10.Bölüm 🦋

3.1K 252 124
                                    


"Hepiniz odama. Hemen !" Müdürün bağırması ile Gökmen daha fazla sırıtmaya başladı. Bu çocuk cidden fazla olmaya başladı. Müdür son kez bize bakıp salondan ayrıldı.

Melih sinirle öne atılınca kolundan tuttum. Gereksiz biri için tartışmaya girmeye gerek yok. "Sen ne şerefsiz adi köpeksin. Çocuk gibi gidip şikayet mi ettin ?" Gökmen alayla gülerken Berk burun kemerini sıkmıştı. "Benim için büyük bir zevkti. Müdür ile iyi sohbetler." dedi ve salondan ayrıldı.

"Şunu dövmemem için bana bir sebep söyleyin." Berk'in sinirli sesi ile hepimiz ona döndük. . Her an gidip Gökmen' i dövecek gibi duruyodu. Ateş , Berk'in omzunu sıkıp "Burada olmaz ama dışarıda dövebilirsin." deyince göz devirdim.

"Salak salak konuşmayın. Berk sakın ! Kavga yok." demem ile oflayıp tamam dedi. Hepimiz salondan çıkınca Melih kapıyı tekrar kilitledi ve müdürün odasına doğru yürümeye başladık. Umarım fazla kızmaz.

🦋

"Hocam vallahi bir daha olmayacak. Eğer olurda yanlışlıkla girersek o zaman ceza verin. " Murat'ın dediğini Sinan onaylamıştı. "Evet hocam. Allah belanızı versin bir daha girmeyeceğiz." Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırıp başımı eğdim. "Ne ?" Müdürün sert sesi ile hemen kıvırmaya çalıştı. "Şey hocam yanlışlıkla dedim. Allah belamı versin diyecektim." Yanımda duran Nisa'da gülmemek için kafasını çevirdi. Kafamı kaldırıp tekrar müdüre baktım.

" Tamam...Ama bir daha gördüğüm an disipline bile veririm." .  deyince Ateş kısık sesle "Okuldan da atarım de tam olsun." dedi. Ayağım ile bacağına vurup susması için uyardım. Paçayı zor kurtardık. Yeni bir azar işitmek istemiyorum.

Berk "Gökmen size ne dedi ?" diye sorunca müdür kravatını gevşetip " Sizin konferans salonunda şarkı söylediğinizi. Oraya girmek yasak olduğu için gelip haber verdi." dedi. Aptal ! Bizimle derdi ne ? Gidip Sarp ile uğraşsın. Bizden ne istiyor anlamıyorum ki.

Melih son kez müdürden özür dileyince odadan çıktık. Herkes derste olduğu için mecbur bahçeye çıkmıştık. Zaten dersin bitmesine de birkaç dakika kalmıştı.

"O çocuk elimde kalacak. Sabrımı zorluyor." Berk sinirle yumruğunu sıkıp açıyordu. Melih banka yaslandı. "Merak etme. Bizden önce Sarp döver. Emin kadar eminim iki güne birbirlerinin yakasına yapışacaklar."

"Aman bizden uzak olsunlar da." diye mırıldandım. Zil çalınca ayağa kalktık. Onlara dönüp "Ben Mine hocanın yanına gidiyorum. Bir şey sormam lazım." dedim .Beni onaylandıktan sonra sınıfa çıktılar. Bende nöbetçi olan Mine hocanın yanına gittim.

Mine hoca biyoloji hocasıydı. Sınıfa biyoloji notları dağıtmıştı ve bizde yok. Mine hoca ile konuşurken karşı tarafta Gökmen'i gördüm. Buraya bakıyordu. Karşımda hoca olmasaydı göz devirirdim .

"Yarın size dersim var. Ben size getiririm canım." Mine hocaya teşekkür ettikten sonra yanından ayrıldım. Önüme Sarp'ın çıkması ile irkilip bir adım geriye gittim. Bunlar niye sürekli benim karşıma çıkıyorlar.

Başımı kaldırıp gözlerine baktım. "Gökmen ile bayağı samimisin. "Ne demezsin ? O kadar samimiyiz ki ellerimle boğmak istiyorum. Kaşlarımı çatıp "Ne alaka ?" diye sordum.

Ellerini cebine koyup düz bir ifade ile gözlerime bakıyordu. "Teneffüste samimi görünüyordunuz. Sürekli sana bakıyor. " Bundan sanane ve o Gökmen'in  gözlerini oymak istiyorum.

Kollarımı göğsümde birleştirip "Yani ? Bu niye seni ilgilendiriyor?" dedim.

"İlgilendirmiyor. Sadece merak ettim." dedi rahat bir şekilde.

Üçüzlerim ile Yeni Hayat Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin