SARMAŞIK +18

Yangın

"Caius gerçekten ölümlüydü ve ölmesi mantıklıydı;ama ben, küçük Vanya, İvan İlyiç, benim düşüncelerim var, ben tamamen farklı bir meseleyim." okuduğum kitabı yatağımın kenarına koyup ayaklandım.

Kısık ışıktan dolayı hassasiyet geliştiren gözlerimi ovalayarak banyoya girdim. Bir duş alsam fena olmazdı. Saat sabaha karşı 5ti. Kenanla sunumumuzun teslim tarihi bugündü. Öğleden sonraki ilk derste sunum yapıcaktık. Konuşmamın üzerinden geçmiş biraz da sunuma göz atmıştım.

Hafta boyunca Kenanla deli gibi çalışmıştık. Aselin Kenan aşkını öğrendiğimden beri Kenanı bir anne edasıyla inceliyordum. Asel havuzdan döndüğümüz gün söz verdiği gibi her şeyi anlatmıştı. Meğerse Kenana platonik bir arkadaşım varmış. Ona söylemeden, fark ettirmeye dahi çalışmadan ondan kaçan canım arkadaşımın ne yapmaya çalıştığını ise ben bile anlayamamıştım.

Aynı ortama girdikleri an anlayacağını zannedip onun olduğu ortamlardan kaçındığını söylemişti. Bu işe en kısa zamanda el atmalıydım.

Nasılda hiç belli etmemişti. Partide denk gelmiştik. Asla anlamamıştım. Pijamalarımı çıkarıp banyonun suyunu ayarladım. Uykum yoktu en azından boş durmamış olurdum.

Havuza gittiğimiz günden beri Ateşi çok fazla görmemiştim. Yoğun çalışıyor, eve dahi oldukça geç geliyordu. Annemler köyden dönmüştü. Hiç adetleri de değildi aslında. Niye birden böyle gitmişlerdi anlamıyorum. Dönüş saatlerini yakalamak adına sık sık balkona çıkıyor karşılaştığımız zamanlarda sadece, kuru kuruya, bir iyi gecelerle yetiniyorduk.

Beni hiç özlememiş miydi acaba? Ben deli gibi özlüyordum da çünkü. Soğuk suyun her yerimi ıslatmasına izin verirken Ateş tüm aklımı işgal etmiş durumdaydı. Oysa dokunuşlarını ne çok özlemiştim.. Onu hissetmeyi.. Allahım bana noluyor?!

Kısa bir duşun ardından suyu kapattım. Etrafta bornozumu arayıp bulamadığımda banyodaki diğer havlulardan birine uzandım. Eh biraz kısaydı ama iş görürdü. saçlarımı da sarıp çıktım banyodan.

Yatağımın üstündeki bedenle engelleyemediğim bir çığlık kaçtı dudaklarımdan. Ateşin yatağın üstündeki bedeni birden ayaklandı. Susmam için büyüttüğü gözleriyle gelip tek eliyle ağzımı kapattı. Aklımı aldın be adam!

"Bağırmasana kızım benden başka kim olabilir sanki?" O az önce odamda onu görmeme neden şaşırdığımı mı sormuştu? yüzümü ellerinden kurtardığımda derin bir nefes aldım.

"Deli misin nesin? Nasıl girdin odama?" ona hem özlemle hem hafif bir sinirle bakıyordum. Gözleri yeni fark etmiş gibi vucüdumda dolandı. "balkondan." hâlâ üzerimde olan bakışlarını takip ettim. Oldukça ortada olan göğüslerimi görmemle havluyu biraz daha yukarı çektim. Baya işe yaradı gerçekten Sare!

"Balkon kapısı açıkken niye banyoya giriyorsun Sare?" meraklı sesine çatılan kaşları eşlik etmişti.
"Pardon Ateş abi! 2. Kattaki balkonumdan odama birisinin gireceğini düşünmediğim için özür dilerim." tersleyerek söylediğim sırada kaşları daha çok çatıldı.

"ulan biz bu abi konusunu hâlâ aşamadık mı? Ne abisi?! Abin falan değilim ben senin." tek kaşım alayla havaya kalkarken onu umursamadım. Önünden geçip dolabımın önüne geldim. "sen niye geldin?" arkamı dönüp ona baktım. Gözlerini kısmış beni inceliyordu. Allahım bu hali çok.. Çok seksi.

"Özledim." diyerek omuz silkti ve yatağıma bıraktı kendini. Siyah tişörtünü tek çırpıda çıkarıp komodine bıraktı. Söylediği şey ayrı görüntüsü ayrı kalbime indiricekti. Gözlerim karnına kayarken aklımdan neler geçtiğini bilmek istemezdiniz..