SARMAŞIK +18

Şehvet

Doğruldum ve olduğum yerde öylece ona baktım.

İşte şimdi sıçtık!

Gözleri tüm bedenimi kışkırtıcı bi yavaşlıkla turladı. Gömleğin iliklenmeyen düğmelerinin açıkta bıraktığı tenimde, kısacık gömleğin açıkta bıraktığı bacaklarımda.

"Ateş.."ardından kapıyı kapattı ve bir tur kilitledi. Yutkunarak yüzüne baktım. Bana doğru bir adım attı. Sakinliği beni ürkütüyordu.

Yanıma vardığında doğrudan gözlerimi delen bakışları adı gibiydi. Ateş saçıyordu. Üzerimdeki gömleğin yakalarını kavradı elleri, sonra yavaş yavaş aşağı indirdi.

Göğüslerimin tam üzerinde duran ellerine çevirdim bakışlarımı. "benim odam, benim gömleğim.. benim kadınım.." eliyle belimden kavrayarak beni kendine çekti. Ellerim omuzlarına tutunurken dip dibe olan bedenlerimiz her yerimi karıncalandırıyordu.

Belimdeki elinin baskısını hissetmek dahi kasıklarımda ince bir sızıya neden oluyordu. Kalbim dışarı çıkmak ister gibi atıyor, gözlerine bakmak için delirirken aynı zamanda ölesiye heyecanlanıyordum.

Derince bir iç çekti yüzüme bakarak. Gözleri tüm yüzümde dolanıyor ve çok..çok güzel bakıyordu. "kaç gündür yaramazlık peşinde olduğunun farkında değil miyim sanıyorsun?"
İmalı sesiyle hafifçe gülümsedim.

Elinin tekiyle boynumu okşadı. Bir adım üstüme geldi bende onunla eş vakit geri gittim. Sonra bir adım daha..

Sırtım duvarla buluşunca artık kaçacak bir yerim yoktu."uslu dur dedikçe.." bu sefer eli saçımdan bir tutamı alıp oynamaya başladı. Bir kere daha iç çekti. Dayanamıyor gibiydi ifadesi.

"kendimi ne kadar dizginlemeye çalıştığımı fark etsen.." gözlerime baktı. "emin ol sende bana yardımcı olmaya çalışırdın." belimdeki eliyle beni kendine yasladı. Kalçalarımı tutup kasıklarına bastırdı.

Onu hissetmemle ağzımdan kaçan inlemeyle bakışları daha da farklılaştı sanki. "Ama benim güzelim hâlâ beni kışkırtmaya devam ediyor." köprücük kemiğimde dolaştırdı parmaklarını. Sütyenim olmadığı için göğüs uçlarım beyaz gömlekten bir hayli belli olurken, açık olan düğmelerden dolayı da fazlasıyla göz önündeydi.

Bakışları bi an göğüslerime kaydı. Parmakları bu sefer de Göğüslerimin arasındaki boşlukta gezindi. Dokunduğu yerler alev alev yanıyor hiçbir şey diyemiyordum.

"Madem bu kadar zor.." yapışık olan bedenlerimizin verdiği heyecanı yok sayıp cümleme devam ettim. "dizginleme o zaman.." ellerim boynuna dolanırken gömleğinin tek düğmesini yavaşça açtım.

Elim açılan boşlukta gezinirken dokunduğum teni sıcacıktı. "artık pek mümkün gibi durmuyor zaten." koyulaşmış ses tonunu algılamama fırsat vermeden ayaklarımı yerden kesti. Anın etkisiyle bacaklarımı beline sardım.

Dudakları hemen dudaklarımı bulurken hoyrat hareketlerine ayak uydurmaya çalışıyordum. Eli çıplak bacağımdan yukarı çıktı. Kalçamı bulan eli hafifçe dokunduğu yeri sıktı.
Ellerim saçlarının arasında ve boynunda dolanırken onun elleri asla rahat durmuyor tenimi yakıyordu.

Sırtım yatakla buluştu sonra. Üzerimdeki geniş gömlek omuzlarımdan sıyrılmış ve tek göğsümü tamamen ortaya sermişti. Dudaklarını benden ayırıp kısa bir an açıkta kalan göğüslerime baktı açlıkla.

"Beni mahvediyorsun."inanamaz bakışlarıyla üzerime eğildi. Dudakları boynumu bulurken tek eli göğsümü buldu. Tenimle direkt temas eden eli bile içimde bir volkanın patlamasına sebep olurken dudakları ve dişleriyle boynuma işkence ediyordu. Öpüyor, ısırıyor ve emiyordu.