#İntihar#

17 7 2
                                    

YAZAR
Kayıplar her daim yaşanır, bazıları ise en beklenmedik anlarda gelir başımıza... Adeta hayatımızın üzerine çökmüş bir sis gibi görüşümüzü engelleyerek sadece kötülüğe odaklanmaya zorlarlar...

Yine de kötülüklerden daha güçlü şeyler de vardır, peki bu ne dersiniz?

İyilik...

İyilik o kadar güçlüdür ki- Neyse, şakayı bırakalım...

İyiliğin güçlü olduğu gibi bir klişeyi söyleyeceğimi umarım zannetmemişsinizdir ki hoş... Zannetseniz de bu sizin suçunuz değil, her masalın ana teması olarak bu hepimize çocukluktan aşılanmış bir dayanak noktasıdır ama ondan da güçlüsü vardır elbet...

Zaman...

Zaman öyle bir güçtür ki karşısında duramayız; alışamam dersen alıştırır, bir daha gülemem dersin güldürür, unutamam dersin unutturur...

Yanisi olmaz dediklerini sana inat oldurur ki tek yaptığı bu değildir... Zaman o kadar acımasızdır ki bazen kötülüğü normalleştirir, iyiliği görmezden geldirir... Bizi kör ederek ışığı değil gitmeye meyilli olduğumuz karanlığı gösterir ve biz de çıkışımızın imkansızlaşacağı bu acılarla dolu karadelik içine çekiliriz...

Peki sonrasında ne olur?

Büyürüz...

Acılarla, gözyaşıyla ve yalandan kahkahalarla büyürüz... Olgunlaşırız, daha doğrusu içimize kapanarak olgunlaşma dediğimiz yaşlanmayı yaşarız...

Tabi bunlar olurken biz farketmezsek veya farkedemezsek de geçmişimizden izleri bedenimizdeki benler gibi halen daha yaşamaya ve farklı şekillerle yansıtmaya başlarız...

Seungmin için de tersi bir durum geçerli değildi...

Yediği dayaklara alışmış ve ürkekliği azalmaya başlamıştı, halen daha babasına karşı çıkmasa da ondan gelecek kötülüklerden korkmuyordu... Alışmıştı, her şey gibi buna da alışmıştı...

Annesinin buz gibi bedenini okşayan çocuk büyümüştü ve okulunu bitirerek fotoğrafçı olmuştu... Kendinde bulamadığı mutluluğu uzaktan izleyerek kendine yeni bir kayat kurmuştu ki bunu hemşire olarak kardeşi ile beraber ayrı eve çıkmayı teklif eden ablası sayesinde yapmıştı...

Maria ile beraber ilk zamanlar zorlansa da sonrasında yavaş yavaş bir düzen oturtmuşlardı ve artık o kötü anılarla dolu evden uzaktalardı... Ve bir o kadar da ruhen izler taşıyorlardı...

Her şey güzeldi taki ikinci kaybın yaşanacağı güne kadar...

SEUNGMİN
"Aradığınız kişiye şuanda ulaşılamıyor, lütfen daha sonra tekrar deneyiniz..." Telefonu geri cebime koyarak adımlarıma devam ettim.

İşten çıktığımda ablamı aramıştım ama ne ormandan çıkarken ne pastaneye uğrarken ne de şimdi açmamıştı.

"Neyse..." dedim kendi kendime. "Uyuyordur belki..."

Kapının önüne geldiğimde zile bastım ancak açan olmadı...

Doğumgünü için aldığım pastayı poşeti ile beraber yere indirdim, anahtarımla kapıyı açtığımda salon karanlıktı... Bu tuhaftı çünkü Maria karanlıktan korktuğu için salon ışıkları açık uyurdu.

İçeri girdiğimde poşet elimdeyken mutfağa ilerledim, pastanın mumlarını yerleştirir sonra ablama süpriz yapardım. Işığı açtığımda ise olduğum yerde donakaladım, tavandaki pervaneye asılmış bedene bakakalmıştım.

"Abla..."

Poşetin parmaklarımdan kayarak düştüğünü hissetmiştim ancak engel olacak güç bulamıyordum kendimde...

İkinci Bir Şans / CHANMİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin