18 yıllık hayatım boyunca onlardan hiçbir iyilik görmedim. Zengin değillerdi, maddi durumları orta seviyeydi zaten ama ben onlardan öyle fazla bir şey de beklemiyordum.

Telefonumu çıkarıp ismini görene kadar rehberimde gezindim. Durdum, ismini bulduğumda aramadan önce birkaç saniye bekledim.

Lisa. İsmini görünce bile beni heyecanlandıran biriydi kendisi. Onunla 2 ay önce falan tanışmıştık ve gördüğümden beri içimde değişik, güzel bir his vardı. Şu anlık sadece arkadaştık, sık sık görüşsek de bir türlü açılamamıştım. Sanırım biraz korku vardı, ya beni arkadaşı olarak görüyorsa? Ya tüm bağlarımız koparsa?

Bu düşünceler engel oluyordu hislerimi açmama. Ama nereye kadar bu şekilde giderdi bilmiyordum.

İsmine tıklayıp telefonu kulağıma yasladım. Birkaç çalıştan sonra açmıştı. "Jennie?" dedi hemen. "Merhabaa Lisa'cığım~" dedim otuz iki diş sırıtırken. "Ben hazırlandım, evden de çıktım. Bana kafenin konumunu atabilir misin?"

"Yok ben alırım seni." dedi sakin bir sesle. Soru sormuyordu, direkt "Ben alırım." diyordu. Tamam düşüyorum sana, aşığım. Seviyorum.

"İyi de sen aynı yere 2 kere boşu boşuna gitmiş olacaksın." dedim.

"Boşuna olmuyor, seni almaya geliyorum." deyince kalbim hızlı hızlı atmaya başladı. Bu günlerde değişik ritimler tutturdu, durduramıyorum. "Eh iyi tamam, gel o zaman.."

Gülüş sesini duyduğumda ben de güldüm. "Birkaç dakikaya oradayım."

"Tamamm bekliyorum~" dedikten sonra aramayı sonlandırdım ve telefonumda boş boş bir şeylere bakarak beklemeye başladım.

Söylediği gibi birkaç saniye sonra, dibimden gelen korna sesi yüzünden irkilerek etrafıma bakındım. "Pişt, ne bakınıyorsun far görmüş kedi gibi?" diye seslendi bana. Vakit kaybetmeden öne oturdum. "Tavşan değil miydi o ya?"

"İşin için içinde sen olduğun için bazı deyimleri değiştirmek zorunda kaldım." Gülümsedi, "Ee, n'aber?"

"İyi, senden?"

Yola çıktığımızda telefonumu sessize aldım. Babam falan ararsa duymak istemiyordum. "İyi ben de." dedi hemen. "Sen bugün bir başka mı güzelsin ya?" diye devam etti. Biraz flörtöz tavırları vardı ve hoşuma gitmiyor desem yalan olurdu.

"Hep bunu söylüyorsun şımarıyorum artık bak." Tepkisini görebilmek için profilini izlemeye başladım. Gözlerini yoldan ayırmazken dudakları hafifçe kıvrıldı.