5

23 8 32
                                    

Babam hapise atıldığı için ondan kaçmştım. Bizi nasıl bulmuştu hala anlamıyordum.

Hem avukat bana neden haber vermemişti ki? Omuz silktim. Herhalde unutmuştur.

O unutmuşsa ben hatırlatırım.

Elim telefona gitti. Bu sırada kapı açıldı.

Gelen Denizdi.

"Pınar."

"Hı." Dedim yatakta oturur pozisyona gelerek. Oda gelip yanımda oturmuştu.

"Mert'e kızgın mısın?" Tereddütle sordu.

Aslında değildim. O benim kötü hisetmemem için yapmışıtı.

Bende onun yerinde olsam aynısını yapardım.

Kafamı iki yana salladım hala benden bir cevap bekleyerek bakan Deniz'e.

"Hayır değilim. O ne yaptıysa iyiliğim için yapar." Dedim ve gülümsedim.

Deniz de gülümsedi fakat gözlerinin içindeki endişesini göre biliyordum. Muhtemelen oda babam ile karşılaşmamdan korkuyordu.

"Neyse ne diyeceğim." Ayağa kalktı. "Hazırlan dışarı yemek yemeğe gideceyiz." Kaşlarım havalandı.

"Nereye?" dolabıma doğru yürüdü.

"Mert götürecek bende bilmiyorum. Yeni açılan bir kafe gibi bir yermiş." Dolabımın kapağını açıp içeriyi karıştırmaya başladı.

evden dışarı çıkmadığım için hiçbirşeyden haberim yoktu.

Hem kendime en kısa sürede bir iş bulmalıydım. Daha toparlanmış durumdayım ve artık yük gibi olmak istemiyorum.

Kafama bir elbise fırlattı Deniz. Elbiseyi kafamdan çekip baktım. Uzun dar bir siyah elbiseydi.

"Lüks bir yermiş canım. Öyle sıradan kombinlerle gidemezdin." Dedi elimdeki elbiseye baktığmı görünce.

"Ben sıradan kombinlerimle mutluyum." Bana tekrar baktı ve ürkütücü bir bakış attı. Bakışlarımı hemen kaçırdım ondan elbiseyi elime alıp banyoya girdim.

Elbiseyi giyip kendime baktım. Güzel durmuştu fakat kilo verdiğim için biraz bol durmuştu.

Aldırmadım. Zaten elbisenin üzerimde güzel durub durmayacğına harcayacak halim yoktu. Deniz istedi diye giyindim.

Tarağı elime alıp saçımı taradım. Pardon saçımı yoldum.

Bir haftadır sadece hemen topla çık yaptığım için saçlarım birbirne girmişti.

Yüzümü acıdan buruşturarak saçımı tarmaya devam ettim.

Tam 10 dakika saç taradım.

En sonunda tarakdan bir avuç dolusu saç çıktı.

Birdaha saçımı taramamızlık yapmıyacaktım.

Saçımı tokayla yukardan topladım.

Aynada yansımama baktım. Göz altlarım biraz toparlamış gibiydi fakat hala daha belli olan morluklar vardı. Cekmeceden kapatıcıyı elime alıp göz altlarıma uyguladım. Şuan ruh gibiydim.

Zaten öyleyim.

Aynı çekmeceden bitmek üzere olan allığı aldım ve onuda yanağıma sürdüm. Ölü gibi olmaktan kurtulduk.

Banyodan çıktım. Deniz gitmişti. Yatağımın üstünde bir ayakkabı kutusu vardı muhtemelen bunu da Deniz bırakmıştı.

Yatağa doğru yürüdüm ve beyaz kutuyu elime aldım. İçini açtığımda tahmin ettiğim gibi ayakkabıydı.

YENİDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin