7: Lost in Shinsekai

68 10 77
                                    


Yazar Notu:

06.06 Bugün lawlu günüymüş. Bu fic içinde de Law ve Luffy'nin yeniden karşılaşmasına çok az kaldı. Ama önce yapmaları gereken bir kaç iş daha var. 

Not: Bu bölümü yazarken cidden çok eğlendim. İyi yazar sevdiği karaktere acımazmış. Yaşasın melankoli. AHAHAHAHAHAHAHIhsdhefehguıhguh



*********************************



Hasır Şapkalar Elbaf'ı birbirine katmaya devam ettikleri sırada ise Naglfar, ertesi gün Mystoria açıklarında bir noktada demir attı. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte Bepo'yu tekrar uyandırmış olan Law, bir önceki gün gemideki eski battaniyelerden kendi yeteneğiyle kesip dikerek yaptığı siyah kazak ve eşofman altını, onun üzerine de gri renkteki bol bir hırkayı geçirdi. Ardından da, sırtına depoda bulduğu bir yivsiz av tüfeğini geçirdi. En son da onun üzerine kapüşonlu ve bol kestiği kahverengi bir pançoyu giyerek tüfeği kamufle etti. Bepo ise tüyleri tamamen tıraş edildiğinden ve egzamaları hala daha geçmediğinden ötürü pamuklu bir pijamanın üzerine geçirilmiş beyaz yünlü başka bir kapüşonlü pançoyu giyiyordu. Bir de eline tahtadan, büyükçe bir alışveriş arabası tutuşturulmuştu. Kısa bir süre aynadaki aksine baktı. Yüzünü siyah renkte görmeye pek alışkın değildi.


"Bu ben miyim ya?"


"Değilsin." Diğerinin pek konuşası yoktu. "Gidelim."


Law'ın yeteneğiyle kendilerini adanın içinde bir ara sokağa ışınladılar. Naglfar'ın güvertesine ise iki adet sokak kedisi düştü.


-


İki kazazede, limanın arkasında kalan ara sokaktan çıkıp marinadaki meydana indiler. Bütün yollar ve kaldırımlar karla kaplanmıştı, hala daha da kar yağmaya devam ediyordu. Gündüz olmasına rağmen, kar yağışından dolayı, gökyüzü yer yer gri ve beyaz renkteydi. Meydandaki dükkanlar ise henüz yeni açılıyorlardı. Law, artık iyice kullanılmaz hale gelmiş ayakkabılarına baktı.


"Ayakkabıcı bulalım mı ilk önce?" Bepo, kaptanının vücut dilini okuyabiliyordu.


"Olur."

Law inanılmaz sesiz ve dalgındı. Boş gözlerle dükkanları izleyerek meydan ve ona bağlanan cadde boyunca yürümeye devam etti, ara sıra başını çevirdikçe vitrin camlarından yansıyan aksine denk geliyordu. Yansıyan adamı tanıdığından pek emin değil gibiydi. Sadece, kar yağışı, eski anılarını canlandırıyordu. 


Corazon'un öldüğü gün de yine böyle lapa lapa kar yağıyordu. Wolf'un kendi öz oğlunu öldürmeye kalktığı gün de böyleydi, Punk Hazard'da Luffy'yle iki yıl sonra tekrar karşılaştıkları sırada da. Uykusuzlukla birlikte, anılara gömülmek de çok kolay ve hızlı oluyordu. Cadde boyunca sıralanan dükkanların çoğu ise balık avı dükkanlarıydı. 


Yürümeye devam ettiler. Sabahın tembel sessizliğini bozan tek şey, Bepo'nun arkasından sürüklediği ahşap alışveriş sepetinin minik tekerleklerinin arnavut kaldırımlara çarparken çıkardığı seslerdi. Bir sapaktan başka bir caddeye döndüler, kar yağışı kapüşonlarının üzerinde birikiyor ve yavaş yavaş ıslatıyordu. Belki bir şemsiye de almak iyi olabilirdi. 

Kayıp Vaka / lawluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin