2.Bölüm🦋

4.3K 315 127
                                    


Üçümüz şaşkınca babama bakıyorduk . Böyle bir şey nasıl olur ? Bebekler karışmış ve bu 17 yıl sonra mı ortaya çıkıyor? Aklım almıyor. Ne tepki vereceğimi bile bilmiyorum.

"Baba bu...bu nasıl olur ? " Ateş'in sorusu ile babam burun kemerini sıktı. "Bilmiyorum. Bende sizin kadar şaşkınım. Daha kesin bir şey yok ama..." Devamını getiremedi. Çünkü doğru olduğunu biliyordu. Saç rengimiz dışında onlara benzemiyorduk. Açıkçası bunu hiç umursamamıştım. Hele ki karışma olacağını asla düşünmezdim.

"Yemek yediniz mi ?" Annem konuyu dağıtmak için sormuştu. "Evet...neyse biz odaya çıkıyoruz. Yarın her şey açıklığa kavuşur zaten. Size iyi geceler." Berk ikimizin kolundan tutup kaldırdı.Salondan çıkıp Ateş ve onun odasına girdik. İkisi aynı odada kalırken ben  karşı odadaydım.

Ateş ile yatağa  otururken Berk sandalye alıp karşımıza oturdu. Stres anlarında yaptığı gibi yine saçını karıştırmaya başladı. "Ben ne tepki vereceğimi de şaşırdım. Tamam karıştık. 17 yıl sonra mı fark edilir? Bizim bir düzenimiz var. Diğer ailenin bir düzeni var. Ne olacak?" Ateş'in konuşması ile kafamı omzuna yasladım. "Ne desen haklısın. Ben ne diyeceğimi bilmiyorum. Reşit de değiliz. " deyip ofladım.

"İkinizde sıkmayın canınızı. Bir yarın olsun. Test falan yapılsın. Ona göre yol çizeriz." Berk yine soğukkanlılığını koruyordu.
Duvardaki saate bakınca yedi olduğunu gördüm. Oflayınca Ateş "Saat daha erken ne yapalım ?" dedi.

"Ders çalışalım." Berk'in söylediği ile Ateş "Ağzının ortasına bir tane çarpacağım. Bizim hayatımız kaymış diyor ders." deyip yastığı kafasına attı. Berk yastığı tutup tekrar ona attı ama  başım Ateş'in omzunda olduğu için yastık bana çarpmıştı.

Ateş kahkaha atınca yatakta doğrulup yastığı elime aldım. Sırıtıp yastık ile ona vurmaya başladım. "Hain üçüz. Niye tek ben ? Ah! Kafam." deyip kendini yataktan attı. "İkinizde durun. Hadi kalkın bahçeye çıkalım. Hem Nilsu ile resim çizeriz." Berk'in dediği ile kocaman gülümsedim. Yastığı yatağa atıp direkt Berk'e sarıldım. "Sen...sen çok mükemmelsin. Hadi gidelim." dedim.

Ateş homurdandı. "Ben zaten üveyim." Ayağım ile bacağına vurdum. "Seninle resim yapamıyoruz ki. Sen cin ali çiziyorsun. Üstüne üstlük benim yaptığım portrelere de çok çirkin oldu aynı Berk diyorsun."

Ateş kahkaha atıp ayağa kalktı. "Ben portreye değil yaptığın maymun resmine Berk demiştim." deyince Berk ensesine vurdu. "Gelme lan. Biz ikimiz resim yaparız." deyip benim koluma girdi. Ateş göz devirip yanıma geldi ve diğer koluma girdi.

"Bensiz olur mu ? Yakışıklı biri yanınızda olsun ki ilham gelsin." Böbürlenerek söylemişti.

Dediğine güldüm. "Yakışıklı portakal çok konuşma da yürü. " "Sende havuçsun."

"Ee o zaman Berk'te mandalina." deyince Berk göz devirdi. "Sebze ve meyve de olduğumuza göre devam edebiliriz. " Berk'in dediğine kahkaha attık.

🦋

"Umarım göründüğüm gibi çiziyorsundur. Böyle yakışıklı bir suratı düzgün çiz." Ateş'in dediğine göz devirip çizime devam ettim. Berk'te sol tarafımda oturmuş dikkatle Ateş'i çizmeye çalışıyordu.

Ne çizelim diye düşünürken Ateş direkt beni çizin demişti. Eline üzüm alıp bahçedeki çimlere oturmuştu. Bizde onu çizmeye çalışıyorduk. Tabiki Ateş elindeki üzümün hepsini yemişti ve sürekli sıkıldığını söyleyip yerini değiştiriyordu.

İki saattir bahçedeydik. Neyseki hava çok soğuk değildi. Ateş'in sadece yüzünü çizmiştim. Bu kadar yeterdi bence. Son dokunuşu yapınca Berk "Benim bitti." dedi. Açıkçası Berk'inde resim yeteneği pek yoktu ama Ateşten daha iyi olduğu kesindi. Bu yüzden ne çizdiğini merak ediyorum.

Üçüzlerim ile Yeni Hayat Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin