17. Bölüm 🦋

1.7K 153 73
                                    

Yazardan

"Nilsu nerede kaldı ?" Ateş'in sorusu ile Berk ona döndü. "Bilmiyorum. Gelemesi lazımdı. Ben bir bakayım." dedi ve korkuyla arabadan indi. Nilsu'nun gittiği tarafa yürürken ileride yerde çantasını görünce koşmaya başladı.

Abiler ve Ateş'te  arabadan inip Berk'in yanına geçmişti. "Çantası burada. Nilsu yok ." Berk korkuyla ailesine dönerken sıkıca Nilsu'nun çantasını tutuyordu.

"Nasıl yok?" Toprak kaşlarını çatıp etrafa bakarken Berk ve Demir düğün alanına doğru koşmuştu. Düğün bittiği için etrafta kimse yoktu. Masaları düzenleyen görevliyi görünce Demir hızlı adımlarla ona yaklaştı.

"Bakar mısınız ? Az önce kızıl saçlı, siyah elbiseli genç bir kız buraya geldi. Hangi tarafa gittiğini gördünüz mü ?" Görevli,  Demir' e dönüp "Evet. İlerideki masada çantasını alıp dışarıya çıktı. Ondan sonra görmedim." diye açıklama yaptı.

Berk sinirle saçlarını çekerken Demir sinirle küfür edip babasının yanına yürümeye başladı. "Çocuklar ne oldu ? Nilsu nerede ?" dedi endişeli bir sesle Çağla Hanım. Batuhan yutkunip babasına döndü. 

"Baba...Nilsu yok. Çantası burada ama kendisi yok." Batuhan'ın  dedikleri ile Çağla Hanım kalbini tuttu. "Yok ! Kahretsin yok! Başına bir şey geldi." Berk sinirle bağırıp yerdeki taşa tekme atmıştı.

"Güvenlik kamerası...Karakola gidelim. Hemen !" Demir arabaya doğru koşunca ailenin diğer üyeleri de koşmaya başladı.

🦋

"Allah kahretsin!" Toprak duvara yumruk atarken Berk ve Ateş kitlenmiş bir vaziyette bilgisayara bakıyordu.

Simsiyah giyinen ve yüzünde maske olan bir adam Nilsu'yu bayıltıp kaçırmıştı. Çağla Hanım gördüğü görüntüler ile sendeleyip sandalyeye tutundu. Gözlerinin önünde kızını kaçırmışlardı ve kimse fark etmemişti.

"Biz elimizden geleni yapıp kızınızı bulacağız merak etmeyin." Başkomiserim dedikleri ile Berk hızlı adımlarla odadan çıktı. Ateş'te peşinden giderken Levent bey Bey kalbini tuttu. Kızı kaçırılmıştı. Kimin kaçırdığını ve kızının ne durumda olduğunu bilmiyordu.

Berk ise bahçeye çıkınca sinirle saçlarını çekmeye başladı. Kardeşinin başı dertteydi ve elinden hiçbir şey gelmiyordu. Nilsu' ya bir şey olacak düşüncesi beynini ele geçirirken Ateş koşup Berk' in kollarından tuttu.

"Berk ! Sakin ol." 

"Ateş...kaçırmışlar. Ateş kardeşimizi kaçırmışlar. Biz yine onu koruyamadık. Ateş biz niye kardeşimizi koruyamıyoruz ? Niye bunca acıyı o çekiyor?  " dedi ağlamaklı bir sesle. Üç yılın ardından biraz toparlanmışken yine kardeşinin başı dertteydi ve ne halde olduğunu bilmemek canımı yakıyordu.

"Berk sakin olmamız lazım. Böyle yaparak onu bulamayız. Levent Bey ne yapar ne eder Nilsu'yu bulur. Dedeme haber veririz. O yardım eder. Sen sadece sakin ol." dedi Ateş. Güçlü durmaya çalışsa da canı yanıyordu. Ağlamak istiyordu ama Berk için güçlü duruyordu. Konu Nilsu olunca Berk bütün gardını indiriyor ve berbat bir ruh haline bürünüyordu.

"Çocuklar!" Çağla Hanım çocuklarının yanına gelince sıkıca ikisine sarıldı. Berk ve Ateş güvenli kolların arasında biraz daha iyi hissetse de Nilsu'yu bulmadan rahat bir nefes almayacaklardı.

Levent Bey "Siz eve gidin. Ben dedenizin yanına gidiyorum. Kızımı en kısa sürede bulacağım. Onu kaçıranı da kendi ellerimle öldüreceğim." dedi sinirli bir sesle. Ailesi için güçlü duruyordu. "Baba bizde gelelim. Ben böyle duramam." Egemen kızarmış gözlerle babasına döndü. 17 yıl sonra kavuştuğu kardeşi kaçırılmıştı ve canından can gidiyordu. Aldığı nefes canını yakıyordu. "Toprak ve Demir benimle gelecek. Siz anneniz ve çocuklar ile eve gidin. " dedi Levent Bey itiraz istemeyen bir sesle.

Üçüzlerim ile Yeni Hayat Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin