⭐
"İkiniz çok yakışıyorsunuz."
Kafamı kaldırıp yanımda oturan Fiona'ya baktım. Dersten sonra beraber üniversitenin yanındaki bir kafeye geçip bir şeyler içmeye karar vermiştik. Bir süre o benim, bende onun hayatını dinlemiştim. Ortaokulu ve liseyi Türkiye'de okuduğu için Türkçe bildiğini söylediğinde Almancayı bir kenarı bırakıp Türkçe konuşmaya başlamıştık. Bir süredir aramızda bir sessizlik vardı fakat o bozmuştu. "Ne?"
"Şu futbolcu ile diyorum, çok yakışıyorsunuz." İstemsizce sırıttım. "Ne alaka şimdi?"
"Gülüyorsun işte. Eşay sen bu çocuğa fena tutulmuşsun farkındasın değil mi?" Farkındaydım, daha yeni görmüş olmama rağmen fena tutulmuştum... "Evet, maalesef farkındayım..."
Gülerek bana baktı, "Sosyal medyayı gördün mü? Kenan'ın son maçta fanlar çok üzerine geldi diye ağlamaktan gözleri şişmiş." Diye sorduğunda telefonundaki videoyu gösterdi. "Gördüm... Sence morali düzelsin diye ona hediye mi alsam? Hem belki aramız düzelir?"
"Olabilir bak! Küçük HotWheels arabalarından alsana, şiir yazmayı sevdiğine göre bir şiir yazıp verirsin ona. Olmaz mı?" Fikir aklıma yatmış gibiydi. "Ya arabaları sevmiyorsa?" Fiona gözlerini kocaman açarak bana baktı; "Her erkek arabaları sever! Bu taktikle kaç erkeği düşürdüm ben, senin haberin var mı?"
Yani olabilirdi, iyi fikirdi. "Ee, ben gidiyorum o zaman? Şimdi alıp yarın veririm, olur mu?"
"Olur tabii. Bende seninle gelmek isterdim fakat eve gitmem gerek. Arabayı en sevdiği renkte alabilirsin bence, güzel olur." Konuşurken toparlanıp ayağa kalkmıştı. Bende onunla beraber toparlanıp ayağa kalktığımda sarıldık. "Görüşürüz Eşay, eve geçince haber ver tamam mı?"
Gülümseyerek cevapladım; "Tamamdır, görüşürüz." Ayrıldıktan sonra ikimizde ters yönde ilerlemeye başladık. Yol kenarındaki boş bekleyen taksiye atladım hızlıca, "Boulevard-Einkaufszentrum." (Boulevard alışveriş merkezine.) diyerek şoföre gideceğim yeri söylediğimde kafasını sallayıp arabayı çalıştırdı ve sürmeye başladı.
Telefonumu pantolonumun arka cebinden çıkarıp hızlıca Helin abla ile olan sohbetimize girdim. Çaktırmadan Kenan'ın en sevdiği rengi öğrenmem gerekiyordu ve bunu Helin abla dışında kimse öğrenemezdi.
Siz:
Helin ablaaa
Bana Kenan'ın en sevdiği rengin ne olduğunu öğrenebilir misin???
Gidip sor ama benim adımı verme bir şeyler uydur yaniHelin Ablam:
Hayırdır???
Öğrenirim öğrenmesine de sen ne yapacaksın Kenan'ın en sevdiği rengi?Siz:
Akşam yanına gelir anlatırım
Şimdi lütfen hızlıca öğren şu rengiHelin Ablam:
Öğrendim
Beyaz ve kırmızıymış
As bayrakları as as asSiz:
Teşekkür ederimmm
Akşam görüşürüz 💗Helin Ablam:
Görüşürüzz 💗Son mesajını beğenip telefonu kapattım ve tekrar arka cebime koyduğumda alışveriş merkezine gelmiştim. Şoförün söylediği miktarda parayı verdikten sonra taksiden inip hızlıca içeri girdim. Kocaman alışveriş merkezinde birde oyuncak araba arayacaktım, niye yapıyorsam yani...
⭐
"Valla ablacım ben o kadar yakınım falan takımla ama Kenan ile neredeyse hiç konuşmadık gibi bir şey yani. Biraz garip karşıladı sormamı ama takmamıştır herhalde." Helin ablanın dediklerine omuz silkip kolamdan bir yudum aldım. "Ama güzel değil mi hediye?" Komidinin üzerine koyduğum beyaz, üzerinde yıldız desenleri olan kutuyu açıp içerisindeki beyaz oyuncak arabayı gösterdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
505 ~ Kenan Yıldız
Fanfic"Aslında sana şu an söylemek istediğim çok şey var ama bunları bile zar zor söylüyorum... Ben ölmek istemiyorum..." Fanfiction Song: 505 - Arctic Monkeys Kenan Yıldız Fanfiction, 05.07.2024 #1 505 ~ 13.07.24