uzun süredir ayrı olmamızdan dolayı bol yorum bekliyorum sizden, iyi okumalar *-*
------
"Güzelim," Demişti Barış sabırla derin bir nefes verirken. "Annemler evde bekliyor ben de burada seni ikna etmeye çalışıyorum, hadi ama." Demesi bir şey değiştirmemişti, hala oturduğum yerde bekliyordum.
"Ya, gerilirim ben Barış valla." Annesi ısrarlı bir şekilde benimle tanışmak istediğini söylemiş Barış'a, dolayısıyla o da beni götürmeye çalışıyordu ama gerilmiş ve utanmış hissediyordum. Üstelik 5 günlük sevgilimin ailesiyle tanışmak pek de mantıklı gelmiyordu.
"Aşk olsun Ekin." Bozulmuş bir ifade yerleşmişti suratına, koltukta ona doğru yaklaşıp beline sarıldığımda hiç istifini bozmadan durmaya devam etti.
"Küsme ama."
"Küsücem." Dedi bir yandan omuz silkerken, ona daha da sokulmuştum."Kaç yaşında insanlar seni çağırıyor red mi edeceksin? Hem sonra kötü gelin olursun ona göre."
Barış'ın dudaklarının kenarında hafif bir gülümseme belirdi, ama hala yüzüme bakmıyordu. Beline sıkıca sarılmış, başımı göğsüne yaslamıştım. "Kötü gelin mi olurum? Daha neler..." dedim şaka yollu, ama içimde hissettiğim gerginliği de gizleyemiyordum.
"Tabii ki kötü gelin olursun," dedi, sesine sahte bir ciddiyet katarak. "Hem telefonda da konuştunuz daha önce." Annesinin yanı sıra bir de babası ve kız kardeşiyle tanışacaktım. Görümcemle! Tamam ben iyi bir görümce olabilirdim ama istisnaydım. "Hem ben senin abinle tanıştım." Yaptığı şakaya karşılık gözlerimi devirdim bıkkınlıkla.
"Aynı şey mi?" Bıkkınlıkla nefes verip ondan uzaklaştırdım kollarımı, ailesine ne kadar önem verdiğini biliyordum. Beni de tanıştırmak istemesini anlıyordum haliyle. "Tamam, hazırlanayım o zaman çıkalım." Barış, benim pes edişim karşısında sonunda gülümsedi ve arkasına yaslanarak gözlerimde hafif bir zafer ifadesiyle bana baktı. Ayaklanıp merdivenlere doğru ilerlerken onun da peşimden ilerlemesine karşılık kaşlarımı çattım.
"Ne?" Demişti yüzümdeki ifadeye karşılık.
"Sen nereye canım?" Elini avucumun arasına doğru kaydırıp beni kendine doğru çekti.
"Sen yukarıdayken bile özlüyorum ne yapayım?" Yüzümde oluşan hayran gülümsemeye karşılık o da gülümsemişti, ilişkiye başladığımızdan beri sanki hayatımın en güzel günlerini yaşıyor gibiydim. Fırsat bulduğu her an yanıma geliyor, beni görüyordu. Gelemese mesaj atıyor ya da arıyordu. Hayatımda belki de ilk kez bu kadar şanslı olduğumu hissediyordum, sayesindeydi. Bir kez bile verdiğim karardan pişman olmamıştım. Bu kadar güzel gitmesinin bir sebebi de gizli olmasıydı, biliyordum. İleriyi düşündüğüm her an yapabildiğim tek şey düşünmemeye çalışmak oluyordu, başka bir çıkış yolu yoktu.
Beraber yukarı giyinme odama çıktığımızda dolabın içine baktım bir süre. "Kaynanamla tanışmaya giderken ne giyilir?" Diye kendi kendime mırıldandığında güldü Barış.
"Kaynana ne ya?" Alaycı ifadesine karşılık göz devirdim. "Ayrıca, ne giydiğinin hiçbir önemi yok Ekin. Sen kendin olduğun sürece seni sevmeyecek biri tanımıyorum." Dediğine karşılık bakışlarım ona döndü, iltifat olsun diye değil de sanki gerçekten düşündüğü için söylüyordu. Gözlerinde öyle bir kendinden eminlik ve ciddiyet vardı. Barış'ın evinde olacağımızdan ve onun üzerindeki rahat kıyafetlere bakarak kot ve üzerine rahat bir üst giymeyi tercih etmiştim. Barış giyineceğim zaman odayı terk ederek rahat olmamı sağlamıştı, tekrardan onun yanına gittiğimde gülümsedi bana.
"Gidelim mi?" Kafasını sallayarak onayladığında avucuma kayan eliyle beraber çıktık evden. Birbirimize kenetli parmaklarımıza bakıp gülümsedim. "Sevgili olduğumuzu söyleyeceksin dimi?" Dedim sitenin içerisinde onun evine doğru ilerlerken. İnanamaz gibi bir hayret içerisinde bana baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zıt Kutup, Barış Alper Yılmaz
FanficFenerbahçenin liberosu, fenerbahçenin kızıydı o. Hayatını bu renklere aşık olarak geçirmişti. Onun aksine Barış Alper, galatasarayın jokeriydi. Bir iddialaşmayla girmişti kızın hayatına. Ne de olsa zıt kutuplar birbirini çekerdi, değil mi?