bolum 4 ~ ozlenmis anilar

1.1K 70 309
                                    

"Kenan!"

Restorana girmiş Kenan'a bağıran Bertuğ'un kolunu son anda tutup zorla otelin lobisine çıkardığımda öyle sinirliydi ki -cringe mafya wattpad kitaplarındaki gibi olmuş olacak ama- neredeyse gözlerinden ateş çıkacaktı.

Yapma Bertuğ... Senin ateşin Kenan'ı bırak bizi bile yakar...

"Ne yapıyorsun Eşay ya?! Bırak gideyim döveyim şu herifi! İki gündür saatlerce ağlıyorsun şu çocuk için-!" Bertuğ'un bağırmasıyla otelin lobisindeki herkes bize bakıyordu. Bertuğ'un ağzını elimle kapatıp üzerine yürüyerek onu geri geri ilerlettim ve tuvaletlerin olduğu koridora ilerlettim.

"Bertuğ manyak mısın sen?! Abim orada, abim!"

Elimi onun ağzından çekip sinirle ona baktım. O bana hayretler içerisinde bakıyordu, "Eşay asıl sen manyak mısın?! Abin varsa ne olmuş? Hak ediyor o piç herif dayağı!"

"Bertuğ, abimi tanımıyormuş gibi yapma Allah aşkına ya! Adım resmen tacizci orospuya çıkmış! Abim öğrense bunları gidip yapışır çocuğa, bu da medyaya yansır... Babam ve annem duysa ne bok yiyeceğim ben!"

Sinirle ellerini saçlarından geçirdi. "Sırf sen istiyorsun diye susuyorum ama bir daha onun yüzünden adın medyaya kötü bir şekilde yansırsa onu elimden kimse alamaz, anladın mı beni?" Hızlıca kafamı salladım, bu bile iyi bir şeydi şu an.

"Anladım..."

"Şimdi sen merak etme. Ben kendi avukatımla falan konuşurum şimdi, bu olayı kapattırırız bir şekilde. Gidiyorum ben şimdi odama, sende istersen oteline geç. Arda'ya falan söyle, bırakır o seni." Deyip yanımdan ayrıldı ve asansörlere ilerlemeye başladı. Üzerine gitmek istemiyordum çünkü aşırı sinirliydi.

Derin bir nefes alıp elimi saçlarımdan geçirdim. Üç günde ne yaşamıştım ben anasını satayım? Umarım Bertuğ hakkımdaki tüm haberleri kaldırırdı yoksa abim çıldırıp Kenan'ın yüzüne yumruğu bir güzel çakacak, bu da medyaya yansıyıp annem ve babamın kulağına gidecekti. O zaman her şey daha kötü olurdu.

Uzun bir süre orada sakinleşmek için bekledikten sonra abimden beni evime bırakmasını istemek için restorana ilerledim. İçeriye girdiğimde Kenan'ın yanında bir kız vardı, daha önce hiç görmediğim bir kız... Kaşlarım çatılırken onlara bakmayı kestim, masaya ilerleyecekken abimin kalkmış bana doğru ilerlediğini fark ettim. "Eşay? İyi misin abim? Kalkıp gittin bir anda?."

Ağlamıyor olmama rağmen hâlâ dolu olan gözlerimle abime baktım. Çok yorulmuş hissediyorum, ihtiyacım olan tek şey oydu şu an. "Beni evime bırakabilir misin? Pek iyi hissetmiyorum, hasta oldum sanırım..."

"Tamam güzelim, ben söylerim götürür seni Kenan-"

"Hayır!" Gereksiz yükselerek sözünü kestiğimde kaşlarını çatarak bana baktı. "Yani, sen götür. Biraz seninle takılmak istiyorum. Seninle olmayı özledim." Aslında yalan söylemiyordum. Gerçekten özlemiştim.

Gülümseyip kolunu omzuma attı ve benimle beraber masaya döndü. "Araba anahtarını alalım, ben bırakırım seni. Hem şu evini merak ediyorum, hem de belli ki senin moralin bozulmuş..." Saçlarıma bir öpücük kondurdu. Gülümsedim, beni anlayan sayılı kişilerdendi.

Kenanların masasının önünde durduğumuzda Kenan kafasını kaldırıp ilk önce bana, sonra da abime baktı. Ben ise ona değil, yanındaki kumral kıza bakıyordum. Baya eğleniyor gibi gözüküyorlardı... Kızda benden hoşlanmamış olduğu belli ki dik dik bana bakıyordu. "Kenan arabanın anahtarını versene."

505 ~ Kenan YıldızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin