**************
TRIGGER WARNING: KÖTÜ OLAN HER ŞEY.
***************
"Sabah şu dağın tepesine kadar çıkıp geri geldik. Arkasında ne olduğunu ve şu devasa ağacın yakından nasıl göründüğünü de keşfetmek istiyorum. Bizle gelsene."
Luffy oldukça uzun bir sürenin ardından salıncağı sallamayı durdurdu ve ağzından çıkan ilk söz de bu teklif oldu. Law bu teklifin olabilecek en kötü zamanda geldiğini düşünüyor olsa da, hala daha kollarını doladığı gövdeden ayrılamıyordu. Belki uzunca bir süredir sallanmaktan, belki yıllardan sonra ilk defa Bepo olmayan birine sarılmış olmaktan, belki de kalbinin en derinliklerine kadar bastırdığı arzuların kontrolü yeniden ele alabilmek için çırpınmasından mıdır bilinmez, sarıldığı gövdeden ayrılamıyordu.
Yine de, kafasının içindeki sorumluluk sahibi iç ses ona bir an önce ev sahibini bulup hiç tanımadığı bir korsana evini açtığı için teşekkür edip karşılığında yapabileceği bir şey olup olmadığını sorması gerektiğini söylüyor, hatta deyim yerindeyse içini kemiriyordu.
Çok uzun bir süredir bu denli bir ikilem içinde kaldığını anımsamıyordu. Bir de, kafasını kaldırıp da Luffy'yle tekrar göz göze gelmek istemiyordu kesinlikle, için için yanan bir meşe odunu misali yandığının bu derece farkındayken, yüksek ihtimalle olgun yaz domatesleri gibi kızarmış bir yüzle yeniden yüz yüze gelmek istemiyordu.
"Hey, eğer cevap vermezsen bunu evet olarak sayarım bak." Luffy, Law'ın kararsızlığını sürdürmesine müsaade etmek niyetinde değildi, sakin hareketlerle göğüs kafesinin tam ortasına gömülmüş başı okşayıp parmaklarını kısmen uzamış saçlarına değdirdi.
Başı olmazdı. Bundan gerçekten hoşlanmıyordu. Birinin kendisine dokunduğu ya da kendisinin birine dokunduğu her anıyı hatırlardı. Başının üzerine dokunulması da hoş olsun ya da olmasın yeniden canlandırmak istemediği anıları geri uyandırıyordu.
Luffy neyse ki çok uzun sürmeden elini çenesine kaydırıp yüzünü kendine çevirdi.
Ne denli kızarmış olabileceğini bilmiyordu.
"Uyudun mu sen?"
"Hayır." Ağır aksak hareketlerle kollarını doladığı bedenden çözerken çatallı bir sesle cevapladı bu soruyu. "Seninle gelemem. Dün gece hiç tanımadığım bir adamın evine gidip yatırmışsınız beni, gidip ev sahibine teşekkür etmem ve onun için yapabileceğim bir şey var mı ..."
"Ah. Saul'ü diyorsun."
"Evet." Law konunun hiçbir şekilde kendi kızaran yüzüne gelmemiş olmasından son derece memnundu. İçinde sıkıştığını ancak fark ettiği nefesini verdi derince iç geçirerek. "Evet. Hajrudin'lerle yolda gelirken çok duydum bir de methini, sabah evinde uyanmam biraz komik bir tesadüf oldu o yüzden. Bepo'yu alıp kütüphaneye gitmek istiyorum. Sen ama istiyorsan keşfe devam edebilirsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Vaka / lawlu
FanfictionKarasakal'ın baskınından sonra Law ve Bepo ıssız bir adada mahsur kalırlar. İkilinin hayatta kalmasını sağlayan şey, bir yerden sonra en büyük kabuslarına dönüşür. Mucize eseri bir şekilde kurtulmalarına rağmen ise, Law gün geçtikçe kendi ruh sağlığ...