6

24 6 22
                                    


multimedya: Pınar Erdem

100 okunma olmuşuzzz teşekkür ederim ♥♥♥♥ 

çok uzatmadan geçelim 

Ne tepki vereceğimi bilmiyordum.

O öylece karşımdaydı ve ben donub kalmıştım.

Şizofren mi olmuştum?

Uzaktan sesler duyuyordum. Fakat bu seslerin tam dibimde olduğuna adım gibi emindim. Sadece ben uzaktım o seslere.

Birileri beni ondan uzaklaştırıyordu. Bırakın diye bağırmak istedim ama gözlerim hala ondayken sanki tüm gücüm çekilmiş gibiydi.

"Pınar!" Yüzüme yediğim tokatla gözlerim sonuna kadar açıldı.

"Ne yaptın Deniz?"

"Ay hiç beni suçlamayın şokdan çıkması için şok etkisi lazım. Filmlerde dizilerde hep böyle yapıyorlar işe yarıyor. Hem bakın işe yaradı. Yani sanırım. Pınar?"

Kafenin bahçesindeydik ve dahada uzağa ilerliyorduk.

"Pınar?" Mert'in seslenmesiyle ona döndüm.

"K-kayra." Diyebildim sadece. Gözleri kafeye döndü.

"Ne Kayra Pınar? Gel biz böyle oturalım." Beni bir kukla gibi haraket ettiriyolardı. Kollarımı silkeleyip ellerinin üzerimden gitmesini sağladım.

Çimenlere oturduğumda hepsi yanıma oturdu. Mert hariç.

"İyi misin?" Fulya kolumu okşayarak sormuştu soruyu.

Sorsunu es geçtim. 

"Kayra orda. Oraya gidelim." Ayaklanmaya çalıştım. Beni kolumdan tuttukları için sadece çırpınmakla yetindim.

"Bırakın!" sertçe kollarımı onlardan kurtardım.

Bu sefer omuzlarımdan tuttular. Bedenime değen eller sanki omzumda değil boğazımda gibiydi. Nefes alamıyordum.

"Çekin ellerinizi!" Omuzlarımı sarsmaya başladım.

"Pınar sakin ol." 

Hepsinin ellerini üzerimden itib ayağa kalktım. Sinirden mi yoksa özlemden mi  bilemem gözlerim dolmuştu.

Tam gidecekken Mert engel oldu. Karşı çıkacak gücüm kalmamıştı. 

"Mert yapma. Kayra orda izin ver göreyim." Suratına bakarak konuştum. Buğlu gözlerden yüzünü tam göremiyordum.

"Pınar." Elini yüzüme koydu. Kafamı sağa sola haraket ettirip ellerini ittim. 

Bileklerimden tutub beni kendine çekti.

"Bırak Mert ne olur." Bileklerime kendime çekiyordum.

"Pınar dur!" ani bağırışıyla durdum ama yüzüne bakmadım. Bakışlarım yerdeydi.

"Kayra öldü! Kabullen artık bunu. Her ona benziyen o değil. Kayra'yı görmek istiyorsan mezarlığa git. Çünki burada kayra adında kimse yok!"

O konuşurken benim gözlerimden yaşlar akıyordu. Bileklerimi bırakınca beni tutan birşey olmadığı için yere düşmüştüm.

Dizlerimi kendime çekip içimi çeke çeke ağlamaya başladım.

Ben zaten bunları biliyordum. Bir ölü dirilemez. Sadece imkansıza tutunmak istemiştim.

"Ben seni üzmek istememiştim abim. Sadece gerçekleri gör istedim. Sen böyle yaptıkça kendimi kötü hisediyorum." Mert yanıma çökmüş konuşuyordu.

YENİDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin