Kötü Bir His

19 5 1
                                    

Seungmin'in psikoloğa gitmeye başlamasından iki hafta sonra:

FELİX
"Hyunjin..." Gözlerine düşen saçlarını yavaşça yana çektiğimde sevgilimin uykulu ifadesini görmüştüm, hareketimle hafifçe gülümsemiş ve başını dizime sürterek bacağıma sardığı kollarını sıklaştırmıştı.

Arkamdaki yastığa yavaşça uzandım ve onu hemen yanıma koydum, tek elimle uyanmaması için yüzünü okşarayak başını kaldırdım ve yastık üzerine uzandırdım.

Bu yaptığımla beraber beni hiç uğraştırmadan bacağımdaki kollarını gevşetmişti, şuan derin uykuya dalmış olmalıydı.

Canı yanmaması için özellikle alçı çıkarılmasına rağmen sargıyla sarılı ellerine dikkat ederek yastık üzerine yerleştirdim, üzerine eğilerek yanağına öpücük kondurmamın ardından kalkarak hırkamı giydim ve kapıya yöneldim.

İş zamanım haricinde hep Hyunjin'e vakit harcıyor ve yanında olmaya çalışıyordum ancak almam gerekenler vardı, marketin açık olduğunu umarak hızlıca dışarı çıktım.

Sokağın sonundan sola dönecektim ve market orada olacaktı, eğer hızlı olursam o uyanmadan eve varırdım.

"Hayır, yapmamalıyım..." Bir kişinin sayıkladığını duymamla yavaşlamasamda anlık bakışlarımı oraya çevirmiştim, döneceğim yerin diğer tarafına birisi ilerliyordu sendeleyerek kendi kendine mırıldanırken.

Market tarafına dönecekken tereddütte kalmıştım, o adam iyi görünmüyordu sorunun ne olduğunu öğrenmeli miydim yoksa görmezden mi gelmeliydim?

"Beyefendi..." Ona yardım etmeyi seçerek seslenmiştim ancak o bana bakmamıştı bile, tek ayağını peşinden sürüklüyor gibiydi. Sesimi duymamış gibi mırıldanmaya devam etti. "Sabretmeliyim, biraz daha... Biraz... Daha..."

Tam gidecekken bir anda yığılıp yerdeki su birikintisine düşmesi ile hızla yanına gittim, bileğine dokunarak nabzını kontrol ettim ancak derinliği ve hızı normaldi.

Dizlerim üzerinde yere çökerek nefesinin kesilmemesini ister şekilde sırt üstü uzandırarak başını yükseklik oluşturması amacı ile yukarıda tutarak yanağına hafifçe vurdum ancak tepki yoktu, alnına dokunduğumda ise ateşi olduğunu farkettim.

Zorlanarak ta olsa adamı dik tuttum ve kolunu omuzuma atarak kaldırdım, eve doğru ilerlemeye çalıştım.

Ateşi çok yüksek değildi ancak hastane uzaktı ve oraya gidene kadar kötüleşebilirdi, şimdilik evde müdahale etmem daha güvenilirdi.

Evin kapısını tek elimle açarak adamı oturma odasındaki koltuk üzerine uzandırdım, mutfaktan ıslattığım bir bezi açarak alnına yerleştirmiştim ki uykulu mırıldanan sesi duydum. "Meleğim..."

"Hyunjin..." Arkamı döndüğümde sevgilimi ayakta görmüştüm ve istemsizce gülümsemiştim ancak o benden bir açıklama bekler gibi tek eliyle arkamda duran bedeni işaret etmişti mızmızlanan bir çocuk edasıyla.

Parmağımı dudağıma bastırarak susmasını işaret ettim  ve yanına gelerek ikimizi beraber dışarı çıkardım.

"Felix, o kim?"

"Hyunjin ben de bilmiyorum, markete gidecektim ki yolda gördüm. Bir anda bayıldı ve ateşi olduğunu farkedip direkt eve getirdim, hastaneye gidersek geç olabilir-" Beni susturan şey elleri sarılı olduğundan enseme getirdiği kolu ile kendine çekerek dudaklarıma kapanmasıydı, ufak bir öpücüğün ardından hafifçe gülümseyerek geri çekildi. "Sen gerçekten meleksin..."

Ne diyeceğimi bilemesem de yanaklarımın yandığını hissetmemle içeriyi işaret ederek omuzuna dokundum. "Hyunjin ben marketten alınacakları bir koşu alıp geleyim, adamla sen ilgilenir misin? Zaten çok uzun sürmez, söz veriyorum..."

İkinci Bir Şans / CHANMİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin