İyi okumalar...
Medya; Astrid S - Hurts So Good
Eric'le iddiamızın üzerinden 4 gün geçmişti. Kazanacağımdan emindim. Madison'la her gün görüşüyorduk ve David'le birbirlerinden hala kaçıyorlardı. Anladığım kadarıyla öpücük ikisinin arkadaşlığına birden fazla gelmişti. Daha doğrusu David için. Madison David'den hoşlansa da David öpücüğü başlatan kendisi olmasına rağmen bu konudan tamamen kaçıyordu. Madison'a gidip David'le konuşmayı düşünüp düşünmediğini sorduğumdaysa kesinlikle yapmayacağını belirtti. David'in ona karşı bir şeyler hissetmediği bir durumda arkadaşlıklarını mahvedip sık sık görüşmek zorunda kalarak bunun bir işkenceye dönüşeceğini söyledi. Ben de üstelemedim.
Bunun yanı sıra hala Eric'le kalmaya devam ederken balo tarihi kesinleşmişti. Yaz yaklaşıyordu ve Northwille çok sıcak bir iklime sahip olmasa da kendi çapında ısınmaya başlamıştı.
Yaklaşık iki hafta sonra doğum günümle aynı güne gelen yıl sonu balosu için Madison'la alışverişe çıkmıştık. Hem heyecanımızdan, hem de işleri son dakikaya bırakırsak çıkabilecek pürüzlerden korktuğumuzdan işlerin çoğunu halletmiştik.
Alışverişten sonra Madison'la Eric'le kaldığım eve gelmiştik. Aldıklarımızla prova yapıp bir şeyler atıştırmak için onu ikna etmiştim. Kapıyı açana kadar ikimiz de gülüp eğlenerek geliyorduk. Madison gayet rahattı.
Ancak bu rahatlık David'in sesini duyduğunda uçup gitti.
Yani sonuç olarak David Eric'in en yakın arkadaşıydı. Onu görmek istemeyişini anlayabilirdim ama David pek de saklanabileceği biri değildi.
"Ben... gitsem iyi olur June."
Madison elindeki poşetlerle geri dönüp gitmeye çalıştığında kolundan tutup durdurdum. David ve Eric'in ayı gibi olan sesleri net bir şekilde duyulurken yardımcı olmasa da Madison'ı ikna etmeye çalıştım.
"Ondan sonsuza kadar kaçamazsın Mads. Ayrıca onlarla konuşmak zorunda değilsin. Sen yukarı çık, ben de arkandan gelirim."
Madison daha fazla üsteleyecek gibi olsa da ikna oldu. Sonunda içeri girdiğimizde Madison hızlıca yukarı çıkarken Eric geldiğimi fark ederek salondan bana seslendi.
"Sen misin portakal suyu?"
Madison bana kısa bir an baksa da merdivenlerden yukarı çıkmaya devam etti. Ben de Eric ve David beni görmezken "Evet." diyerek onayladım. Ardından bir göz atmak için oturdukları salona gidip kapıdan başımı uzatarak baktım.
Her zaman yaptıkları gibi sehpaya cips, patlamış mısır, kola ve ne bulurlarsa koymuşlardı. Koltuğa rahat bir şekilde yayılmış, gözlerini ekrandan ayırmadan heyecanlı bir şekilde oyun oynuyorlardı. Çıkan tek ses ellerindeki oyun kollarının sesiydi.
Eric bana kısa bir bakış atarak gülümsedikten sonra ekrana tekrardan odaklandı. Ekrandan gözlerini ayırmadan "Merhaba." dedi. Ben de karşılık verdim.
"Merhaba. Madison ve ben yukarıdayız. Size iyi oyunlar."
İkisini daha fazla rahatsız etmek istemediğimden kapıdan çekildiğim an Eric'in David'e heyecan ve sevinçle kaybettiğini söylediğini duydum. Eric zaferini kutlarken David dikkatinin dağıldığı gibi şeyler homurdandı.
Onların sohbetine daha fazla maruz kalmadan Madison'ın yanına gittim. Yatakta oturmuş beni bekleyen Madison'ın yanına oturdum. Aşağıda olup biteni merak ettiğini biliyordum bu yüzden sormasını beklemeden söyledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dolunay'ın Laneti
WerewolfJune, ailesinin ölümüyle aile dostlarının yanına Northwille'e taşınır. Ama burada kurt adamlarla tanışıp, Henderson Sürüsü'nün gelecekteki alfasıyla eşleşmeyi kesinlikle beklemiyordur. June, işlerin bununla kalacağını düşünse de Northwille'de işler...