"Bunu diyecek adam korsanlığı bıraksın kardeşim. Denizde gezen adamın her limanda ayrı sevgilisi olur. Önüne gelen her kadına aşık olursan işini yapamazsın."
Zoro kendinden son derece emin bir vaziyette Sanji'nin girdiği tripleri eleştiri yağmuruna tutuyordu.
"Ulan hiç mi vicdanın yok senin? Pudding bizim arkadaşımız be!"
"Ne yapacaksın sırf bunun için tek başına Arıkovanı'nını basmaya mı gideceksin? Kafana bi de helikopter takalım uça uça git istersen."
"Ulan zibidi herif, sana Hiyori'yi kaçırdılar deseler sen rahat duracaksın o zaman her limanda ayrı sevgilin var diye?!"
Gece ilerlerken, limanda Hajrudin'in tayfası, kiraladığı arabacı ve Saul'ün evine gidecek ekip dışında kimse kalmamıştı. Herkes, büyük patronun dönmesini bekliyordu.
"Bence boşuna didişiyorsunuz." Franky bu tartışmayı amaçsız buluyordu. "Herkes geride birini bırakıyor. Onun dışında da, Luffy yine böyle Big Mom'a da atar yaptı kadın iki hafta sonra ayağımıza geldi. Karasakal da gelecektir. Pudding'i kurtarma planını o zaman yaparız. Aranızda başka sorun yoksa tabi."
"Onların sorunu bitmez." Nami yılgın bir tonda iç geçiriyordu.
"Bu kavga nasıl başladı ki?" Franky saf saf soruyordu.
"İnan ben bile hiç hatırlayamıyorum."
"Sürekli amaçsız kavga etmek başka bir kavga sebebini es geçmekten kaynaklanır genelde ama ben daha uzmanlığı vermeden konuşmasam daha iyi olur." Gerd omzunda oturan Nami'yi dedikoduya bağlayıverdi hemen.
Nami kendi kendine kıkırdadı bunu duyunca.
"Bu Pudding'in üçüncü bir gözü vardı değil mi?" Robin lafa girdi. "Onlarla ilgili bir şeyler okumuştum. Eğer düşündüğüm gibiyse en azından hayatta olduğundan emin olabiliriz. Ama sakatlanmayacağının garantisini veremem. Poneglif okumak için kollarına ya da bacaklarına ihtiyacı yok."
Herkes buz kesti. Sanji, Nami ve Chopper ise bir ağızdan bağırdılar.
"Odin aşkına ağzından iyi bir şey çıksın ya!"
"Karasakal'ın bahsettiğiniz kızı ayağınıza getireceğini zannetmiyorum." Rodo eldeki verilerle derhal analiz yapmaya başladı. "Ben olsam öyle bir kozu odasından çıkarmazdım. Bir kurtarma operasyonu yapacaksanız saldırmanız lazım. Tek başına saldırmanız da yetmez. İçeriden adama ve iyi bir plana da ihtiyacınız var. Büyük patron dönerse biz de planlamaya el atabiliriz bence"
"Luffy mi plan yapacak?" Jinbe gülüyordu. "Karasakal tehlikeli bir adam. Planı biz yaparız. Luffy'ye bir şey anlatmaya gerek yok."
"Hayatımda bu kadar kötü filo yönetimi görmedim. Çocuklar siz doğru kişiyi takip ettiğinize emin misiniz?" Saul yetiştirdiği öğrencilerin kendi yeteneklerini heba etmesinden çekiniyordu pek tabii ki.
"Eh. Filo zaten Luffy'ye bağlı değil. Büyük sakeyi ben içtim. Bi mevzu varsa operasyonu ben yönetiyorum. Dört koldan kuşatırız, bu aşçı da arkadan angaryaları halleder."
Zoro ironi yapıyordu.
"NE DEDİN NE DEDİN?! KENDİ ANGARYANI KENDİN YAP! YATAĞINI BİLE TOPLAMIYORSUN SEN OPERASYON MU YÖNETECEKSİN?"
Sanji ise çok ciddiye alıyordu. Kavganın fiziksel kavgaya dönmesi kaçınılmazdı.
Tekme tokat birbirlerine daldıkları anda Brook ters yönden birinin geldiğini hissetti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Vaka / lawlu
FanfictionKarasakal'ın baskınından sonra Law ve Bepo ıssız bir adada mahsur kalırlar. İkilinin hayatta kalmasını sağlayan şey, bir yerden sonra en büyük kabuslarına dönüşür. Mucize eseri bir şekilde kurtulmalarına rağmen ise, Law gün geçtikçe kendi ruh sağlığ...