#Yine Kaybettim#

18 5 1
                                    

SEUNGMİN
"Merhaba baba..."

"Bir kişi daha olacaksa ücret değişir." Yanında duran yarı çıplak giyinimli kadın babamın kendine uzak tarafındaki ceketini çekerek mırıldanır şekilde söylemişti.

Beni umursamaz gibiydi, elindeki içki şişesini yere bırakarak yanındaki kadının beline tutundu ve iyice kendine çekti. "İkinizde benimsiniz..."

"Bu kadar saçmalık yeter!" Hızla giderek kadının bileğini tutarak onu oradan çekmiş ve kapıya sürüklemiştim. "Defol git!"

"Ay tamam be, keyfin bilir hıh!" Kadın utanmazca omuz silkerek dudağını büzmüştü ve sarhoş olsa gerek sendeleyerek evden çıkmıştı.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun?" Arkamı döndüğümde sarhoş bir halde hala kanepede oturuyor olmasına rağmen kalkmaya çalışır gibiydi ancak kolları titriyordu, hemen alkol şişesinin arkasında kalan çekmecenin üzerindeki vazoyu elime aldım.

"İyi uykular..."

Ensesine orta hızla vurmamla çok geçmeden içkinin de etkisiyle bayılmıştı ancak onu bu halde öldüremezdim, acı çekmezse buna ceza denebilir miydi?

Hafifçe sırıttım. "Uyandığında sana güzel bir süprizim olacak..."

İki Gün Sonra
"İyi günler bayan Rafflesia..."

"İyi günler..." Dedi ve son müşterim de seri adımlarla dışarı çıkarak karanlık ormana yöneldi, peşinden gittiğimde başka kimsenin gelmediğini farkederek kapıları kilitledim ve perdeleri de çekerek üst katta müşterileri sokmadığım ses yalıtımlı odaya girdim.

"Soğuk..." Diye mırıldanmıştı elleri bağlı halde yere uzanmış beden. Eldivenlerimi giyerek karnı üzerine yerleştirdiğim ancak neredeyse erimiş buz dolu poşetleri kaldırdım, kan akışını yavaşlatması için koymuştum ve uzun süreli uygulanması sonucu soğuk yanıkları olunmasının yanında yer yer morluklar vardı.

"Su..."

"Hm?" Anlamaz şekilde son torbayı da kaldırarak masama ilerledim ancak o tekrarladı. "Su..."

"Susadın ama geçecek..."

Bağırsak hareketlerinin yavaşlaması için ne su ne de yiyecek vermiyordum ki bu durumda kan kaybetme hızı da azalırdı ancak onun bundan haberi yoktu.

"Yemek vermiyorsun, bari su ver." Öksürmeye başlamıştı ve bu şekilde istemsiz yan yatacak şekilde kıvrılmıştı, göğsüne tekme atarak onu tekrar sırt üstü uzandırdım. "Senin ikisine de hakkın yok..."

"O pis annenizden bunu mu öğrendiniz- Ah!" Suratıma tükürdüğünde göğsünün kenarındaki ayağımı çekerek erkekliğine sertçe bastım. "Onun adı senin pis ağzına yakışmıyor..."

Nedenini bilmesemde şuan öfkeden ziyade oldukça sakindim, kalbim atmıyor gibiydi ve zaman durmuştu sanki...

(İşkence sahnesi vardır, rahatsız olan '❤️‍🩹' emojilerine gelebilir...)

Masam üzerinden aldığım bıçak ile yaklaştım yanına ve soğuktan morarıklarla dolmuş karnında gezdirdim parmaklarımı.

Göbeğinin sağ alt kısmına getirerek bastırdığımda acımışcasına sızlandığını duymuştum ancak bu umurumda değildi, pankreasını bulmuştum.

Bir parmağımı yatay şekilde koyarak yaklaşık iki santimetre kadar yukarısında kalan valva ileocaecalisini (ince bağırsağın kalın bağırsağa bağlandığı yer) işaretledim ve elimdeki bıçağı oraya konumlandırarak korku dolu yüzüne baktım.

İkinci Bir Şans / CHANMİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin