Bölüm Şarkısı: İt's Snowing Like İt's The End Of The World - Krobak
⭐
"İyi değilsen yanında kalırım biraz daha." Kafamı iki yana sallayıp Fiona'ya baktım. "Git sen, iyiyim ben. Annen daha önemli sonuçta." Buruk bir şekilde gülümseyerek bana baktı ve yanağımı öpüp sıkıca boynuma sarıldı. "Biliyorum ama... Benim için sen de önemlisin." Benden ayrıldığında kuruyan boğazımın verdiği hissiyattan rahatsız olduğum için komidinin üzerindeki su bardağına uzandım.
Fiona benden önce davranıp, "Sen yorulma." diyerek su bardağını alıp bana verdi. Gülümseyip birkaç yudum içtikten sonra bardağı yerine koydum. "Annen iyileşirse haber ver, olur mu?"
Gülümseyerek kafasını salladı. "Eğer bir şey olursa sende haber ver tamam mı? Dün gece apartmanın önünde bayılıp kalıyorsun benim bundan saatler sonra, hastanenin beni aramasıyla haberim oluyor. Darılıyorum bak." Kıkırdadım, "Özür dilerim, bir şey olursa ilk seni ararım. Hadi, hava kararalı çok oluyor; dikkatli git." El salladığımda o da bana el sallamış ve odamdan istemeyerek de olsa çıkmıştı.
Birkaç saniye içerisinde dış kapının çarptığını duyduğumda gittiğini anlamıştım. Yorgun vücuduma inat zorlukla yatağımdan kalktım ve çalışma masama ilerledim. Sandalyeye oturduğumda ders kitaplarımın arasında gizlenmiş olan defterimi çıkardım. Sayfalarında göz gezdirdim. Şu ana kadar Kenan'a yazdığım tüm sayfaları tek tek kopardım. Düzgünce toplayıp kenara koydum ve defteri kapatıp yerine koydum.
Son yazdığım kağıda ve tarihine baktım. Bir hafta önce, Kenan'ı yatırıp eve döndükten sonra yazdığım kağıttı bu. Yüzümdeki buruk gülümseme ile ilk yazdığım kağıdı aldım elime; 5 Temmuz'da, onu ilk gördüğüm gün yazdığım kağıdı.
Okudum, sadece etkilenmişim. Diğer kağıda geçtim, aşık mıyım diye kendimi sorgulamışım. Diğer kağıda geçtim, aşık olduğumu anlamışım. Diğer kağıda geçtim, sonra diğerine, daha sonra diğerine...
Tüm hepsini okudum; Kriz geçirdiğim veya bana kötü davrandığı günlerde ondan nefret etmişim ama saatler sonra affetmişim. Hem de o kendisini affetmem için bir gram çabalamadığı halde, ben kendime bu kötülüğü yapmışım, birçok kez.
Kaç tane kağıt vardı bilmiyordum ama 20'den fazlaydı. Hepsini okumam saatlerimi almıştı ama bana birkaç dakika gibi geliyordu. Zaman kavramını kaybetmiştim adeta. Bir ara sigaramı yaktığımı, kağıdı kendime çektiğim dizlerimin üzerine koyduğumu, sigara külünü de elime döktüğümü hatırlıyorum.
Sonra aklıma dün gece geldi. Annem aramayı kapattığında birkaç dakika daha orada öylece yattım. Sonra kulaklarıma ambulans sesi geldiğinde bilincim tamamen kapanmıştı. Gözlerimi açtığımda kolumda bir serum, sağımdaki koltukta Fiona vardı. Ağladı, bana sarıldı, beni bu hale getiren kişiye yüzlerce kez küfür etti. Ben tepki bile gösteremedim. Çok yorgundum. Sonra taburcu edildim. Eve döndüğümüzde öğlendi sanırım. Akşam olduğunda Fiona gitti, ben düşüncelerimle bir başıma kaldım.
Sigaram bittiğinde bir dal daha almak için masadaki pakete yöneldim fakat paket bitmişti. Oflayarak sandalyen kalktım, masadaki dağılmış kağıtları toplayıp kıyafet dolabıma ilerledim ve dolabın sürgülü kapağını açıp yere eğildim.
Görüş alanıma anında giren kutunun kapağını açtığımda onun sweatshirtü karşıma çıktı. Buruk bir gülümseme ile elimdeki kağıtları yavaşça yere bırakıp sırtımı dolaba yaslayarak yere oturdum. Sweatshirtü dikkatlice kutudan çıkarıp burnuma yaklaştırırken bacaklarımı kendime çektim. Kokusu bile yaşadığım her şeyi unutturuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
505 ~ Kenan Yıldız
Fanfiction"Aslında sana şu an söylemek istediğim çok şey var ama bunları bile zar zor söylüyorum... Ben ölmek istemiyorum..." Fanfiction Song: 505 - Arctic Monkeys Kenan Yıldız Fanfiction, 05.07.2024 #1 505 ~ 13.07.24