𝑗𝑒𝑎𝑙𝑜𝑢𝑠𝑠𝑦 𝑗𝑒𝑎𝑙𝑜𝑢𝑠𝑠𝑦

1.4K 180 71
                                    

Öncelikle, minik bir duysu akışı yapmak istiyorum size

Bu kitaba başladığımda nedense çok heyecanlı ve hevesliydim, çok içime sinerek yazmaya başlamıştım şimdi bakınca ilk bölümleri pek beğenmesem de zıt kutup benim için bebegim gibi bir kurgu ve çok özel gerçekten

sizin de sevdiginizi görmek beni çok mutlu ediyor, tam 30 bin okunma olmuş!! İlk attığımda sürekli sayfayı yeniliyordum oy var mı, yorum var mı diye şimdiyse sabah girdiğimde bir çok bildirimde uyanıyorum benim için çok kıymetli. Okuyan her birinize teşekkür etmek istedim. Birinizin bile olsa bölüm beklediğini bilmek, bölüm istemeniz çok kıymetli benim için iyi ki varsınız <3

------

Bir süredir antrenman yapmamanın ve bir haftadır maça çok fazla çalışmamızdan dolayı, yorgun hissediyordum. Tabii maça hazırlanmanın önemli bir parçası da dinlenmekti, bu yüzden duş alıp doğruca yatağa bırakmıştım kendimi. Bir saatlik bir uykunun sonunda daha iyi hissediyordum kendimi, yarın maç vardı. Düşündükçe içimde bir heyecan dalgası yayılıyordu.

Aşağıdaki kapının çaldığını belirten sesi duyduğumda kalkmıştım yerimden, Barış olduğunu tahmin etmek zor değildi. Ayaklarıma çorap giyip merdivenleri inerken zile tekrar tekrar basması üzerine göz devirdim. "Geldim aşkım, patladın mı?" Kapıya doğru bağırmamın ardından birkaç saniye geçmeden kapıyı açmıştım. Barış'ın bir kolunda abimi, bir kolunda İsmail'i görünce dudaklarımı birbirine bastırıp acıyan bakışlarla baktım sevgilime.

"Bizi beklemiyordun galiba?" Demişti abim ve kolundaki Barış'ı dolayısıyla onun kolundaki İsmail'i çekiştirerek içeri girmişti.

"Siz nereden çıktınız ya?"

"Biz aslında Barış'a damat dayağı atmaya gelmiştik." Dediğinde İsmail, kapıyı kapatmamın ardından kolunu cimciklemiştim.

"Sonra baktık Barış sana geliyor, yolda karşılaştık, dedik bari Ekin'in evinde atalım dayağımızı." Gözlerimi devirdim abime karşılık, Barış'ın elinden tutarak yanıma çekmiştim.

"Uzak durun sevgilimden."

"Yürü be aşkım!" Demişti Barış, ardından eğilip yanağıma öpücük kondurduğunda abimin sinirle bağırması aramıza girdi.

"Uzaklaş lan kardeşimin yanından." Barış oflayarak yanımdan uzaklaşırken gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Abimle İsmail koltuklara yerleşmişti rahat bir şekilde.

"Siz niye geldiniz cidden?"

"Bu kız sevgili yapınca çok değişti." Demişti İsmail abime doğru dönerek. "Baksana bizi istemiyor bile."

"İsmail!" Dişlerimin arasından abimi doldurmasına karşılık sinirle uyardığımda kıs kıs gülüyordu, gözlerimi kısarak ona baktım. Ben ona sonra soracaktım!

"Kardeşimizi görmek istedik geldik, ne var bunda?"

"Yok bir şey yok da," Desem de cümlemi tamamlamadım, benimle dalga geçiyorlardı aklınca pislikler. "Neyse, size kahve yapayım ben." Ben mutfağa doğru ilerlerken, Barış da adeta yanıma kaçmıştı. Mutfağa girdiğimiz anda, belime uzanan eli beni kendime doğru çektiğinde afallamıştım, saçlarım elektriklenip aramızda köprü görevi görmüştü sanki. Dudağımın üzerine bir öpücük kondurduğunda gülüşü üzerinde gülümsemiştim.

"Özledim."

"Daha dün beraberdik." Dediğimde omuz silkmişti sadece.

"Bu özlediğim gerçeğini değiştirmiyor." İstemeyerek de olsa uzaklaştım ondan, tezgaha doğru yönelip kahve makinesine uzandığımda durdurdu beni seslenişi. "Çay yapsana." Kısa bir anlığına ona döndü bakışlarım, sorgulamadan çaydanlığın altına su doldurdum.

Zıt Kutup, Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin