İyi okumalar...
ERİC
Burnumun ucunu gıdıklayan saçlar sayesinde uyandığımda hayatımın en huzurlu uykusunu uyumuştum. Gözlerimi araladığımda tüm hayatım boyunca ihtiyacım olan tek kadını kollarımda derin bir uykuda buldum. Turuncu ve bakır rengi arasındaki dalgalı saçlarının bir kısmı yastığa bir kısmıysa benim üzerime dağılmıştı. Kafası göğsüme yaslı bir şekilde yavaşça nefes alıp verirken saatlerce izleyebileceğim bir görüntü sunuyordu. Her zamanki kirazı andıran kokusunu hafifçe içime çekerken tebessüm ettim. Bir süre hiçbir şey yapmadan onu uyandırmamaya dikkat ederek anın tadını çıkardım. Bu anı zihnime her detayına kadar kaydettim.
Kollarımda benimle uyuyan aşık olduğum kişiydi. Eşimdi. Dün geceden sonra tamamlanan eş bağımız artık çok daha hissedilirdi. Bu mutluluğuma hiçbir şey gölge düşüremezdi. June'a sahip olduğum için dünyanın en şanslı erkeği olduğumu hissettim. Diğer tüm problemler önemsizdi. Eşimle çok mutluyduk. Tanrıça'dan başka ne isteyebilirdim?
İstemeyerek de olsa gerçek dünyaya adım atma vaktim gelmişti. June'u uyandırmamaya dikkat ederek yataktan kalkıp üzerimi giyindim. Perdesi açık olan pencereden süzülmeye başlayan güneş ışığı odayı aydınlatmaya başlamıştı. June'u rahatsız edip uykusunu bölmemesi için perdeleri kapatıp kahvaltı hazırlamak için aşağı indim.
Mutfakta kahvaltıyı hazırlamaya başlamak üzereyken telefonum çaldı. Ekranda David'in adını görünce bekletmeden açtım.
"Nasılsın dostum?"
"Sanırım iyi. Ya sen Eric? Kızgınlık seni çok zorluyor mu?"
David benimle alay ederek güldüğünde ben de kendimi gülmekten alamadım.
"Kapa çeneni David. Senin aksine bazılarımızın eşi var."
"Bu June'la 'problemlerinizi çözdüğünüz' anlamına mı geliyor yoksa?"
"Özel hayatıma burnunu sokmayı bırak da neden aradığını söyle."
David'in sabahın bu saatinde aramasının altında bir sebep yattığını anlamak zor değildi. Ayrıca June'la olan cinsel hayatımı konuşmamıza meze yapmak istediğim son şeydi.
"June'a saldıran kurdun görüntüsüne uyan üç alfa kurdu var. Üçü de farklı sürülerde. Birisi sürü lideri, diğer ikisi varislerden."
"Fotoğraflarını ve tüm bilgilerini istiyorum. Bana gönderebilir misin?"
"Bir süre daha gözlemledikten ve bilgi topladıktan sonra tüm detayları sana göndereceğim."
"Peki. Sağ ol dostum."
"Lafı bile olmaz."
Telefonu kapattıktan sonra bir sonraki hamlemi dikkatli seçmem gerektiğini biliyordum. Zamanım daralıyordu. Daha fazla kayıp vermezdim. Hata payım yoktu. Suçluyu bulamazsam durmayacağını biliyordum. Sürümü, sevdiklerimi ve June'u korumak için şimdikinden çok daha fazlasını yapmalıydım.
JUNE
Burnuma gelen tatlı kokuyla uyandım. Gözlerimi yavaşça açtım. Yatakta hareketlendiğimde yanımın boş olduğunu fark ettim. Biraz hayal kırıklığına uğrasam da mutfaktan gelen sesler ve kokudan yemek yaptığını tahmin ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dolunay'ın Laneti
Hombres LoboJune, ailesinin ölümüyle aile dostlarının yanına Northwille'e taşınır. Ama burada kurt adamlarla tanışıp, Henderson Sürüsü'nün gelecekteki alfasıyla eşleşmeyi kesinlikle beklemiyordur. June, işlerin bununla kalacağını düşünse de Northwille'de işler...