Dolunay'ın Laneti

2.3

İyi okumalar...

Medya; t.A.T.u - All The Things She Said

   Geçirdiğim şokla kılımı bile kıpırdatamadan videoyu izliyordum. Mezuniyetimin ortasında, sahnede olduğum sırada perdeye yansıtılmış görüntü gözlerimin dolmasına sebep olmuştu. Herkes çıt çıkarmadan videoyu izlerken şoktan ilk çıkan Eric olmuştu. Ben yatağa yattığım sahneyi izlerken Eric ağzının içinden küfür ederek öğretmenlere veya yetkili her kimse onlara görüntüyü kapatmaları için bağırıyordu. Öğretmenlerin, müdürün ve Eric'in sesleri kulaklarımda yankılanıyordu.

"Biri şu lanet videoyu kapatsın!"

"Bu işin sorumlusu her kimse sonuçlarına katlanması gerekecek!"

"Derhal kapatın şunu!"

   Etraftaki kargaşa bir çığ gibi büyürken hala gözlerimi aynı noktadan ayıramıyordum. Öğrenci kalabalığının arasındaki fısıltılar yüksek bir uğultuya dönüşmüştü. Video Eric'in üstüme çıktığı kısma kadar gelmişti. İstemsizce dolan gözlerim hissettiğim rezillik ve utanç duygusuyla yanmaya başlamıştı.

   Eric'in üstümdekileri çıkardığı kısma gelirken gözyaşlarım yanaklarımdan aşağı süzülüyordu. Tanrıya yok olmak için dua ediyordum. Arkamı hiç dönmemek, hiç kimseyle göz göze gelmemek için dua ediyordum. Sonra görüntü aniden kapandı. Istırabım sonunda bitmişti. Ya da yeni başlıyordu.

   Derin bir nefes aldıktan sonra Eric beni omuzlarımdan tutarak sarstı. Ardından elimi tutarak beni sahneden aşağı doğru sürükledi. Kalabalığı yarıp geçerken herkes doğrudan bize bakıyordu. Eric beni hızlı hızlı sürüklediği için ağladığımı kimsenin görmemesini umuyordum.

   Sonunda dışarı çıktığımızda temiz hava biraz daha kendime gelmeme sebep olmuştu. Ben hala olanları sindirmeye çalışırken Eric beni arabaya bindirip kendisi de sürücü koltuğuna geçmişti.

   Bir süre ikimiz de sessiz kaldıktan sonra sonunda biraz olsun kendime gelmiştim. Eric'in direksiyonu sıkarken beyazlaşan parmak boğumlarına baktım.

"O videoyu sen mi çektin?"

   Fısıldarcasına titrek bir sesle söylediklerimden sonra Eric ilk defa gözlerini yoldan ayırıp bana döndü.

"Hayır. Tabii ki hayır. Böyle bir şey yapacağımı düşünmüyorsun değil mi?"

   Kendimi kontrol edemeden sesim yükselmişti.

"Öyleyse kim böyle bir video çekebilir?!"

   Benim yükselen sesime karşı Eric'in de sesi yükselmişti.

"Bilmiyorum!"

   Araba ani bir frenle dururken Eric derin bir nefes verip kafasını direksiyona yasladı. Bu sefer daha kısık ve çaresiz bir sesle "Lanet olsun. Bilmiyorum." diye fısıldadı.

   Hala içinde bulunduğum duruma inanamıyordum. Eric'le seks videomuz mezuniyetimde tüm okulun önünde açılmıştı ve muhtemelen bu kasabanın bir sonraki büyük olaya kadar konuşacağı şeydi. Söylenecek sözleri şimdiden kestirebiliyordum. Hatta belki de Northwille gazetesinde ilk sayfada bulunurdu.

"Mezuniyette büyük drama! Henderson Sürüsü'nün gelecekteki alfası ve lunasının seks videosu sızdırıldı!"

   Eğer Eric sürünün varisi olmasaydı bu olay öğrenciler arasında kısa bir süre konuşup unutulabilirdi. Ama kimsenin gelecekteki lunasının tangalı görüntüsünü unutacağını sanmıyordum. En azından kolay kolay.