24. Bölüm 🦋

264 41 28
                                    

Oy sınırı; 200 yorum sınırı; 100

Keyifli okumalar...

Nefes nefese yataktan sıçrayıp elimi göğsüme bastırdım. Nefes almaya çalışıyordum ama olmuyordu. Titreyen ellerim ile üstümdeki örtüyü çekip ayağa kalkmaya çalıştım. Başım birkaç saniye dönse de toparlanıp balkona çıktım. Korkuluklara tutunurken nefes almaya çalışıyordum.

Yine aynı kâbusu görmüştüm. Çok kötüydü. Abim gözlerimin önünde vuruluyordu. Ben vuruluyordum. O anları tekrar yaşıyordum. Dizlerim titrerken yere çöktüm. Geçmiyordu. Titremem geçmiyordu. Midem bulanıyordu. Başımı gökyüzüne çevirirken nefes alış verişlerim düzelmişti.

Bıktım artık. Her defasında aynı kâbusu görüp uyanmaktan bıktım. Her defasında aynı şeyleri yaşamaktan bıktım. Birkaç dakika mutlu olduktan sonra yine hüzne boğulmaktan bıktım. Ben yaşamaktan bıktım. Daha 17 yaşındayım ve yaşadığım olaylar bana ağır gelmeye başladı.

İyi değilim ve  herkese iyi görünmek için çabalamaktan yoruldum.

Benim hayallerim var . Gerçekleştirmek istediğim bir sürü hayalim var ama hayat sürekli beni düşürme çabasında. Ayağa kalktıkça tekrar darbe alıyorum. Artık kalkacak gücüm de kalmadı.

Saatin kaç olduğunu bilmiyorum ama hava karanlıktı ve esiyordu. Daha fazla kalmayıp zorlukla ayağa kalktım. Sarsak adımlarla yatağıma geçince komodinin üstündeki telefonumdan saate baktım. 03.47'yi gösteriyordu. Uykum vardı ama uyuyamazdım. Hep böyle oluyor. Kâbus gördükten sonra tek başıma uyuyamıyorum. Berk ve Ateş'i de rahatsız etmek istemiyorum. Diğerlerinin yanına gitmeye de çekiniyorum. Başımı yatak başlığına yaslayıp gözlerimi kapattım.

"Anne senin yanında uyuyabilir miyim ? Babam bugün evde değil zaten."

"Git başımdan Nilsu. Seninle uğraşamam."

Sol gözümden bir yaş düşünce silmedim. İnsan yaşadığı şeyleri unutamaz. Unuttum dese bile elbet bir gün karşısına çıkar. Oysa unutmayı çok istiyorum. Unutursam belki korkularım da geçer. Belki daha mutlu olurum.

Saatlerce yatakta oturup düşüncelerim ile boğuştum. Hava aydınlanınca saate tekrardan baktım. 07.27 olmuştu. Yataktan inip banyoya geçtim. Soğuk su ile yüzümü defalarca yıkayıp ayılmaya çalıştım. Günlerden cumartesiydi. Ev halkı diğer günlere göre daha geç kalkıyordu.

Odaya geri dönünce boy aynasından kendime baktım. Evde olacağım için pijamalarımı değiştirmeye gerek yoktu. Saçımı açıp tekrar bağladıktan sonra odadan çıkıp aşağıya indim. Kimse uyanmamıştı. Mutfağa geçip dolaptan soğuk suyu çıkardım. İki bardak soğuk su içtikten sonra sandalyelerden birine oturup dizlerimi kendime çektim.

Bugünlerde kendimi iyi hissetmiyorum. Yorgunum, üzgünüm, kırgınım. Tarif edemediğim birçok duygu içindeyim.

"Nilsu ?" Batuhan'ın sesi ile kapıya döndüm. Esneyerek yanıma geldi. "Erkencisin." dedi karşımdaki sandalyeye otururken. "Uyku tutmadı. Sen niye kalktın?"

"Alışkanlık olmuş. Sürekli erken kalkıyorum." Başım ile onaylayınca konuşmaya devam etti. "Yorgun görünüyorsun. İyi misin ?" Değilim. Niye böyleyim bilmiyorum. İyi olmak istiyorum. "Uyku tutmadı. O yüzdendir. " Ayağa kalkıp yanımdaki sandalyeye oturdu. "Çekinmeden benimle konuşabilirsin. Diğerlerine göre daha soğuk durduğumun farkındayım ama beni yanlış anlama. İstediğin zaman anlat bana. " Gülümsedim. Abilerim konusunda çok şanslıydım. Beni dinleyen, yanımda olmaya çalışan abilerim vardı. Seviyorum onları.

"Biliyorum. Sadece son zamanlarda her şey üst üste geldiği için yorgunum. " Saçımdan öpüp geri çekildi. "Sende haklısın. Çok fazla şey yaşadın. Bugün beraber vakit geçirelim. Ailecek. " Güzel olabilirdi. En azından kafam dağılırdı. "Olur. Güzel olur." dedim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 2 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Üçüzlerim ile Yeni Hayat Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin